Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Birden bana döndü, gözlerindeki o yabani ışığı gördüm, erken çekilen acıların ışığı, içine sıçılmış çocukluğun ışığı, asla değişmez, parmak izi gibi ele verir insanı hayatın her döneminde."
''İnsan hayatı hiç değişmez ki. Zaten herkesin hayatı birbirinin aynıdır. Burada ki hayatımı hiç beğenmiyor da değilim.''
Reklam
İlginçtir bayanlar; Hem yavru bir köpeğe, hem de yakşıklı bir erkeğe verdikleri tepki hiç değişmez: "ayy cok tatlı."
"Hiçbir şey bir anda değişmez: derece derece ısınan bir küvette farkına varmadan haşlanarak ölürsünüz."
Eskiden, küçük ve mutluyken, bizim avluya bitişik evde alacalı bir papağanın sesi yaşardı. Yağmurlu günlerde bile aynı canlılıkla konuşur ve tabii tuzu kuru olduğundan, etrafı saran hüzünde telaşlı bir gramofon sesi gibi salınan, kendine has, değişmez bir duyguyu dile getirirdi.
Sayfa 289
Değişmez yasayı bildiğim için bütün şerefsizlikleri sağlam bir sakinlikle düşünebilirim, çünkü şerefsizliğin karşılığının yıkım olduğunu bilirim.
Reklam
On dokuzuncu yüzyılın insan ilerleyişi nosyonunda, bu ilerleyişe neden olan yeniliklerin Batı Avrupa kültüründen geldiği varsayılır. İnsan ilerleyişinin itici gücünün, hatta denilebilir ki motorunun, farklı kültür grupları arasındaki dinamik gerilim olduğunu ve kabile insanlarıyla uygarlaşmış insanların arasındaki mücadelenin bu sürecin bir odak noktasını oluşturduğunu bugün daha doğru olarak görebiliyoruz. Hiçbir yerle teması olmayan yalıtılmış nüfuslar değişmez; duraklama yaşar ve çökerler. Çin, çevresindeki kabile halklarıyla en canlı biçimde etkileşime girdiği zaman yeniliklerin odak noktası oldu, ama dış dünyadan kendisini koparınca da duraklama yaşadı. Tarihin büyük kısmında Batı Avrupa dış dünyayla az teması olan yalıtılmış bir durgun su oluşturdu, ama öteki kültürlerle yoğun etkileşim kurduğu son beş yüzyılda Avrupa dünyanın teknolojik ilerleyişine öncülük etti.
Sayfa 15
"Doğan Hasol bize hep 'Kötü binada iyi insan yetişmez."derdi. Çarpık şehirden de düzgün insan çıkmaz. Hepimizin sevdiği bir futbolcu, politikacı, sinemacı veya müzisyen var. Fakat her birimiz yaşayan bir mimar benimsiyor muyuz? Romalı Mimar Vitrivius, 2000 yıl önce yazdı: 'Bir binanın üç özelliği olmalı: Sağlamlık, kullanışlılık,
Nasıl ağladığın değil neye ağladığındır önemli olan. Ağlasan da ağlamasan da uğruna ağladığın insan değişmez; çünkü senden akan gözyaşı onda hiçbir şeyi temizlemez. Düştüğü yerde mucizeler yaratmaz ama ağlamak sadece seni yıkar, paklar. Ne gariptir, dışarı akan suların insanın içini temizlemesi ...
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.