El arabasını odunla doldurmayı sürdürürken durmak üzere olan bir makine gibi hareketleri giderek yavaşladı. Sonunda tamamıyla durdu ve uzunca bir müddet taş gibi kıpırtısız bekledi. Ancak o zaman soğukkanlılığını kaybetti. Kendisini görecek kimse olmamasına karşın yüzünü ellerinin arasına sakladı ve dalga dalga gelen ağır, sessiz hıçkırıklarla vücudu sarsılırken sessizce ağladı.