Entelektüel bir tartışmaya girmek aşık olmak gibidir. Öyle ki bittiğinde değişirsiniz, başka bir insan olursunuz. Karşınızdaki kişi de değişir tabii. Eğer fikrinizi gözden geçirmeye hazır değilseniz, kimseyle hiçbir konuda tartışmaya girmeyin. sadece değişime açık insanlar gerçek anlamıyla münazara edebilir. Yoksa egolarımız zihnimizi kapatır. İllaki haklı olma arzusuyla konuşanlar asla diyalog kuramazlar.
Sayfa 211 - Doğan KitapKitabı okudu
''Entellektüel bir tartışmaya girmek aşık olmak gibidir. Öyle ki bittiğinde değişirsiniz, başka bir insan olursunuz. Karşınızdaki kişide değişir tabii. Eğer fikrinizi gözden geçirmeye hazır değilseniz, kimseyle hiçbir konuda tartışmaya girmeyin. Sadece değişime açık insanlar gerçek anlamda münazara edebilir. Yoksa egolarımız zihnimizi kapatır. İllaki haklı olma arzusuyla konuşanlar asla diyalog kuramazlar. Geçmişte sözlediğim buydu, şimdi de aynısını söylüyorum.''
Sayfa 211Kitabı okudu
Ucuncu Yol
"Entellektuel bir tartismaya girmek asik olmak gibidir. Oyle ki bittiginde degisirsiniz, baska bir insan olursunuz . Karsinizdaki kisi de degisir tabii. Eger fikrinizi gozden gecirmeye hazir degilseniz, kimseyle hicbir konuda tartismaya girmeyin. Sadece degisime acik insanlar gercek anlamiyla munazara edebilir. Yoksa egolarimiz zihnimizi kapatir. İllaki hakli olma arzusuyla konusanlar asla diyalog kuramazlar. Gecmiste soyledigim buydu, simdi de aynisini soyluyorum."
Sayfa 211Kitabı okudu
Genetik yapımızdan gelen temel kişilik özelliklerimiz değişmez. Çocukluk dönemlerinde iyice pekişmiş bazı özellikler değişmez. Ama kişi istiyorsa kişiliğinin %60-70 gibi bir kısmını değiştirebilir. Tek şart, kişinin gerçekten istemesidir. Bunun için diyebiliriz ki, insan son nefesine kadar değişime açık bir varlıktır.
"Entelektüel bir tartışmaya girmek aşık olmak gibidir. Öyle ki bittiğinde değişirsiniz, başka bir insan olursunuz. Karşınızdaki kişi de değişir tabii. Eğer fikrinizi gözden geçirmeye hazır değilseniz, kimseyle hiçbir konuda tartışmaya girmeyin. Sadece değişime açık insanlar gerçek anlamıyla münazara edebilir. Yoksa egolarımız zihnimizi kapatır. İllaki haklı olma arzusuyla konuşanlar asla diyalog kuramazlar. "
Sayfa 211Kitabı okudu
“Entelektüel bir tartışmaya girmek âşık olmak gibidir. Öyle ki bittiğinde değişirsiniz,
başka bir insan olursunuz. Karşınızdaki kişi de değişir tabii.
Eğer fikrinizi gözden geçirmeye hazır değilseniz, kimseyle hiçbir konuda tartışmaya girmeyin. Sadece değişime açık insanlar gerçek anlamıyla münazara edebilir. Yoksa egolarımız zihnimizi kapatır, illaki haklı olma arzusuyla konuşanlar asla diyalog kuramazlar. Geçmişte söylediğim buydu, şimdi de aynısını söylüyorum.”
Sayfa 211Kitabı okudu
Üçüncü Yol
"Entelektüel bir tartışmaya girmek aşık olmak gibidir. Öyle ki bittiğinde değişirsiniz, başka bir insan olursunuz. Karşınızdaki kişi de değişir tabii. Eğer fikrinizi gözden geçirmeye hazır değilseniz, kimseyle hiçbir konuda tartışmaya girmeyin. Sadece değişime açık insanlar gerçek anlamıyla münazara edebilir. Yoksa egolarımız zihnimizi kapatır. İllaki haklı olma arzusuyla konuşanlar asla diyalog kuramazlar."
