Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

y?

y?
@dedikyaiste
mâha yakın..
18 okur puanı
Nisan 2022 tarihinde katıldı
y? yorumladı.
Uzun zaman önce niyet ettiğim bir çekiliş var. İlk maaşımı alınca yaparım diyordum kaçıncı maaş oldu bilmiyorum, unutmuşum. Tekrar aklıma geldi. Allah izin verirse bir çekiliş yapalım arkadaşlar, kitap belirlemedim, kazanan 2 arkadaşa okumak istediği kitabı göndereyim. Tabi benim kendimce ufak tefek bir iki hediyem de olur. Kazananlardan birini çekiliş ile belirleyelim, diğerini de çekilişe katılanlar arasından seçme hakkı bana kalsın. 18 Nisan perşembeye kadar sürsün. Çekilişte ismi çıkan arkadaşı da perşembe gecesi açıklarım inşallah. Katılmak için yorum yapabilirsiniz. Selametle.
y? okurunun profil resmi
bende katılmış bulunayım 🥲🌷
Reklam
y? yorumladı.
Açıklandı
Selamün Aleyküm. Aranızdan bir kişiye ufak bir hediye göndermek istiyorum. İsteğiniz seti yoruma yazmanız kâfidir :) 1-
Bir Yobazın Günlüğü
Bir Yobazın Günlüğü
-
Hamza
Hamza
-
Ölü Bir Yazarın Anlattıkları
Ölü Bir Yazarın Anlattıkları
2-
Ebu Cehil Çağında Muhammedi Kız Olmak
Ebu Cehil Çağında Muhammedi Kız Olmak
-
Hanımefendi! Tesettür Ederim...
Hanımefendi! Tesettür Ederim...
-
Tesettür-i Şer'î
Tesettür-i Şer'î
3-
Muhammed Emin Yıldırım
Muhammed Emin Yıldırım
"Ahlâk Seti" '21.04. 2024' yani pazar günü açıklayacağım inşallah 🌷
y? okurunun profil resmi
ikinci set inşeAllah ✨
Kudüs'ü Yahudileştirme Çabaları 2 Eylül 1997 tarihinde Londra'da bulunan islâmi Araştırmalar Akademisinin ilkini düzenlediği Kudüs konulu bir konferansa konuşmacı olarak davet edilmiştim. Konferansa katılarak konuşmamın başında şunları söyledim: Bu yıl (1997), birinci sorunumuz olan Filistin ve Kudüs Sorunuyla ilgili önemli anıları yoğun bir şekilde yaşıyoruz. Bu yıl. 1897 yılında İsviçre'nin Basel kentinde Theodor Herzl liderliğinde toplanan I. Siyonist Kongrenin ve bu kongrede kurulan Dünya Siyonist Teşkilatının yüzüncü yılıdır. Bu yıl, Ekim 1917'de imzalanan ve Filistin'de Yahudilere milli yurt kurulmasına imkân veren Balfour Deklarasyonu'nun sekseninci yılıdır. Bu yıl, 1948'de İsrail'in kuruluşuna zemin hazırlayan Birleşmiş Milletler'in 1947 tarihli Filistin'i bölme kararının ellinci yılıdır. Bu yıl, 5 Haziran 1967'deki 'Altı Gün Savaşı'nda Kudüs, Batı Şeria ve Gazze'nin İsrail tarafından işgalinin otuzuncu yılıdır. Bu yıl, Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat'in 1977'de İsrail'i ziyaret etmesinin yirminci yılıdır. Bu ziyaret Arap Dünyasının, İsrail'e karşı sergilediği ortak tavrında bozulmalara yol açmıştır.
