Aşırı konfor içerisinde yaşayan toplumumuzun çöküşlerinden birisi de acının her ne pahasına olursa olsun kaçınılması gereken kötü bir şey olduğu fikrine kapılmasıdır.Yaşamlarımızdan acıyı hatta duygusal acıyı bile maskelemek için büyük ilaç imparatorlukları kurduk .
Müslüman olmamız şüphesiz bizim belirlediğimiz ve sürdürdüğümüz kurallara göre değildir.Allah Teâlâ "Müslüman olma"nın ve "Müslüman kalma"nın kurallarını belirlemiştir.Bu kurallara uyarak yaşamak müslümanlıktır.
Mescide vakarla girmek sünnettir.Bunun için geç kalanın namazı yakalamak için koşması mekruhtur.Mescitler müminlerin nefes nefese kaldıkları yerler değil izzetlerini hissettikleri yerlerdir .
Kafaya takmamak diye bir şey yoktur.Bir şeyi kafaya takmanız gerekir.Biyolojimizin bir parçası her zaman bir şeyi önemsemek ve bu nedenle de her zaman kafaya takmaktır.Asıl soru neyi kafaya takacağımızdır.Neye aldırmayı seçiyoruz?
Her zaman aynı insanları görürsek onları yaşamımızın bir parçası saymaya başlarız.Yaşamımızın bir parçası saydıkça da onlar bizim yaşamımızı değiştirmeye kalkışırlar.Bizi görmek istedikleri gibi değilsek hoşnut olmazlar , canları sıkılır.
Anneler babalar bütün gelecek planlarını bir kenara bıraksın.Çocuklarının sağlığı için yapabilecekleri en önemli yatırım , gebelik başlamadan altı ay önce kendilerini doğru beslemeleri !
"Hayatımızı televizyon esaretiyle geçirirsek ,bize sunulan gazetelerde her yazılana inanırsak , düşünmemizi istedikleri gibi düşünür, davranmamızı istedikleri gibi davranırız en sonunda."
Tüketiciler alım gücünü yaptırım unsuru olarak kullanmalı,daha temiz,daha masum,daha sağlıklı olanı talep etmeli... Araştırın,iyi dürüst üreticileri bulun, onları destekleyin.