“İnsanoğlu için aç gözlü denmiştir her zaman. Elindekiyle yetinmeyip hep daha fazlasını istediği söylenir. Bunlar küçümseme dolu, eleştiri niteliğinde söylenmiş sözlerdir. Oysa istemek insanın en büyük yeteneklerinden biridir ve onu, bulduğuyla yetinen hayvan türlerinden üstün kılar.”
İLAHİ İYİLİK
Sevgi sabırlıdır ve sevgi bağışlayabilir...ama Sevgi asla sevgisiz bir nesneyle uzlaşmaz... Bu nedenle asla günahımızla bağdaşmaz, çünkü günahın değiştirilmesi mümkün değildir. Ama Sevgi sizin şahsınızla bağdaşabilir, çünkü şahsınız değişip yenileşebilir.
THAERNE, Centuries of Meditation, 11,30
Tanrı'nın iyiliği üzerinde düşünmeye
Sayfa 25 - Haberci Basın YayınKitabı okudu
Ofisinin veya İngiliz kütüphanelerinin konforu içinde ahlâk yoktur demek Marx için pekala kolaydı.Ancak Marx'ın fikirlerini gerçekleştirmeye ve toplum kurmaya çalışan insanlar,bu Marksist bakış açısına göre tutarlı fikri,aynı tutarlılıkla deklare edememektedir.Böyle bir toplumu kurmak ve dahası yaşatmak için,herhangi bir peygamberin bir din adına istediği idealizm ve fedakarlıktan çok daha fazlasını insanlardan istemek zorundalardır.Bundan dolayı onlar,Marksizm'in çok kesin ilkelerini "unutur" hâle geldiler.Burada söz konusu bir ateistin(materyalist)ahlâk ve hümanizmi isteyip istemeyeceği,savunup savunamayacağı ya da inşa edip edemeyeceği değildir,asıl soru tüm bunları yaparken olduğu şey olup olmayacağı,yani materyalizmin sınırlarına sadık kalıp kalamayacağıdır.
O ne demek ya:Dsus ve oku:)anlamadıysan tekrar der gibi:D
Değerin kalbin kadardır.Ederin savaşın kadar.Ruhun kavgan kadardır.Daha fazlasını istemek hak,daha fazlasını beklemek haksızlık..
KADININ YERİ EVİDİR!
“Evlerinizde oturun…” ayetini daha bir başka severim nedense. Bu ayeti okudukça kendimi Rabbimden imtiyazlı sayarım.
Bana özel inmiş sanki, beni alıp namütenahi bir yere koymuş. Narin bir kelebek, kırılgan bir gelincik çiçeğiymişim gibi hissederim kendimi…
Çok değerliymişim, nadideymişim, zümrütmü, elmas mı desem, ama çok değerli bir
Paskalya palmiyesi, adalılar tarafından keşfedildiğinde türünün en büyük örneğiydi. Bu ağaç yemek pişirme ateşi ve cenaze yakmakta, çatı, ev inşa etmekte, sallar ve kanolar yapmakta, son olarak da ulaşımda ve heykel inşaasında kullanıldı.
Yıllar geçtikçe, adalılar binlerce ağacı yok etmiş, milyonlarca kayanın yerini de rüzgâr kıran olarak
Sayfa 11 - Ayrıntı YayınlarıKitabı yarım bıraktı
"Ama daha fazlasını istemek ne kadar azına sahip olduğumuzun işaretiydi."
Sayfa 213Kitabı okudu
