Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
çilek
çilek
@delidegildivane
Tam zamanlı öğrenci / tıp
1 Haziran
31 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
74 syf.
·
Puan vermedi
Her hikayenin birbirinden bağımsız olacağını düşünmüştüm ama hikayeler birbirinden kopuk değildi. Böyle olmasını daha çok sevdim. Ne roman gibi kesintisiz ilerlemiş oldu ne de birkaç sayfada bir farklı olayın içinde bulunmuş oldum. Biraz deneme gibiydi. Sezai karakoç hikaye bile yazsa eski zamanları hatırlatmaktan, bu dünyanın fanilğinden bahsetmekten her zamanki gibi geri kalmamış :) betimlemeleri gayet güzel yapmış ama bazı yerlerde bir tık fazla uzattığından yanlışlıkla bir iki sayfayı okumadan okudum ndkcslşdk bu benim dalgınlığım da olabilir tabii
536 syf.
·
Puan vermedi
Lise zamanı aldığım rafta okunmayı bekleyenler arasındaydı, bir gün twde takipleştiğim bir hesabın okuduğunu görünce ben de beraber okuyalım dedim hemen. Sanırım ilk defa bir kitabı bir kişiyle beraber aynı anda okuyup yorumladım ve bu aşırı keyifli bir şeymiş daha önce denemediğim için bir tık üzüldüm. Roman boyu setterhana sövüp zehraya üzülürken en sonda nasip ve kader kavramlarına yaptığı vurgu setterhana olan sinirimi az da olsa azalttı. Sonunun ilk görüşte aşkla biteceğini beklemiştim ben aslında, gerçi kitap boyu sürekli yorum yapıp hepsinin farklı sonuçlanmasını okudum. Ya ben çok safım ya nazan bekiroğlu gerçekten sürprizli birisi. Savaş dönemleri, yaşanılan güçlükler, fakirlik, insanların bencillikleri çok güzel işlenmişti. Hele tebriz, yezd gibi olayların geçtiği yerler o kadar güzel betimlenmiş ki görür gibi oldum. Bütün karakterlerin hikayenin bir yerinde bir parçası olmasına da bayıldım, hiçbirini havada bırakıp yüzeysel anlatmaması çok hoş olmuş. Daha önce mücella kitabını da okuyup sevdiğimden kötü bir kitap beklemiyordum, öyle de oldu. uzunca bir vaktimi alsa da buna değdi..
352 syf.
·
Puan vermedi
Kitapyurdu indiriminin bana kattığı kitapların ve yazarların bir diğeri. Beni güray süngüyle tanıştıran ve düşünce yapısını sevdiren harika bir romandı. Bazı yerlerde olay örgüsünü takip etmekte zorlansam da anlatmak istediği ve bunun için izlediği yol çok hoşuma gitti. Başka yazılarına bakacağım ve birine tavsiye edebileceğim bir yazar olduğunu düşünüyorum, şimdilik.. onun da dediği gibi ‘’insan sürüklenir bazen, diğerini görmeden çoğunlukla’’ işte tam da o sürüklenmenin içindeyken diğerlerini fark etmemi sağladı. Okurken kendimle bütünleştirdiğim birçok an oldu, sevmemin en büyük payı o sanırım. inşallah ben kendimi geç olmadan bulabilenlerden olurum…
Okur Takip Önerileri
124 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı da kitapyurdundaki efsanevi indirimde almıştım. Daha önce hiç hüseyin kılıç okumadım, bu ilkti ama kendimi o kadar yakın hissettim ki ben bir hikaye yazıyor olsaydım kesin böyle bir dille yazardım. aşırı hoşuma gitti, başka kitaplarına da bakacağıma eminim. Hikayeler de sıradan sıkıcı olaylar değildi, sardı. Uzunlukları da güzeldi bence. Sevdimm..
80 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı kitapyurdundan çok süper bir indirimde almıştım. O an indirimi kaçırmayayım diye hızlıca seçim yaparken çok farklı düşünüp almışım, hiç beklediğim gibi değildi. Tıbbın faydalarını anlatacağını düşünürken modern tıbbın insanları köleleştirdiğini savunan bir hayal kırıklığıydı. Daha düzgün bakıp seçseydim kesinlikle almazdım da okumazdım da. Günlük hayatta bile bu saçma düşüncelere sahip insanlara katlanmakta zorlanırken onların kitabını okumak için vakit harcamak bana da sürpriz oldu :) 70 sayfalık bir kitapta katıldığım sayfa sayısı bir veya ikiydi.. neyse okuyup sinir sağlığımı test etmem gerekiyormuş demek ki…
143 syf.
