Deniz koydum adını ,kederi bende kaldı...
Siyasi görüşü fikri ne olursa olsun hiç bir taze fidanın hikayesi darağacında sona ermemeli!
Bu yılki Ankara gezimde Ulucanlar cezaevini gezdim. Sıcacık koltuklarda insanî şartların çok dışında ölüm emri verenler acaba orada bir gün geçirse aynı şartlarda yüreğine birazcık keder uğrar mı?
Bırakın sağı solu bizim gençlerimizi biz ellerimizle darağacına astık.
Necip Fazıllar, Nazım Hikmetler hepsi benim yurdumun evladı birbirine kırdırdık.
Bugün 6 Mayıs baharın gelişini kutluyor bir yanım bir yanım ağlıyor gidenlere. Fikriniz ne olursa olsun okuyun bir babanın idama gidecek oğluyla mektubunu, ölüme yürüyen Deniz'in dik duruşunu...
Bir torba kömüre satılan fikirlerden daha mı değersizdi ,sonunun ölüm olduğunu bildiği halde babasından bile yardım istemeyen Deniz'in fikirleri.
Önyargısız sadece hapiste insanı şartların çok altında işkence gören ve asılan bir gencin ve ailesinin hislerini anlamak için okuyun.
O dönemin farklı görüşlerinden bir sürü hayat hikayesi okudum. Bu büyük oyunda yiten yüzlercesi için ağıdımız bir olsun. Hep söylerim biz renklerimizle güzeliz. Her görüş her sınıftan insan keşke el ele daha iyi bir Türkiye için yarışmadan, ötekilestirmeden bir olsak keşke.
Benim bugün dileğim bir olmak!
Kitap yorumu yüreğiniz dayanırsa okuyun, belgesel roman. Deniz'in ailesiyle mektupları.
En sevdiğim beni çok derinlere götüren bir şarkıyla okuyun ...