Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hüseyin Nihal Atsız:
Yazık Türk milletine. Yüzyıllarca zahmet çeksin, kan döksün, vergi versin, sonra onun münevver bilginleri, toplayıcı ve kurtarıcı formülleri bulacakları yerde onu parçalasın... Yazık... Yazık...
Sayfa 173Kitabı okudu
Hadi bakalım.. günaydın.
Bu çirkef dünyada çamura bulanması en güç şey gerçek insanın şerefidir.
Sayfa 200Kitabı okudu
Reklam
ATSIZ ve arkadaşları: Fatih
❝Türbeye vardığımız zaman, orada bizi küçük bir grubun beklediğini gördük. Bunlar, ATSIZ’ın kardeşi Necdet Sançar ve hanımı Reşide Sançar, ATSIZ’ın hanımı Bedriye ATSIZ ve o sırada galiba Diyarbakır’da lise öğretmeni olan Kırzıoğlu Fahrettin Beydi. Biraz vakit geçince İsmail Hâmi Dânişmend de geldi.❞ Fatih’in türbesini temizlemek için gelmişlerdi. Türbedar bir süre direnmiş, sonra İsmail Hâmi’nin ❝otoriter ve tehditkâr❞ tavrı karşısında kapıyı açmak zorunda kalmıştı. ❝Hep birlikte içeri girdik. Önce burnumuza bir küf ve pas kokusu çarptı. Loşluğa ve bu tuhaf kokuya bir süre sonra alıştık. Anlaşılan İsmail Hâmi ile ATSIZ önceden konuşmuş, gerekli tertibi almışlardı. Bedriye ATSIZ’ın yanında elektrik süpürgesinden bez parçalarına, küçük süpürgelerden parlatıcı maddelere kadar gerekli er şey vardı… Kolları sıvadık. Kimimiz süpürme, kimimiz toz alma, kimimiz parlatma, cilalama işlerini üzerimize aldık. Yılların tozu pası birikmişti. Sildikçe çıkıyor, bir türlü temizlenmek bilmiyordu… Sandukaların örtüsü yırtılmış, kirlenmiş, solmuştu. Sanduka çevresindeki parmaklıklar eskimiş, dökülmüş, paslanmıştı. Örtünün ölçüleri alındı, civardan bir usta getirildi, parmaklıkların tamiri için anlaşmaya varıldı… O yaz akşamın alaca karanlığı perde perde inerken türbeden çıktık. Fatih’e kadar yürüdük. Orada ayrıldık.❞ (Deliorman 220:53-55) ~ S. 133-134 ~
Sayfa 134 - Panama Yayıncılık - 2. Baskı Ocak 2019
ATSIZ'ın derslerde sadece bir şeye müsamahası yoktu.
Notu bol değildi ama insaflıydı [...] Sözlü imtihana kalkan herkesin İstiklâl Marşı'nı ezbere okumasını şart koşmuştu. Okuyamayan olursa onu yerine oturtur ve 'Tostoparlak, yusyuvarlak bir sıfır' derdi. (Deliorman 2000:18)
Sayfa 116 - Panama Yayıncılık - 2. Baskı Ocak 2019
Öğrencileri, Atsız'ın iyi bir hoca olduğunu, derste açıkça propaganda yapmadığını söylüyorlar. (Deliorman 2000:18)
Sayfa 116 - Panama Yayıncılık - 2. Baskı Ocak 2019
Altan Deliorman'ın anekdotlarından bir kesit;
❝Liselerin dört yıla çıkarılmasıyla ders saatleri yeniden düzenlenmişti bu arada, serbest seminer saatleri konulmuştu. Haftada iki saat olan seminerlere belli hocalar nezaret ediyordu… Birçok öğretmenin seminerine dört-beş öğrenci giderken, ATSIZ’ın sınıfı ağzına kadar doluyordu. Hattâ sonraki haftalarda öğrenciler oturacak yer bile bulamıyorlardı.❞ (Deliorman 2013:89)
Sayfa 118 - Panama Yayıncılık - 2. Baskı Ocak 2019
Reklam
- "Ümit" mi dedin? - Evet - Hatırlar mısın, Hoca'nın odasında bir levha asılıydı. Üzerinde bir cümle: "Ümit, en sonra terk edilen şeydir!"
Atsız'ı eleştirenlerin çıkarcı olmasına ne demeli!?
