Kitabın ismini o kadar çok duymuștum ki hazır kısayken de okuyayım dedim ama sayfa sayısı az okuyayım da bitsin gibi eserlerden değil kesinlikle.
Öncelikle baya kapalı ve kopuk bir anlatıma sahip. Karakter önce kendiyle ardından kapı kilidiyle sonra ise iç sesiyle konușuyordu. Eserde oldukça sokak jargonu ve argo kullanılmıș ama bu beni rahatsız etmedi. Sanki karakterle oturup sohbet ediyormușum gibi hissettirdi.
Kitabın ismi, kapak tasarımı vesaire sizi okumaya çekiyor. Bu eseri okumamıșken bile en güzel kitap bașlığına sahip olduğunu düșünürdüm.
Bir de filmi varmıș ve çoğu kiși filmi izledikten sonra kitabı okuyunca hayal kırıklığına uğramıș.
Dediğim gibi baya kapalı bir anlatıma sahip olsa da okunması gereken bir eser. Hatta o kadar kapalı ki bazen sadece gözlerimle okuyup olayları bağdaștırmaya çalıștım. :d
Sevdiğim bir alıntısını bırakıp bitiriyorum.
"Bizim de buralarda kadınlarımız, icabında, ayıp, yasak, günah üçgeninde sıkıștırılmıș vaziyetteler."