Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
umudunu kaybetme belki döner ama cokta ümitli olma, belki de gittiğini senden daha cok sever.
Reklam
çokta lazımdı
Erkek kızarsa uzaklaşır, kızamazsa düşünmeye başlar. Ve düşünmeye başlayan bir erkek âşık olur.
"Umudunu kaybetme belki döner. Ama çokta ümitli olma belki de gittiğini senden daha çok sever."
Erkekler savaşı sever çünkü bu onlara ciddi görünme imkanı verir. Çünkü bunun, kadınların kendilerine gülmesini engelleyen tek şey olduğunu sanırlar. Böyle bir durumda kadınları nesne konumuna indirgeyebilirler. İki cins arasındaki büyük fark da budur. Erkekler nesneleri, kadınlarsa nesneler arasındaki ilişkiyi görür. Nesnelerin birbirine ihtiyaç duyup duymadığını, birbirini sevip sevmediğini ve birbirine uygun olup olmadığını. Biz erkeklerde olmayan ve savaşı kadınların topuna birden iğrenç- ve de absürt- klan bambaşka bir duygu boyutudur bu. Sana savaşın ne olduğunu anlatayım. Savaş, ilişkileri görmedeki bozukluktan kaynaklanan bir psikozdur. Birbirimizle kurduğumuz ilişkileri. Ekonomik ve tarihi durumumuzla ilişkilerimizi. Ve en çokta hiçlikle ilişkimizi. Ölümle.
Sayfa 418 - Ayrıntı Yayınları e-kitapKitabı okudu
"O anda herşeyden nefret ediyordu: kendisinden, dünyadan, önündeki sandalyeden, koridordaki radyatörden, kusursuz insanlardan, canilerden. Bir akıl hastanesindeydi, insanların genellikle kendilerinden sakladıkları duyguları bastırmamakta özgürdü. Nedense hepimiz yalnızca sevmek, kabullenmek, işlerin kolayını bulmak, çatışmadan kaçınmak üzere
Reklam
Anlattığım yıllar 92. Tugay Komutanı Utku Paşa. Allah’ı var iyi insandı, etliye sütlüye karışmazdı. Çokta yufka yüreği vardı. Ne olursa olsun, ama şehit olsun istemezdi. Biz de O’nu sever, askerlerimiz şehit olmasın diye elimizden geleni yapardık komandoyla beraber. Sonra Osman Pamukoğlu paşa atandı Hakkari tugaya, 93’te. Devran değişti. Savunmadaki komandolar şahlandı, taarruza geçti ve ortalık karıştı. Öyle bir mücadele başladı ki, teröristler bile şaştı kaldı bu işe.
~ KADINLAR ~
Kadınları mutlu etmek zor değildir aslında, yeter ki samimi olun onlara. Çiçek almayı unuttum değil; param yoktu deyin mesela. Patron mesaiye bıraktı değil, arkadaşlarla çıkacağız deyin onlara. Arkadaşlarınızla çıkmanıza kızıp, dudak düşürüyorlarsa da; sizle daha çok vakit geçirmek içindir o tafralar da. Yoksa turşunuzu kurmayacaklar;emin olun
Bazen hiç tanımadığın birini seversin,rüyalarına girer,hayallerine,benliğine işler, adı anılır evin her köşesinde,bilmeden aşık olursun,sonra gelir evine,ailene ilk Kez görürsün,kalbin atmaya başlar,heyecan öyle sarmıştır ki uyku uyumazsın, mutluluktan konuşamazsın,o gün gelir kapıdan içeri girer öyle ki göz göze gelemez,titrersin,ilk görüşte aşk gibi tutulursun, Haftalar geçer tanıdıkça seversin,kalbine girer,sözlerine,en çokta gülüşlere.. Bir çocuk gibi havalara uçarsın,ailenden istemeye gelir,o gün elin ayağın birbirine dolanır,ne yapacağını bilemezsin,sözler kifayetsiz kalır,söz yüzüklerini almaya gidersin,o an kalbin küt küt atmaya başlar,akşam olur yüzükler takılır,dualar okunur en büyük mutluluktur bu aslında sonra evine gider. 1-2 gün sonra telefonda ayrılma kararı alır ve ayrılırlar.ama bir taraf hep sever hep bekler,sanki gelecekmiş gibi.. En acısı da görmeden sevip kalbine yer etmektir. aşk bazen sevip de ulaşamadığındır, o seni sever ama sen sevemezsin.bazende sen onu sevip kadere karşı gelemezsin. Bir şair demiş ki;için yanarken üşümek yüreğin kan ağlarken gülmek özleyip de sevdiğini görememektir. İşte aşk bu olsa gerek..!