(SPOİLER) Kitap kendimiz için değil ama başkası için mutlaka isteyeceğimiz bir olayı yaşatıyor: Bedenin genç kalması ama ruhun yaşlanması ve bunun dışarıdan bir gözle görülmesi! Ruhumuzun kirliliğini görseydik ne yapardık? Dorian gibi umutsuzluğa mı kapılırdık? Yoksa portreyi düzeltmeye mi kalkışırdık? Her ne yapacak olursak eminim endişeyle ve korkuyla yapardık. Fakat bu endişenin ve korkunun ruhun, sönmesinden ve çirkinleşmesinden gelen salt bir his olduğunu düşünmüyorum. Daha çok insanların maddi bakışından kaynaklanan bir hislenme olurdu. Ruhun ahlaki önemi kayda değer görülmezken , insani bir bakış bizi yerimizden oynatabilir. Bunun sebebi nedir?
Değişime ihtiyaç duyulduğunda en önemli direnç noktalarından birisi tekrar konfor alanına dönme eğilimidir. Konfor alanı kimi zaman bir davranış, kimi zaman düşünce biçimi olabilir.