·
Puan vermedi
Sezai Karakoç bu kitapta medeniyet kavramını peygamberlerin hayatı üzerinden ele almış. Çünkü ona göre ki bana göre de peygamberler hayatı baştanaşağı bir medeniyet hayatıdır. Kitabın Hz. İbrahim as’ı anlattığı kısmın sonunda bu hakikat medeniyetini bir ağaca, peygamber hayatını da o ağacın çekirdeğine benzetiyor. Medeniyetin de o ağacın açılımı olduğunu söylüyor. Onların hayatlarından öğrenip kendi hayatımıza aktarmamız gereken çok şey var. Kuranda da bu kıssalara yer verilmesinin bir sebebi bu, sonuçta. Onların yaptıklarından ders çıkarmak.. Okurken zevk aldığım ne ara bittiğini anlayamadığım bir kitaptı. Sezai Karakoç’un en bilinen kitaplarından birisi olmasının nedeni buymuş demek ki :)
250 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı dokuzlu arkadaş grubumuzla hep beraber buluşabildiğimiz mucizevi bir günde Eminönü kitapçısından arkadaşımın bana tıpla alakalı gördüğü ilk kitabı göstermesiyle aldım dmsklcmsdkl. Araya iki bölümümün sınavları girdiğinden mi kitabın hiç akmamasından mı yoksa tamamen benden kaynaklı bir şeyden mi bilemiyorum ama bitirmem çok uzun sürdü. Diğerlerinin payı olsa da yine de kitabın sürükleyici olmamasının payının daha yüksek olduğunu düşünüyorum cmdkmslk. Aslında okurken eğlendim ama dikkatimi çok odaklayamıyordum, kopuyordum. Bu tarz bir kitabı bir daha okur muyum emin değilim – mecbur kalınca insan her şeyi yapar dcmkxl- ama herkese önerilecek bir kitap değil ona eminim. Böyle deyince de hiç sevmemiş gibi durmuş olabilirim ama sevdim. Hastane sürecini, yoksulların sağlık desteği alma durumunu, klinikte olabilecekleri, kadavradan neler öğrenilebileceğini, hastaya yaklaşımla alakalı birçok faydalı şey okumamı sağladı.
67 syf.
·
Puan vermedi
+düşünceler ve kurumların incelemesidir
Sezai Karakoç külliyatını bitirmeye çabalamamın 892374892. Günlerinden biri mcsklmlssdk. Düşünceler ve kavramlarda medeniyet, öğretim, turizm gibi temel konular; düşünceler ve kurumlarda da devlet başkanlığı, üniversite ve televizyon gibi önemli kurumlardan bahsediliyor. Medeniyet kavramı Sezai Karakoç'un düşünce pratiğinin temelini oluşturuyor, birini anınca diğerini anmamak olmuyor zaten. Ama onun haricinde üniversite ve öğretim kavramları hakkındaki düşünceleri bu kitapta daha çok ilgimi çekti. Özellikle bu durumun değişmemesi durumunda ne olacağını söylediği yerde, şu an aynı şeyleri yaşıyor olduğumuzu fark edince bi üzüldüm açıkçası. Sezai Karakoç'un en sevdiğim yönlerinden biri kötü giden şeyleri, halimizin ne kadar içler acısı olduğunu söyledikten sonra tam ee bitmişiz biz moduna geçeceğim zaman müslüman bir gence ümitsizliğin yakışmadığını, Allah’ın yardımıyla çalışarak, çabalayarak aydınlığa kavuşacağımızı hatırlatması. Ne kadar batmışsak da, inandığımız ve onun uğruna çabaladığımız sürece zafer bizimdir inşallah. Zaferi göremesek bile o uğurda yaşamanın taliplisiyiz.
96 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı lise döneminde aldım diye hatırlıyorum ama okumak bugüne kısmetmiş. Kısa ve insanı içine çekiyor. Elime aldığım gibi bitti, beklediğimden daha sürükleyiciydi. Quiquendone yerlilerinin sakin ve huzurlu yaşantılarıyla öfkelendiklerindeki tavırları arasındaki farklar çok iyi betimlenmişti. İnsanların küçük, kıpkırmızı suratlarla birbirlerini dinlemeden bağırış sahneleri gözümde canlandığından baya eğlendim.
272 syf.
·
Puan vermedi
İki hafta süren sınav maratonum zar zor oturtmaya başladığım okuma alışkanlığımı kaybettirecekti. Bunun biraz o sıralar akmayan bir kitap okumamla da alakası olabilir tabii. Kitap baya akıcı olduğu için birkaç günde okumam, alışkanlığımı geri kazanmama yardım etti. Kitabı biten son kurul sınavının ardından arkadaşımla gittiğimiz karaköy kitapçısından aldım. Birileriyle gezerken kitap almayı daha çok seviyorum çünkü o kitaba sonradan baktığımda o kişiyi ve o gün neler yaptıklarımızı da hatırlıyorum. Neyse sadede gelirsem içinde geçen tıbbi terimlere aşina olmam derslerde bir şeyler öğrenebildiğimi gösterdiğinden zevkle okudum. Kitabın bir bölümünde insan vücudunu öğrenmek diğer her şeyi öğrenmekten çok farklı çünkü ilgi odağı sizsiniz diyor. Bu o kadar doğru ki. Kendi bedeninin sen farkında bile değilken neler yaptığını, neyin ne sebeple çalıştığını bilmek insanı şükre sevk ediyor. Kendisi de doktor olan yazar olayın diğer tarafında, hasta durumunda da olabileceğinin farkında olarak kaleme almış ve herkesin anlayabileceği şekilde tıbbi terimleri açıklamış. Tıp dışı olup anatomiye ilgi duyanlar için çok iyi ama tıpçılar için yüzeysel kaldığından bir ara kitap olarak okunabilir diye düşünüyorum.
144 syf.
·
Puan vermedi
Daha önce direkt stoayla ilgili bir kitap okuduğumu hatırlamıyorum. Stoanın ne oduğunu az çok bildiğimi sanıyordum ama okudukça hem bilgisizliğimi fark ettim hem de bu felsefenin öğretisini kavramaya çalıştım.Tabii bu işin ehli değilim bu ne kadar doğru bir yorum olur tartışılır ama bazı konulara yaklaşımı islamla çok benzer geldi. Insanı bireyden ziyade daha çok toplum içinde değerlendirmesi, her şeyin fani olmasının üzerinde durması, sürekli evrendeki düzenden bahsetmesi baya tanıdıktı Her şeyine katılmasam da dikkatimi çeken ve desteklediğim çok şey vardı. Şahsen bu kadarını beklemiyordum. Çok büyük bir beklentiyle elime almamıştım ama iyi ki okumuşum.
