Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Anna Heymes, kitap onun üzerinden başlıyor. Bir deneye tabi tutuluyor ve biraz da renkler, şehirler, başkentler, resimler...Laurent Heymes de var. Anna'nın kocası. İlk başta hatırlayamadığı. Anna'nın bu arada teste tutulduğu makina Pozitron Kamerası. Hastalığına bir teşhis konulmaya çalışılıyordu. Peki ya Anna'nın hastalığı doktorların bildiği ve
Lanetli Sevgili
Bu kitap ben orta okula giderken fazlasıyla popüler olmuştu, sırf herkes okuyor diye okumamayı tercih etmiştim. Benim de böyle tuhaf bir huyum var işte. Şimdi üzerinden yıllar geçti, fazlasıyla ertelendi, kitabı sonunda okuma şansım olduğunda büyük bir beklentim var.
Oldukça harika bir girişi var, hikayenin aktarımı oldukça başaralı, merak etmeye başlıyorsunuz; karakterler güzel.
Peki sorun nerede mi?
Sorun kitabın ortasına gelince kitabın sonunu oldukça net bir şekilde görebiliyorsunuz, heyecan bitiyor, merak aniden yok oluyor. Karakterler birden o güçlü kalıbını kaybetti ve hepsi daha hikayenin yarısına gelmişken oldu. Sonunda o kadar mutsuz oldum ki anlatamam.
Kesinlikle klasik fantastik kitap klişesine uymak istemezken, Melissa Marr onlardan birine dönüşerek bütün büyüsünü kaybediyor.
Kitap okumayan insanların Orhan Pamuk’a yaptığı karalama kampanyasına kitap okuyan bir kişi olarak kanmam ve Orhan Pamuk’a senelerce önyargımın oluşmasından ötürü kendime ne kadar kızdığımı anlatamam. Pamuk’un kalemine tek kelime ile bayıldım desem abartmış olmam. Galip’i İstanbul sokaklarında yürütmesi, İstanbul’u anlatırken Galip’in
