"Ben Buradayım-Oğuz Atay'ın Biyografik ve Kurmaca Dünyası"
Hiçbir sahici tarafı olmayan yüzeysel “insanî ilişki”lerden yorgun mu düştünüz, daha düne kadar size methiyeler yağdıran, yere göğe sığdıramayanlar menfaatlerine ters düşünce kapkara bir sessizlik perdesinin ardına mı saklandılar, konuşacak ortam bulamamaktan derin bir
Öncelikle arkadaşlar bu incelemeyi bir pedagog bir öğretmen veya bir eğitimci edasıyla yazmadığımı belirtmek isterim. Kaleme alırken bir sosyolog ve 20 yıl bu eğitim sisteminin içinde olan bir fert olarak kaleme aldım. Elimden geldiğince bilimselliğe girmemeye sadece kendi alanımın noktalarına değinmeye çalışacağım. Önce kitap hakkında sonrada
dengeli yaşamak nedir bilmem ben
üzgünsem
ağlamam, çağlarım
mutluysan
gülümsemem, ışıl ışıl parlarım öfkeliysem
bağırmam, yakarım
uçlarda yaşamanın güzelliği şu sevdiysem kanatlandırırım sevdiğimi belki de iyi değil bu yaptığım
hep uçup giderler çünkü
hele bir de kalbim kırıldıysa
gör sen beni
kederlenmem
paramparça kalırım
GURUR
Gururdan doğan hülyalar, tatminsizliğimizin yegane kaynağıdır. Fakat insanlığın sefalet tablosunu izlemek, akıllı adamı daima
dengeli kılar. İnsan ölebilir ve yok olabilir. Oluşum halinden itibaren her şeyin değiștirdiği, her şeyin gelip geçtiği ve yarın benim de silinebileceğim bu dünya üstünde sonsuz bağlılıklar kurmaya kalkacak mıyım?
Ey benim çocuğum! Huzurlu ve akıllı yaşamak istiyorsan, kalbini asla kaybolmayan güzellikten başkasına bağlama. Sorumlulukların ihtiraslarının önünde yürüsün. Alınabilen seyleri kaybetmeyi öğren. Fazilet emredince her şeyi terk etmeyi, kendini gündelik olayların üzerinde tutmayı, o olaylar tarafından yırtlı-
madan kalbini onlardan ayırmayı, felaket zamanında cesur kalmayı, hiçbir zaman aşağılık olmamayı ve asla kabahatli çıkmamak için sorumluklarında israrlı olmayı öğren. İşte o zaman, kırılabilir eşyalara sahip olma hususunda bile hiçbir şeyin bulandıramayacağı bir sevgiye ulaşırsın ve onlar sana değil sen onlara sahip olursun. Ancak o zaman hissedeceksin ki, elinden her șeyi kaçıp
giden insan, yalnız kaybetmesini bildiği şeyden zevk alır.
Doğrudur, hayali zevklerin hülyasında asla yüzmeyeceksin, fakat onların meyvesi olan kederleri de bilmeyeceksin. Bu değiş tokuştan kazançlı çıkan sen olacaksın. Bu kadar aldatıcı düşünceleri yenen sen, hayata o derece kıymet verdiren düşünceye de galip geleceksin.