Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zayıf bir insanın zavallılığı, en çok kaçması gerektiğini düşündüğü şeye sığındığında ortaya çıkar.
Sayfa 19 - Metis
Korkmuştum.her şeyden önce, kendimden…
Sayfa 18 - Metis
Reklam
Her kadın bedeni onun için iyi tanıdığı bir kentti. (…) Bu kenleri ziyaret eden çok kimse vardır, ama ıssız dönemlerini biliyorsanız, anlatılanların,, üzerine yazılanların çok dışında sadece kendinize ait bir bilgi edinirsiniz.
Sayfa 9 - Metis
Nesneler de uyuyor, ama gözleri açık.
Sayfa 7 - Metis
520 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
Kimsesizler matemi yorum
Kitap benlik değil ben beğenmedim çok durağan ve içinde fazla aşk var . Safir mila safkan kendi ayakları üzerinde duran bir genç kızdır hayata tutunma amacı dans etmektir. Dans yoksa safir yaşayamayacağını düşünür lakin hayat ona bir kapı daha açar; aşk. safir katıldığı seçmelerde jüri üyesi olan hazer han dalgakıran ile tanışır ve aşk yolculuğu başlar romantik sevenler için birebir bir kitap ancak dark romance sevenler ve entrika kaos sevenler için çok durağan bir kitap. Bu yüzden ben beğenmedim ama romantik bir okur için kitap güzel olabilir
Kimsesizler Matemi
Kimsesizler MatemiEmine Tavuz · İndigo Kitap · 20221,064 okunma
Bu hurafeci, feodal ümmetçi dinciler, son 300 yıldır emperyalist Batı'nın taşeronluğunu yapıyor. Her türlü gelişmenin, yenileşmenin, toplumsal uzlaşmanın önünde dalgakıran rolünü başarıyla oynuyorlar. Bu sömürgeci güçlerin işbirlikçi dincileri, baş davası ahlak olan bizim Müslümanlara inanın hiç benzemiyor...
Reklam
Ben/im Benim geceyi söndüren sonsuz parmaklı büyücü, bulutların arasından şehre güneşi dağıtan benim. Sabahın mor kıvılcımını, piyanodaki son at, dalga ve dalgakıran benim. Mektup benim, zarf ben, benim yelkene dolan hava, yelken, yelkende parçalanan martı ve hallaç benim. Benim bu ayna, bu suret- Bu yüz: Benim.
232 syf.
9/10 puan verdi
Adnan Dalgakıran bir sanayici. Türkiye'nin önemli makine üreticilerinden biri. Bu kitapta mesleki deneyimlerinden yola çıkıp kendi penceresinden Türkiye'nin ekonomik olarak neden yerinde saydığına ortaya koymaya çalışmış. Bunu yaparken sadece kendi gözlemelerinden değil çok sayıda uluslararası araştırmanın verilerinden yararlanmış. Bu araştırmalara ülkenin durumunu anlamak için kıyaslamayı kendi geçmişimizle değil dünya örnekleriyle yapmamız gerektiğini düşünerek atıf yapıyor. Dalgakıran'ın sıkıntılı bulduğu ve özellikle aklımda kalan hususlardan bazıları şunlar: - Kolektif zekamız zayıf birlikte çalışmayı bilmiyoruz. - Dünya ile rekabeti sadece iş gücü maliyetleri ile yapıyoruz, sadece ucuz iş gücü ülkesi olarak batıyla rekabet edemeyiz. - Şirketlere verilen teşviklerin takibi yapılmıyor, etki analizi olmadan teşvik veriliyor. - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin yapılanması hatalı, üyelerinin tümünün menfaatine çalışması mümkün olmayan çok geniş kapsamlı ve bu yönüyle de az faydalı bir örgüt, - Genel olarak verimlilik sorunlarımız var. Yazar ayrıca hukuk, eğitim ve sivil toplum alanında çok sayıda eleştiri getiriyor. Kitapta sorunları tespitle kalmamış ayrıca çözüm için de önerilerde bulunmuş. Önerileri doğrudur yanlıştır bir kenara böyle bir meseleyi dert edinmesi, ülkenin kullanamadığı potansiyeline ulaşması için kafa yorması bence takdir edilesi bir çaba.
Yüzleşme
YüzleşmeAdnan Dalgakıran · Kronik Yayın · 202176 okunma
gördüğümüz için ağlıyoruz demişti zorba gördüğümüz için ağrıyoruz ve belki insan en az bir kez görmeli kendini gecenin sesini kıstıkça artan o dinginlikte bunu konuşmuştuk, sis içinde bir kenti yakarken. oysa bir dalgakıran kuşudur neşemiz bir patikaya girince yeniden yeşillenir ağaçlar kollarımız kalabalık bir denizde açan iki kürek gürül gürül akan göz içlerimiz vardır bir salkım söğütten yükselen serçelere çitlembiklere, tarçın kokularına sözümüz bir yüreği yarıp onaran o bakış acılarına bir sözümüz vardır.
`Dalga
"Geçmiş, bir dalgakıran! Ve çoğu zaman Dalgalar, ben'im..."
Reklam
520 syf.