Sayfa 23 - nida
y? okurunun profil resmi
Bugün bizler, bu acı olayların meyvelerini topluyoruz. Bu meyvelerin en acı olanı ise itrail'in; 250 milyonun üzerinde Arab'ın ve bir milyarı aşkın İslâm âleminin gözü önünde Birleşmiş Milletler ve ona bağlı Güvenlik Konseyi kararlarını hiçe sayarak, günümüzde kendini yegâne güç ve ilâh olarak gören ABD'nin de desteğini alarak belirli plan ve yöntemlerle Kudüs'ü Yahudileştirme çabalarıdır. itrail bir 'turistik tünel' inşa etmek için Mescid-i Aksa'nın altını kazmaya devam etmektedir. Kudüs Konferansına benimle birlikte konuşmacı olarak katılan Filistin'e bağlı Ümmü'l-Fahm Belediyesinin başkanı ve aynı zamanda oradaki İslâmi Hareketin lideri Râid Salah, yapılan bu kazıları yerinde görme imkânı bulduğunu ve Mescid-i Aksa'nın çok büyük bir tehditle karşı karşıya olduğunu, kazıların devam etmesi hâlinde Mescid'in çok yakın bir zamanda yıkılacağını söyledi. Ben daha önce defalarca İtrail'in, mescidin ne zaman yıkılacağını bildiğini ve bu vakti kendisinin tayin ettiğini söylemiştim. İşte kardeşimizin anlattıkları bu söylediklerimi doğrulamaktadır. itrail, Mescid-i Aksa'nın yıkımını gerçekleştirmek ve bunu dünyaya ilân etmek için uygun zamanı kollamaktadır. Arapların ve Müslümanların bu tehlikeli durumu görmeyip kendi işleriyle meşgul oldukları bir anda ya da hiçbir şey değiştirmeyecek şiddetli tepkileri karşısında, itrail çıkıp mescidin yıkıldığını ilân edecektir. Tüm dünya, belki de itrail'in ya da uluslararası Siyonizm'in hazırladığı gündemleri tartıştığı bir sırada bu yıkım gerçekleşecektir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kudüs Ribat ve Cihad Yurdudur Kudüs, Müslümanlara göre ribat ve cihad yurdudur. Kur'an'ın Mescid-i Aksâ hakkındaki ayeti ile Peygamberimizin, bu mescitte kılınacak namazın faziletini belirten hadisi; bizlere Kudüs'ün, islam tarafından fethedileceğini, Müslümanların eline geçeceğini ve Müslümanların ibadet için buraya akın edeceklerini müjdelemektedir. Bu müjde gerçekleşmiş ve eski adı İlya' olan Kudüs, ikinci halife Ömer b. Hattab (radiyallahu anh) döneminde fethedilmiştir. Kudüs Baş Patriği Sophronius, şehrin anahtarlanını komutanlardan birine değil, bizzat halifenin kendisine teslim edeceğini söyleyince Hz. Ömer (radiyallahu anh) Medine'den Kudüs'e doğru duygu yüklü bir yolculuk gerçekleştirmiş ve şehrin anahtarlarını patrikten kendi eliyle teslim almıştır. Hz. Ömer, şehirde yaşayan Hıristiyanlarla, tarihe 'Ömer Sözleşmesi olarak geçecek bir antlaşma imzalamıştır. Hz. Ömer, onlara, İslâm'ın öngördüğü can, mal, inanç ve ibadet gibi haklarını koruyacağına dair teminat vermiştir. Bu önemli vesika, Hâlid b. Velid, Amr b. Âs, Abdurrahman b. Avf ve Muâviye b. Ebî Sufyan gibi İslâm komutanlarının şahitliğinde imzalanmıştır. 20
Sayfa 20 - nida
y? okurunun profil resmi
19 el-Ahdü'l- Umerî 20 Târîhu't- Taberî, Dâru'l Maarif, Mısır, |||/609.
