220 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Seyyid Abdulkâdir Geylani Hazretleri
Evliyânın büyüklerinden. Künyesi, Ebû Muhammed’dir. Muhyiddîn, Gavs-ül-a’zam, Kutb-i Rabbânî, Sultân-ul-evliyâ, Kutb-i a’zam gibi lakabları vardır. İran’ın Geylân şehrinde 1078 (H.471)de doğdu. Babası Ebû Sâlih bin Mûsâ Cengîdost’tur. Hazret-i Hasanın oğlu Hasan-ı Müsennâ’nın oğlu Abdullah’ın soyundandır. Annesinin ismi Fâtıma, lakabı Ümm-ül-hayr olup seyyidedir. Bunun için Abdülkâdir Geylânî, hem seyyid, hem şerîfdir. Hazret-i Hüseyin’in evladına seyyid, hazret-i Hasan’ınkine şerîf denir. Abdülkâdir Geylânî hazretleri 1166 (H.561)’da Bağdad’da vefât etti. TürbesiBağdad’dadır. Ziyâret edilmekde, feyz ve bereketlerine kavuşulmaktadır. Fıkıh ve hadîs ilimlerinde müctehid idi. Kâdiriyye tarîkatının kurucusudur. Ehl-i sünnet îtikâdını ve din bilgilerini her tarafa yaydı. Kerametleri sayılamayacak kadar çoktur.
Abdülkadir-i Geylani
Abdülkadir-i GeylaniAhmet Kayhan Dede · Gimat Yayıncılık · 19982 okunma
Türk Destanının Tasnifi
– I – Millî destanlar, tarihi vak’aları tasvirden ziyade milletin yüksek millî duygularını in’ikâs ettiren, tamamıyla ve yahut az çok tarihe müstenit bir ideal âlemi gösteren halk edebiyatı eserlerinden ibarettir. Millî destanlar (épopée) meselesini ciddi surette tetkik edenler Fransız (Roland), Alman (Nibelungen Lied), Rus ve Hintlilerin
Reklam
Hasan ül Askeri, Mehdi çıkınca İsa Peygamberi vezir dikince Doksanbin er Horasan'dan kopunca Oniki imama yardım okurum Pir Sultan’ım hem Muhammed, Ali’den Ta ikrarım vardır kalu beliden Şefaat umarız güzel veliden Muhammed, Ali’yi sever okurum 🌹 İran Horasan Meşhed şehrinde Horasan erlerinin şahı, piri, sekizinci imam Ali Rıza'nın (as) mübarek cennet bahçesi türbesidir. Dünyada ziyaretleri ahirette şefaatleri nasibimiz olsun! Sonsuz selavat ve selam dede, ceddine, evlatlarına olsun şefaatleri daim üzerimizde olsun. Düşmanlarına, katillerine ebeden lanet olsun. Yolumuzun gerçek erlerinden Alevi/Caferi Pir Sultan Abdal'a rahmetler olsun ruhu şad olsun Alıntı: Seyyid Sefer Akkuş
Sorun ölmek midir ki Sönmektir Dede Sultan Uzat elini bize Karanlıklardan geçir
İçimden Buhara geçiyor,Tiflis, Tahran geçiyor Beyrut,Saraybosna, Marakeş geçiyor. İçimden kadim medeniyetin bir yapısında aniden bir toz zerresi olmak geçiyor. Diyar Diyar gezmek durmamak beklememek rüzgarın estiği yöne doğru... Belki mümkün olsa geçmişe doğru. İçimden Yûnus'la Pîr Sultan Abdal'la Galip Dede ile dost olmak geçiyor. İçimden Şeyhülislam Yahyalar'la İbrahim Hakkılarla adını unuttuğum saymakla yetiremeyeceğim onca güzel insanla aynı meclist olmak geçiyor, aynı mecliste olup aynı derte gözyaşı dökmek geçiyor. Uçmak uçmak uçmak geçiyor koca bir medeniyeti karış karış bilmek geçiyor. (Alıntı) ""'Kalbimi alıp bir cami avlusuna terketmek geçiyor""
Orijinal bir delilik
17. asırda Osman Dede isminde bir meczup, Aksaray'da yeniçeri kulluğunun önünde ki kaldırımda tam elli yıl, yaz kış anadan doğma çıplak oturmuştu. Bir gün, tebdil gezen müstebit hükümdar IV. Murad'a: "Murad!... Murad!... Dul ananı bana nikahla verir misin?" diye laf atmış, bu amansız padişahtan anası Kösem Sultan'ı istemişti.
Reklam
468 öğeden 451 ile 460 arasındakiler gösteriliyor.