Milli Yol'un 6 sayısında Atsız'ın iki yazısı birden çıktı. Biri, Bedii Faik'e cevap olarak yazılan Şerefli (!) Basındı. Bu tarz yazılarında olduğu gibi, gayet sert, hasmını ilk hamlede susturacak ölçüde zehir zemberek bir cevap. Dünya'da bir daha Atsız aleyhinde yazı yayınlandığını hatırlamıyorum.
Atsız, kalabalıktan ve sıkışık yerlerden hoşlanmazdı. Mecbur kalmadıkça kalabalığa girmezdi. Sessizliği, yalnızlığı tercih ederdi. Bir de yürüyüşü çok severdi. İmkân bulduğu kadar yürümek isterdi.
Ne kadar çok ortak yönümüz varmış :))Kitabı okudu
Bazı insanlara birtakım etiketler yapıştırarak onları mahkûm etme ilkelliğinden o zamanlar sıyrılmış değildik. Ama doğruyu söyleyelim; bugün dahi böyle bir tavırdan uzaklaştığımızı iddia edebilir miyiz?
Reklam
Bir vatandaşın yoksulluğundan, gece aç yatışından, çıplaklığından, okuyup yetişememesinden en fazla üzüntü duyması gerekenler, milliyetçiler olmalıydı. Dilenen, sürünen, gözyaşı döken kimsesiz ve çaresiz bir ihtiyar, aslında Türk milliyetçisinin yüz karası sayılmalıydı.
Sayfa 237Kitabı okudu
Böyle soruları cevaplamak çok zordur. İki nedeni var: Öncelikle, Mustafa Kemal'in çok daha yoğunlaştırıcı bir zekası vardır. Aslında hepsi çok okur. Mesela Enver Paşa, Kazım Paşa. Fakat Mustafa Kemal bazı konularda yoğunlaşmıştır ve çok farklı açılardan bakabilme yeteneği kazanmıştır. İkincisi ise, şahsi dramı epey etkilidir. Yani çocukluğu, yaşamı, yaşadığı zorluklar... Önce kendi hayatında bir hırs ve yükselme gösterir, ardından bulunduğu milletle kendi kişiliğini yükseltir. Doğu Avrupa ülkelerindeki insanlar kendi dar bireyciliklerini geçmek için, bulundukları milli ve etnik kurumun yücelmesine çalışırlar ki bu durum onlara bir kişilik kazandırır. 1971'de eski Avusturya subaylarından biri bana şöyle demişti; "O zamanlar bir Avusturya subayı ilahtı!" Fransız subayı, Alman subayı kendince bir ilahtır o dönemde. Buna ulaşmak için, bireyin kendi kapasitesini aşması için duyarlılığın fazla olması gerekir. Çünkü onu asıl tamamlayacak unsur, sosyal kimliktir ve ona yönelmesi gerekir. Ben Mustafa Kemal'de bunu görüyorum. Altan Deliorman Mustafa Kemal Balkanlarda kitabında aktarır: Şakir Zümre ile Sofya'da bir lokantada otururlarken, köylü kılıklı ama zengince biri geliyor. Garsonşar onu kabul ve hizmet etmiyorlar. O kişi de itiraz ediyor ve "Bulgaristan'ı ben besliyorum, bu pasta benden geliyor, paranızı da ben veriyorum" diyor. Mustafa Kemal buna şahit oluyor ve etkileniyor
Sayfa 48 - kronik kitapKitabı okudu
ATATÜRK'ÜN ATALARI
Atatürk'ün ataları Kocacık Yörüklerindendir. Bulgaristan'ın Deliorman yöresindeki Şumnu iline bağlı Kocacık diye bir köy vardır. Bunların da aynı soydan geldikleri anlaşılıyor. Kocacık Yörükleri ile ilgili olarak özel olarak tutulmuş kayıt defterleri Osmanlı arşivinde bulunuyor. Selanik vilayeti Lankaza Kayalar (Kocacık) kazası, Kocacık Yörüklerinin adını taşıyor.
Sayfa 128 - Asi kitapKitabı okudu
Elimizi kolumuzu bağlayan çaresizliklere lanet! Bitip tükenmek bilmez şu anlaşmazlıklara lanet! Ve nihayet, bahta lanet!
Sayfa 235Kitabı okudu
Elimizi kolumuzu bağlayan çaresizliklere lanet! Bitip tükenmek bilmez şu anlaşmazlıklara lanet! Ve nihayet, bahta lanet!
618 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.