Sayfa 211 - Doğan KitapKitabı okudu
Hiçbir şey, hakikatlerden daha kutsal değildir. O halde, hiç kimse,
söylemimizde, kendi kendisini aldattığı için puan kazanmamalıdır.
Mantıklılık için gereken turnusol testi barizdir: ister fiziksel ister
manevi anlamda dünyanın halini bilmek isteyenler, yeni kanıtlara açık
olmak zorundadır. İnsanların zorunlu olduklarında bu ilkeye uyma
eğiliminde olacakları gerçeğiyle yetimemiz gerekmektedir. Geriye bir
tek din sorunu kalmaktadır. İnancımızı destekleyen ellerin kendileri,
aynı zamanda onu sarsanlar olacaktır.
İNSAN olmanın ne demek olduğu ise henüz belirlenmemiştir; çünkü
kültürümüzün (ve hatta biyolojimizin bile) her yüzü, yenilik ve içgörüye
açıktır. Bugünden bin yıl sonra ne olacağımızı -ve hatta, birçok
inancımızın abesliği göz önüne alındığında, olup olmayacağımızı bilebilmiyoruz,
ancak bizi ne tür değişimler beklerse beklesin, tek bir şey
değişime uğramayacak gibi görünmektedir: deneyim var olduğu müddetçe,
mutluluk ve acı arasındaki fark bizim başlıca endişemiz olacaktır.
Böylelikle, bu farklılığa sebep olan (biyokimyasal, davranışsal, etik,
siyasi, ekonomik ve manevi) süreçleri anlamak isteyeceğiz. Bu süreçlere
dair nihai bir anlayışa veya ona benzer bir şeye henüz sahip değiliz,
ama birçok yanlış anlayışı eleyecek kadarını da biliyoruz. Örneğin, şu
anda, İbrahim'in tanrısının yalnızca yaratılışın enginliğine değil, insanın
kendisine bile layık olmadığını söyleyebilmekteyiz.
Sayfa 241Kitabı okudu
''Entelektüel bir tartışmaya girmek aşık olmak gibidir.Öyleki bittiğinde değişirsiniz,başka bir insan olursunuz.Karşınızdaki insanda değişir tabii.Eğer fikrinizi değiştirmeye hazır değilseniz,kimseyle hiç bir konuda tartışmaya girmeyin.Sadece değişime açık insanlar gerçek anlamıyla münazara edebilir.Yoksa egolarınız zihninizi kapatır.İllaki haklı olma arzusuyla konuşanlar asla diyalog kuramazlar''
Sayfa 211 - DKKitabı okudu
Sabırsızlık
“Direnç için ‘paradoksal isteksizlik’ de denir. İnsanlar size önemli ölçüde vakit ve para ayırarak gelir, sonra da yardımınızı almaya direnirler. Mantık bunun neresindedir? İnsanlar neden bir şeylerin değişmesi gerektiğini düşünürler, kendilerine değişme sözü verirler, değişmelerine yardım edecek birini bulurlar ve sonra değişmemekte ısrar ederler? Bu tanıdık senaryo, yalnızca bilinçdışı ile beraber düşünüldüğünde anlaşılabilir. Çoğu danışan ile çalışırken karşılaşacağınız en büyük zorluk bir teşhise ya da tedavi planına karar vermek değil, danışanın değişime açık olmasına yardımcı olmaktır.”
Sayfa 93 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim YayınlarıKitabı okuyor
Entelektüel bir tartışmaya girmek aşık olmak gibidir. Öyle ki bittiğinde değişirsiniz, başka bir insan olursunuz. Karşınızdaki kişi de değişir tabii. Eğer fikrinizi gözden geçirmeye hazır değilseniz, kimseyle hiçbir konuda tartışmaya girmeyin. Sadece değişime açık insanlar gerçek anlamıyla münazara edebilir. Yoksa egolarımız zihnimizi kapatır.
Sayfa 211 - Doğan KitapKitabı okudu