Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Birinin hayatının neresinde olduğumu çözemediğim zaman hiçbir yerinde olmamayı tercih ederim, çünkü belirsizlik değersizliktir."  Audrey Hepburn . ✨
Ne diyordu şair?
Ne zaman imkansızı seversen, işte o zaman gerçek seversin...🖤
Özdemir Asaf
Özdemir Asaf
Bütün kitaplarda seni okumak varmış.. 🖤
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ne içimdeki sokaklara sığabildim.
Reklam
Birkaç Sayfa Sözyaşı
ve yine kendimle aynada baş başayım. Orada sadece benim gördüğüm bir vücut var. O vücutsa farklı itici sevilmeyen; dokunulan hissedilen ama sevilmeyen. Annesinin dokunmadığı, öpmediği, kıskandığı, düşmanı, rakibi olarak gördüğü o vücut. Babasının... O bedenin babası yok. Babalar gerçek değil zaten. Tanrının babaya benzetilmesini şimdi daha
Sitedeki alıntılar şöyle ayrılıyor; 1-Alıntı değeri taşıyan alıntılar 2-Alıntı değeri taşımadığı halde çok prim yapan sıradan cümleler 3-Kitapta geçen soru cümlesini paylaşarak cevap isteyenler 4-Çalışmalarıma rağmen niye paylaşıldığını henüz çözemediğim alıntımtraklar 5-Alıntı adı altında kitabın yarısını paylaşarak resmen telif hakkını ihlal edenler 6- Alıntıyı ortasından kırpıp yazdığı başlıkla farklı bir anlama büründürenler
"Sen misin yan yana gezemediğim? İnce sitemini sezemediğim, Sırrını bir türlü çözemediğim, İçimdeki çetin sual sen misin?"
Çözemediğim düğümleri kesiyorum artık kendini yıpratma dönemi bitti.
Reklam
Birinin hayatının neresinde olduğumu çözemediğim zaman, hiçbir yerinde olmamayı tercih ederim.
"Kusura bakın.." Hiçbir şeyi abartmadan yapamıyorum. Seversem çok sevmezsem hiç sevmiyorum. Bulursam bir şarkı, günlerce onu dinliyorum. Susarsam bir daha konuşmuyorum, konuşursam hiç susmuyorum. Kafama takmış olduğum herhangi bir şeyi çözemediğim taktirde, dünyanın sonu sanıyorum.. •|•
Frida Kahlo
Frida Kahlo
🍀
Birinin hayatının neresinde olduğumu çözemediğim zaman , hiç bir yerinde olmamayı tercih ederim. Çünkü; belirsizlik, değersizliktir .. #audreyhepburn
Hasan Ali Toptaş'ı hiç sevmedim ve hiç de okumadım. Bu bilinçli bir şey değildi fakat beni iten bir şey vardı. Bundan sonra da okumayacağım. Fakat beni rahatsız eden bir şey var. İki gündür bir mantığa oturtamadığım, çözemediğim bir ikiyüzlülük hissi.. Kadın düşmanı Oscar Wilde, Nietzsche, Moliere, Schopenhauer, Albert Caraco okudum ve muhtemelen okumaya da devam edeceğim. Karısını satan, tecavüzcü Henry Miller'ı okudum. Irkçı, kumarbaz, pedofil, Türk düşmanı Dostoyevski'yi okudum. Oğlancı Platon'u okudum. "Kadın vampirdir, oluklu oyma kalemidir, yiyici ve içicidir; cinsel organı, iştahla yuttuğu eril cinsel organla beslenir" diyen ve Sartre ile birlikte cinsel sapkınlıklarla dolu bir hayat yaşayan Simone De Bevouir'ı okudum. Sadizmin isim babası ahlaksız Marquis De Sade'ı okudum. Irkçı, yobaz, anti semitist, tecavüzcü Louis Ferdinand Celine'i okudum. İşin tuhafı bunları okumaktan pişmanlık duymuyorum. Çoğunu da büyük bir zevkle okudum ve okumaya da devam edeceğim. Bu ahlaksız yazarları okurken, ırkçı birer faşist olduklarını bildiğim System Of A Down'ın şarkılarını dinlemeye de devam edeceğim. Ama bütün bunlara rağmen Hasan Ali Toptaş'ın eserlerine, ahlaksız kişiliğinden bağımsız bakamıyorum. Peki neden? Ben işin içinden çıkamadım. Belki de henüz taze bir olay olduğu içindir, bilemiyorum. Ahmet Altan'ın aşağıdaki yazısını benimsemiş bir okur olarak da bu olaydaki çifte standardımdan rahatsızlık duyuyorum. Ama Hasan Ali Toptaş'ı diğerleri gibi normalleştirmek, sadece edebî kişiliği ile değerlendirmek de içime sinmiyor. #70631900
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.