el- Âlûsî tefsirinde şöyle diyor: "Bereketli kılınan memleketlerden kasıt Şam şehirleridir. Çünkü burada ağaçlar ve meyveler çok, halk da bolluk içindedir." ibn Abbas'a göre Beytü'l-Makdis (Kudüs) bölgesidir. İbn Atiyye, müfessirlerin çoğunun bu görüşte olduklarını söylemektedir. 16 Tefsir âlimlerinin bir kısmına göre, Yüce Allah'ın; "Tin'e ve Zeytun'a, Sina Dağı'na ve bu güvenli (emin) beldeye andolsun" ayetlerinde kastettiği şehir, içinde incir ve zeytinin bol miktarda yetiştiği Beytü'l-Makdis'tir ibn Kesir (rahmetullahi aleyh) bazı imamların şöyle dediğini nakletmektedir: "Bu üç yerden her birine yüce Allah, büyük şeriat sahibi Ulu'l-azm peygamberler göndermiştir. Bu yerlerden ilki, yüce Allah'ın, İsa b. Meryem'i (aleyhisselam) gönderdiği incir ve zeytin yurdu Beytü'l-Makdis'tir. İkincisi, Yüce Allah'ın, Musa b. imrân (aleyhisselam) ile konuştuğu Sina Dağı'dır. Üçüncüsü de insanların güven içinde oldukları emin belde Mekke'dir. Bu şekildeki tefsir veya te'vil ile varılan sonuç arasında bir uyum ve bütünlük söz konusudur. Eğer 'emin belde', İslam'ın doğduğu yere ve Hz. Muhammed'in (sallallahu aleyhi ve sellem) risâletine; Sina Dağı da Yahudiliğin doğduğu yere ve Hz. Musa'nın (aleyhisselam) risâletine işaret ediyorsa, Tin ve Zeytin da Beytü'l-Makdis'te doğup orada yetişen ve meşhur öğütlerini Zeytûn Dağı'nda sunan Hz. İsa'nın risâletine işaret etmektedir."18
Sayfa 19 - nida
y? okurunun profil resmi
15 Sebe, 34/18 16 el-Alüsi, Rühu'l-Medni, 22/129. 17 Tin 95/1-3 18 Tefsiru'l-Kâsimî, XVII/9196. Müellif, ibn Kesir'in nakletmiş olduğu bu sözlerin ibn Teymiye'ye ait olduğunu belirtmektedir.
Reklam
Yahudiler bu kıble değişikliği üzerine Medine'de büyük bir yaygara kopardılar. Kur'an, onlara, tüm yönlerin Allah'a ait olduğunu; Allah için namaz kılanların kıblelerini istediği yön. de belirleyecek olanın da kendisi olduğunu söyleyerek şöyle buyurmuştur: "insanlardan bir kısım beyinsizler, Yönelmekte oldukları kıblelerinden onları çeviren nedir?' diyecekler. De ki: 'Doğu da batı da Allah'ındır. O dilediğini doğru yola iletir.' Senin yöneldiğin yönü, Peygambere uyanları, cayacaklardan ayırt etmek için kıble yaptık. Doğrusu bu, Allah'ın hidayet ettiği kimselerden başkasına ağır gelir. Allah ibadetlerinizi boşa çıkaracak değildir. Bunun üzerine Yahudiler, "Müslümanların daha önceki yıllarda kıbleye doğru yönelmemeleri sebebiyle kıldıkları namazlar kaybolup boşa gitti!" demeye başladılar. Bunun üzerine yüce Allah, "Allah ibadetlerinizi yani namazlarınızı boşa çıkaracak değildir" buyurarak onlara en güzel cevabı vermiştir. Zira Müslümanlar, o namazları Allah'ın razı olduğu doğru bir kıbleye yönelerek kılmışlardı.
Sayfa 14 - nida
y? okurunun profil resmi
Bakara, 2/150 Bakara, 2/142-143
Allâh'a yardım, Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve sel lem) Efendimiz'e yardımla olur. Ulemâya, talebeye yardımla olur. Ulemâ, talebe; Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve sellem)in vârisleridir.' Bir hadîs bilsen, o kadar vârisi olursun. Daha çok bilsen, daha çok vârisi olursun. Amel etmek şartıyla. Vâris-i kâmil var. Vâris-i nâkıs var.
Sayfa 11 - ahiska, üçüncü baskı
y? okurunun profil resmi
إلى العلماء وازالة الألياء buharî, ilim, 10
12 öğeden 1 ile 5 arasındakiler gösteriliyor.