Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
'La ilahe' diyen biri; "ben ret ediyor, kabul etmiyorum; rububiyette, uluhiyette, sevgide, ümitte, rızıkta yani hayatın her alanında Allah'a ait olan bir hakkı, O'nunla paylaşmaya çalışan her ilahı, otoriteyi, ideolojiyi, kurumu reddediyorum." demiş oluyordu. Böyle net bir biçimde imha edilen tüm sahte ilahların yerine;" 'illallah' sadece Allah'ı biliyor, onu tanıyor, ona iman ediyor ve onu hayatımın yegane sahibi ve mutlak idarecisi olarak kabul ediyorum." ikrarında bulunuyordu.
Sayfa 99
Bir yapıda başarılı olabilmek için karşılıklı güven duygusunun istenilen düzeyde olması şarttır. Eğer orada bulunan insanlar birbirlerine hep; "Acaba işin içinde ne var? Acaba olayın iç yüzü nasıl?" gibi şüphelerle bakarlarsa orada ciddi bir başarının elde edilmesi imkansızdır.
Sayfa 185
Reklam
...İbn Mes'ud,ağzı yüzü kan revan olana ve soluğu kesilinceye kadar Kur'an okumayı sürdürür.Zira sözün gücünün,gücün sözünden üstün olduğunu fark etmiştir.Mekke'nin kara yüzlü adamlarının Kur'an karşısındaki acziyetini ayan beyan görmüştür.Sözün güç karşısında bu kadar etkili bir silah olduğunu bizzat yaşayarak müşahade etmiştir.Sözün gücü karşısında söyleyecek sözü olmayanların,şiddete yöneldiğini hayretle müşahade etmiştir.İbn'i Mes'ud, daha sonra o kanlı günü anlatırken şu çarpıcı tespiti yapacaktır: "Müşriklerin hiç o günkü kadar acziyet içinde küçüldüklerini görmemiştim."
Sayfa 107 - Siyer YayınlarıKitabı okudu
.. Ömer, artık hedefini tesbit etmişti: Doğruca "Dârü'l-Erkam"a giderek, orada Peygamber Efendimizi bulacak ve alınan kararı yerine getirecekti. Kılıcını kuşanan Ömer, kan çanağına dönmüş gözleriyle etrafa öfkeli bakışlar savurduktan sonra, doğruca Kabe'ye giderek tavafta bulundu. Sonra da kin, düşmanlık dolu sert adımlarla Safa Tepesinin yolunu tutup, Dârû'l Erkam'a doğru yollandı.
Sayfa 261 - Nesil Yayıncılık Matbaacılık. San ve Tic. AŞ.Kitabı okudu
.. Artık, Ömer'in Resûlullah ve İslâmiyet aleyhindeki düşünceleri tamamıyla aksine dönmüştü. Bir an evvel Fahri Âlem Efendimizin huzûruna varıp, hidâyet nûruyla kucaklaşmak istiyordu. Hemen, "Resûlullah şimdi nerededir?" diye sordu. Resûli Ekrem Efendimizin, ashabından bazılarıyla Safa Tepesi eteğindeki Dârü'l-Erkam'da bulunduğunu öğrenince, Hz. Habbâb'la derhâl yola koyuldu. Gözcü, Ömer'in silah belde geldiğini içeriye haber verdi. Herkesi bir telâş ve heyecan havası sardı. Sâdece biri müstesna: Hz. Hamza… Bu büyük İslâm kahramanı, elini kılıcının kabzasına atarak, "Bırakın, gelsin. Korkulacak ne var? Eğer hayırlı bir maksatla gelmişse, kendisini hayırla ağırlarız; eğer kötü bir niyetle gelmişse, onu kendi kılıcıyla hallediriz!" diye konuştu.
Sayfa 264 - Nesil Yayıncılık Matbaacılık. San ve Tic. AŞ.Kitabı okudu
Kur'ani bir ahlakın inşası
"Onlar dinlerini öyle yaşıyorlardı ki, kendilerini öldürmeye gelen insanlar, orada diriliyorlardı. Diriltmenin yolu aslında ölürcesine bir aşk ile dini yaşamaktan geçiyor. Erkam'ın evinin talebeleri de diriltmek için adeta ölmüş, ölmeden önce ölümü öldürmüşlerdi."
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
Sabır
Sabır; eli kolu bağlayıp zillete mahkum olmak değil, hak yolunda hakikat namına direnmektir.
Sayfa 194Kitabı okudu
Sabır ; eli kolu bağlayıp zillete mahkum olmak değil, hak yolunda hakikat namına direnmektir.
Sayfa 194Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.