Deli Dumrul çok fazla atıp tutunca Tengri canını alması için ölüm meleğini gönderir.(İslamiyet öncesine dayanan bir hikaye olduğundan özellikle Azrail demiyorum,o zamanlar Türkler yine tek bir tanrıya inanıyorlarmış,Azrail yerinede emin olmamakla birlikte "Alıcı" deniliyormuş)
Deli dumrul ilk başlarda Alıcıya'da kafa tutar canını vermek istemez hatta bir ara aklından yıldırım gibi Alıcıyla savaşma fikri gelir, geçer ama hemen anlamıştır çünkü ne yaman bir varlıkla karşılaştığını.Dua eder canının bağışlanması için,dua kabul edilir ama yerine can verecek birinin bulunması şartıyla.Dumrul ,anasına babasına sorar,ama can vermek istemezler,ihtiyarda olsalar hayat tatlıdır.Hanımı meseleyi duyunca Deli Dumrul'un yerine ölmeyi kabul eder.Bu ne büyük bir fedakarlıktır.
Alkestis'in incelemesinde Deli Dumrul'un ne işi var şimdi, fazla uzatmayayım.
Şans eseri bulduğum,çevirisini Ahmet Hamdi Tanpınar'ın yaptığı bu eseri okuyup bitirdiğimde aklıma hemen Deli Dumrul geldi.İkisindede kocalarının yerine can vermeyi kabul eden eşler var.Hikaye oldukça benzer.ikisini peşpeşe okumanızı öneririm.