Fakat öyle bir şey var ki, senin de başına geliyor mu bilmem? Bazen kendimi kavgaya çok uzak, yabancı biriymişim gibi hissediyorum. Sanki iki yaşamım varmış gibi.
Bu sıcaklarda seni düşünüyorum
bilmiyorum aklımda en çok kalan ne
gözümün önüne gelen
boynun mu bileklerin mi
çıplak ayağın mı
bana benim olurken söylediklerin mi?
Kış günleri trenlerle geçtin mi uzak köylerden
Gördün mü dehşetini, tipinin karın...
Çektin mi hiç acısını istasyonlarda
Tandır ekmeği satan, yumurta satan
Yarı çıplak çocukların...
Bu sicaklarda seni düsünüyorum
bilmiyorum aklimda en çok kalan ne
gözümün önüne gelen
boynun mu bileklerin mi
ciplak ayagin mi
bana benim olurken söylediklerin mi?
Bu sıcaklarda seni düşünüyorum
bilmiyorum aklımda en çok kalan ne
gözümün önüne gelen
boynun mu bileklerin mi
çıplak ayağın mı
bana benim olurken söylediklerin mi?
“Bu sıcaklarda seni düşünüyorum
Çıplaklığını
Boynunu bileklerini
Minderde ak bir kuş gibi yatan ayağını
Senin söylediklerini.
Bu sıcaklarda seni düşünüyorum
Bilmiyorum aklımda en çok kalan ne
Gözümün önüne gelen
Boynun mu bileklerin mi çıplak ayağın mı
Bana benim olurken söylediklerin mi?
Bu sarı sıcaklarda seni düşünüyorum
Bu sarı sıcaklarda bir otel odasında seni düşünüp
Yalnızlığıma soyunuyorum
Biraz da ölüme benzeyen yalnızlığımız.”