"Onu sevmek, nefes almak gibidir. Gel de nefes almaktan vazgeç şimdi" demiş Mevlana. Sevmek, şansın yoksa yaşarken ruhen ölmeyi göze almaktır.
Stefan Zweig' in Satranç kitabını okudum ve beğenmişle beğenmemiş arasında kaldım. Yalnız iyi olan bir tarafı var bu yazarın; olay örgüsü kuvvetli ve okurken film izliyormuşçasına bir his
- Ben geldim annem.
- Hasretine dayanamadım ve sana geldim.
- Seni çok özledim biliyor musun?
- Senden ayrı olmak kor gibi yakıyor yüreğimi. Gözyaşlarım
serinletmiyor beni anne.
- Ne olur rüyalarıma gelsen olmaz mı?
- Bana bir sarılsan, öpüp koklasan, dertlerime derman olsan.
- Akşamları yatarken seni arıyor gözlerim. Seni göreceğim
umuduyla
Sevgili Dost'um Ali Ural. Önce kitabını, sonra bendeki tesirini anlatacağım, müsaadenle..
Kitap 61 mektuptan oluşuyor. Neden 61?
Birinci Mektuptan önceki sayfada şu açıklamayı görüyorsunuz.
"Posta Kutusundaki Mızıka, unutulan mektubun kefaretidir."
Altmış birinci mektuptaki son cümle ise "altmış birinci mektup kefareti
Yoruma ":|" koy, sana:
:* Seni öperim
;) Çok güzelsin
<& Sonsuz sevgim var sana
<3 Seni çoookk seviyorum
^_^ Çok şekersin
=_= Seni yerim
O_o Bakma öyle attım işte
-_- Sıkıcısın
°_° Yanlış anlama tatlısın
:') Beni kırdın ama seni seviyorum
*_* Beni kendinden soğuttun
Bunlardan birini atan onu demek istiyor ;)