10/10 puan verdi
Bilgisaray teknolojisinin evrimsel gelişimi o kadar güzel anlatılmış ki iyiki almışım dediğim kitaplardan oldu. Hikaye bundan 200 yıl önce  ada lovelace ' nin daha iyi hesap makinası yapmak için delikli kartlar kullanmasıyla başlıyor. Daha sonra silikonun üst ce altına altın plaka konup yarı iletken olan transistör bulunuyor. Böylece ilk defa bilgi depolanabiliyor. Transistörlerin bağlanması ile işlemci, işlemcilerin entegre olması ile mikroçip bulunup bilgisayarın beyni ortaya cikiyor. Aslında mantık basit 0 ile 1 dili kullanılıyor. Yani devrelerin açılıp kapanması ile çalışıyor bilgisaray beyni. Daha sonra yazılım dili gelistiriliyor. Sonra bilgisayarlar anahtarlama yolu ile internet üzerinden bağlanıyor. Sonra bloglar, wikipedia, müzik vs günümüze geliyor.  En şaşırdığım uyuşturucu ve sex bağımlısı özgürlük düşkünü  hippilerin devlet elinde tutulan internet ve bilgisayarın halkın kullanımina  açmaları olmuş. Devrimleri yapanlarin tamamı lise ve ünüversite öğrencileri. Bizimde yapmamız gereken silikon vadisinde olduğu gibi farklı yeteneklere sahip zeki gençleri bir araya toplayıp keşfetmelerini sağlamak olacaktır.
Geleceği Keşfedenler  Dijital Çağın Biyografisi
Geleceği Keşfedenler Dijital Çağın BiyografisiWalter Isaacson · Domingo Yayınevi · 2017148 okunma
288 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
Her ne kadar çocuklar için yazılmış bir kitap ise de mutlaka yetişkinler tarafından da okunmalı. Kitabın kahramanı "Feo" nun yaşamında karşılaştığı zorluklara / zorbalıklara rağmen pes etmemesini, savaşmasını, insanların da inancını kazanıp birlikte hareket edince kötülüğün kazanmasının mümkün olmayacağının hikayesini büyük bir keyifle okudum. Toplum içerisinde kötülerin iyileri ezdiği durumları ama buna izin vermemenin de mümkün olduğunu "Feo" sayesinde öğreniyoruz.
Feo ve Kurt
Feo ve KurtKatherine Rundell · Domingo Yayınevi · 2017282 okunma
Yalı camilerinde kumrulara martılar karışır. Deniz ve toprak iç içe. Denize inen aralık ve hemen üstünde yalı kahvesi. Ortada geniş saçaklı mermer çeşme. Lülesinin üstünde kara yağlıboya ile:“İçilmez” yazılı. Kahvenin çaycı barakası. Semaver, dizi dizi cezveler ve yaldızlı çay bardakları. Solda kayıkhane ve rıhtım. Kayıkhane iskele ile kahve arasına düşüyor. Küçük bir dalgakıran, dalgakıran denebilirse buna, el kadar bir iç deniz yapmış burada. Bir iki sandal, bir iki motor kıpırdamadan duruyor. Kayıkhane ile yüz yüz elli yıllık iki yalı arasnda parke döşeli yol. Balıkçılar orda.
Sayfa 62 - YKY Yayınları 2
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ABD denetimiyle birlikte, CHP yönetimi gericilikle hesaplaşmaktan vazgeçti. "Küçük Amerika olacağız" hedefi CHP yönetimi zamanında açıklandı ve 1950'den sonra Demokrat Parti iktidarı tarafından izlendi. Devlet, tarikatları ve cemaatleri korudu ve geliştirdi. Batılı ideologların son zamanlarda "Popüler İslam" diye kutsadıkları akım devlet tarafından yeniden imal edildi ve desteklendi. Böylece Kemalist Devrim'in kireçlenme dönemine girildi. 27 Mayıs 1960 Devrimi, 1945'te başlayan "Küçük Amerika" sürecinde kısa süren bir kesintiye yol açtı. 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980'deki Amerikancı askeri darbeler, ABD'nin Yeşil Kuşak Projesi uyarınca, Türkiye'de demokrasi ve emek güçlerine karşı şeriatçılığa dayanan bir dalgakıran inşa ettiler. En sonunda bir Cemaat müridi, Özal'ın kişiliğinde Çankaya'ya tırmandı. Ve dahası, bir tarikatlar koalisyonu adım adım hükümetin büyük ortağı oldu. Fethullahçı Terör Örgütü bu süreçte devletin kilit konumlarına yerleşti.
Sayfa 87 - "Küçük Amerika" Süreci ve 27 Mayıs DevrimiKitabı okudu
Mosulu, bir kadın Gölde çamaşır yıkıyor Göle, küçük bir dalgakıran gibi, suya birkaç metre nüfuz eden bir tahta levha yerleştirmişler. Böylece ıslanmadan, çömelerek, gölün kendilerine özel bölümünde çamaşırlarını sabunluyor­ lar, yıkıyorlar ve duruluyorlar. Ana caddeden, çamaşır yıka­ yan kadına doğru yaklaşan komşusunu görüyorum. Gölde gömleğini yıkıyor olan kadının ismi Tsie ve az önce onun yanına gelen de benim arkadaşım Sanshie. Sanshie her zaman sepet dolusu çamaşırla diğer kadınları bulmak için göl kıyısında gezinir.
Sayfa 30 - Nenemis yayınları ekım 2010Kitabı okudu
772 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.