"Nasıl mı yapıyorum?" diye karşılık verdi Abdül gözleri çakmak çakmak. "Asıl siz nasıl yapabiliyorsunuz? Nasıl her şeye bu kadar kolay ikna oluyorsunuz? Anlamadığınız fikirlere tutunuyorsunuz, tanrılara yalvarıyorsunuz, birbirinize sonsuz aşk yeminleri ediyorsunuz... Sonra tüm inançlarınız yerle bir olduğunda, hiçbir şey değişmemiş gibi yolunuza devam ediyorsunuz. Bir de utanmadan buna gelişme deyip aslında hiçbir şeyden ders almıyorsunuz. Sözlerinizin, inançlarınızın kendi gözünüzde bile hiçbir hükmü, değeri yok aslında. Şu ya da bu yol fark etmiyor sizin için; yeter ki sefil varlığınızı manalı kılacak bir yalan olsun hayatınızda. Ve her zaman söyleyecek ne kadar çok sözünüz var! Bilhassa en ahmak olanlarınızın. İnsan denen şey, doğanın yarattığı en sapkın hayvan türü; milyarlarca kendini ifade etme manyağı hayvan!"
Sayfa 165Kitabı okudu
"Tanrıdan şüphe nedeniyle vazgeçmedik mi? Şimdi de şüpheden şüphe etmem gerekiyor ki tutarlılığımı koruyabileyim. Hem her zaman demezler mi 'sen O'na doğru bir adım attığında O sana doğru iki adım atar' diye? Ben böylece üstüme düşeni yapıyorum ama kendisinden hâlâ bir hareket görebilmiş değilim."
Reklam
"Dindar biri olduğunu düşünmemiştim." "Değilim zaten," diye karşılık verdi Abdül ciddiyetle. "Tanrı'dan şüphe nedeniyle vazgeçmedik mi? Şimdi de şüpheden şüphe etmem gerekiyor ki tutarlılığımı koruyabileyim. Hem her zaman demezler mi, sen O'na doğru bir adım attığında O sana doğru iki adım atar diye? Ben böylece üstüme düşeni yapıyorum ama kendisinden hâlâ bir hareket görebilmiş değilim."
Dejavu yaşıyorum :)
Bakan olduğunda halkına "komşular!" diye seslenen Hasan Ali, şimdi de tüm topluma : "Şimdiye değin ağzı karaları, çekemeyenleri, Atatürk düşmanlarını çok dinledim. Şimdi, gerçeği DİNLE BENDEN diyordu. Dini bayrak ederek hatim mevlüt okutup Kendi adamlarını eller üstünde tutup Kurdular memlekette benzersiz bir idare İktidarda kalmada onlarca buydu çare.
Sanki bir olay her zaman bir diğerinin yankısıymış ve bir kişi birçoklarından oluşuyormuş gibi. Acaba en güncel olanı başka bir biçimde, yani hem benimki hem de ötekininki olan başka bir yaşamda bir dejavu olarak mı yaşıyorum?
‘’Tanrı’dan şüphe nedeniyle vazgeçmedik mi? Şimdi de şüpheden şüphe etmem gerekiyor ki tutarlılığımı koruyabileyim. Hem her zaman demezler mi, sen O’na doğru bir adım attığında O sana doğru iki adım atar diye? Ben böylece üstüme düşeni yapıyorum ama kendisinden hala bir hareket görebilmiş değilim.’’
Reklam
37 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.