Güzelliğin tarifi Audrey Hepburn'den
İnsanların da tıpkı elimizin altındaki eşyalar gibi, hatta onlardan çok daha fazla onarılmaya, yenilenmeye, bakım görmeye, gözden geçirilmeye ihtiyaçları vardır. Hiçbir insanı eskidi, bozuldu, işe yaramıyor diye elinizden çıkarma hakkınız yoktur.
Sayfa 143
Kabala'da Sefirot Yaratılış Kuramı
. Yahudi mistisizminin erken dönemlerinde, aşağı yukarı 8. yüzyıl civarından itibaren (Gaonik dönem), yaratılış doktriniyle ilgili olan Sefirot kuramına geldiğimizde aşağıdaki şekilde bir tasvir yapmamız mümkündür. Herşeyden önce, yaratılış doktrinini ifade eden Sefirot kelimesinin anlamı açık değildir. Geleneksel kabul İbranice Sefira (sayı, alem, dünya) kelimesiyle ilişkilendirir. Çoğul hali Sefirot'tur. Bu kurama göre tanrının mutlak ve en mükemmel hali olan Ein Sof'dan sudur şeklinde aşağıya doğru on farklı alem (Sefirot) tezahür eder. Tanrının en mutlak hali olan Ein Sof'dan sebebini bilemediğimiz bir şekilde kopuşlar başlar. Yaratılış süreci Ein Sof'dan ilk kopuş olan Keter Sefira'sı aracılığıyla gerçekleşir. Diğer Sefiralar Keter'den başlamak üzere bir öncekinden kopar. Her yeni Sefira tanrının yeniden şekil aldığı bir alemdir. Aşağıya doğru olan bu hareket tanrının en mutlak halinden uzaklaşmak, fakat aynı zamanda kendi içinde saklı olan (Mezmurlar 9/8, İşaya 64/60, Zohar 3/26 b, Masekhet Hekhalot 3) gücün varlığını açması anlamına gelir. İçinde bulunduğumuz alem ise ancak en son Sefira olan onuncu Sefira'da mümkün olmuştur. Birinci Sefira Keter'dir (Taç). Sonra sırasıyla Hokma (Hikmet), Binah (Anlama), Hesed (İzzet), Gevurah (Celal), Tiferet (Cemal), Netsah (Zafer/Beka), Hod (Güç), Yesod (Sağlamlık/Temel) ve son olarak, içinde bulunduğumuz alem olan Melkut gelir. Her bir Sefira tanrısal özün-zatın kendisinden bağımsız hale gelmiş (Ein Sof) sıfatlarıdır. Aslında varlığa ait gibi görünen bu fenomenler gerçekte (Kabala'ya göre) tanrıya ait sıfatlar olduğu için bütün mahlukatta tecelli ederler.
Reklam
İBN ARABÎ - MEVLÂNÂ ETKİLEŞMESİ
….. kısa da olsa İbn Arabî ile Mevlânâ arasındaki etkileşimden de bahsetmek …….. …… bu iki sûfinin birbirleri ile yüzyüze görüştüklerine dâir kaynaklarda bir kayda rastlanmamaktadır. Bunun bir sebebinin iki sûfi atasındaki yaş farkı olduğunu söyleyebiliriz. Bunun yanında, kaynaklar ikisinin Konya'da ve Şam'da karşılaşmış olmaları hususunda
Sayfa 45 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Müslüman yazarlar (Milel ve Nihal kitaplarında) Hinduları genellikle Berahime şeklinde adlandırmışlardır. Bakillani ve Ebu'l-Meali'ye göre Berahime (Brahman) kelimesi Hz. İbrahim'in adından gelir. Fakat Şehristani onları düzeltir ve Berahime adının Hz. İbrahim'den değil Berahim adlı nübüvveti (peygamberliği) inkar eden birinden geldiğini söyler.
Sayfa 31
Dua
Allah’ım, eğer bana para verirsen, mutluluğumu alma ve eğer bana güç verirsen, muhakeme yeteneğimi alma. Eğer başarı verirsen, alçakgönüllülüğü; alçakgönüllülük verirsen, saygınlığımı alma. Görünenin diğer yüzünü tanımama yardım et. Benim düşüncelerime katılmıyorlar diye bana karşı olanları hainlikle suçlayarak, onların karşısında suçlu duruma
Kindle
Meclis'te geniş kabul gören bir görüşe göre, Milletler Cemiyeti aslında İngiltere'nin ta kendisiydi ve Türkiye, ordusunun gücünün zirvede olduğu şu anda vilayeti geri alamazsa, bunu gelecek yıl ya da daha sonra alabilmesi pek olası değildi. Daha da önemlisi, sorunun ertelenmesi Meclis tarafından, Musul'u Türkiye'den ayırmaya ve Türk-Kürt birliğini bozmaya yönelik bir girişim olarak görülüyordu ki, bu da Türkiye'de bir Kürt sorununa neden olacaktı.
Sayfa 167Kitabı okudu
Reklam
113 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.