264 syf.
10/10 puan verdi
·
10 günde okudu
"Şol gökleri kaldıranın Donatarak dolduranın “Ol!” deyince olduranın Doksan dokuz adı ile.” İçimi yeni doğan bir bebeğin yanakları kadar yumuş yumuş yapan, kitabı okuduğum süre zarfınca beni İskoçya'da, Londra'da,kırlarda, sakura ağaçlarının altında yürüten, aylarca beklenen yaz güneşi gibi içimi ısıtan, uçmayı özleyen yaralı bir
Anda Sırlanmış Hayat
Anda Sırlanmış HayatMümine Yıldız · Tuti Kitap Yayınları · 2019190 okunma
Bir gün hayatına bir kadın alacaksan, en çok ağlamışını seç. Hep ağlamış kadınlar, hiç ağlamamış kadınlardan güzeldir çünkü. Seni ömrün boyunca güldürür demiyorum ama ağlatmaz, biliyorum. Çünkü ömrü boyunca ağlamış bir kadın, en çokta ağlatmamayı öğrenmiştir. Küçük şeylerle mutlu olmayı öğrenmiştir mesela.. Bu yüzden biraz saçıyla oynasan, biraz ilgilensen yeter. Çünkü bunlara muhtaçtır o.. Ağlamış kadınlar güzel sever. Hayatına böyle bir kadın al, ve onu asla üzme. İbrahim Çoban...
Reklam
 "Umudunu kaybetme belki döner. Ama çokta ümitli olma; belkide gittiğini senden daha çok sever." 
İlhan Berk
İlhan Berk
Erkekler savaşı sever çünkü bu onlara ciddi görünme imkanı verir. Çünkü bunun, kadınların kendilerine gülmesini engelleyen tek şey olduğunu sanırlar. Böyle bir durumda kadınları nesne konumuna indirgeyebilirler. İki cins arasındaki büyük fark da budur. Erkekler nesneleri, kadınlarsa nesneler arasındaki ilişkiyi görür. Nesnelerin birbirine ihtiyaç duyup duymadığını, birbirini sevip sevmediğini ve birbirine uygun olup olmadığını. Biz erkeklerde olmayan ve savaşı kadınların topuna birden iğrenç- ve de absürt- klan bambaşka bir duygu boyutudur bu. Sana savaşın ne olduğunu anlatayım. Savaş, ilişkileri görmedeki bozukluktan kaynaklanan bir psikozdur. Birbirimizle kurduğumuz ilişkileri. Ekonomik ve tarihi durumumuzla ilişkilerimizi. Ve en çokta hiçlikle ilişkimizi. Ölümle.
Sayfa 418 - Ayrıntı Yayınları e-kitapKitabı okudu
Sevdiğin insanların yanında olursun, her fikirlerinde arkalarında durur, herkese karşı korumaya çalışırsın ama gene de gelip "sadece senin duyguların var gibi davranıyorsun" der birisi. İnsan işte çok güzel sever insanları ama en çokta o sevilmez, n'apıcaksın? Boşvereceksin.🤎
144 syf.
10/10 puan verdi
Yazmasaydım deli olacaktım... Ben bu cümlesi ile bilirim Sait Faik'i. Yazar, dertleri, sayfalara döker, yaşamı sever yahut mânâsını bilmiş, idrak etmiştir. Ara ara da söylenir; yazdım, yazdım da ne oldu? Onun zanaati yazmak. Kimi zaman gökte uçan kuşu yahut çalışan bir emekçiyi, balıkçıyı, çok çokta insanın insanoğluna yaptığı ve görmekten çekindiği şeyleri. Okumasını bileceksiniz önce. Öyle vakit geçsin diye okumayacaksınız. Özünde sessiz sakin olan yazarımız yazdıklarına laf getirmez, aksi halde de sivri dilli kesilirmiş. Artık Sait Faik ile tanışıklığım Son Kuşlardan başlıyor. Bu hikâye kitabında 19 tane hikaye var, birbirinden anlamlı ve düşündürücü. Benim hikayem "Balıkçısını Bulan Olta" bizim Abasıyanık oltasıyla balık değil de hayat tutuyor sanki. Kimi zaman serin, berrak, kimi zaman hırçın olan bu hayat sularında Saif Faik yaşam avlıyor. Hikayelerinde kullandığı "Kuş" imgeleri onun için özgür bir dünyayı temsil eder. Uzun gözlemlerin sonucunda kaleme alınmış ve yeniden yaratılmış gerçeklerin hikayeleridir. Okuyun, ortak olun ve dert edinin İnsanoğlunun bu hâlini, halimizi.
Son Kuşlar
Son KuşlarSait Faik Abasıyanık · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201913,7bin okunma
Reklam
165 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.