"Ömrümüz çelimsiz, kısa. Çabamız korkunç ama.
Ayaklarımızı bastığımız toprağın, kokladığımız havanın, şunun bunun en ibne, en akla gelmez derdini dert edinmek.Kendimizi duymaya, yaşamaya yönelmek bile yasak."
Ömrümüz çelimsiz, kısa. Çabamız korkunç ama. Ayaklarımızı bastığımız toprağın, kokladığımız havanın, şunun bunun en ibne, en akla gelmez derdini dert edinmek. Kendimizi duymaya, yaşamaya yönelmek bile yasak.
Sayfa 37 - Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hergün yeni dertler edinmek için yaşamaya devam ediyorsun. Çünkü dert sahibi olmadan bunu kabul ediyorsun ve dert sahibi oluyorsun...
En iyisi sana imdat etmektir. Özlemektir seni, geberesiye. Ses etmektir, haykırmak "Leylâ!" bir tenha saatte geceler yarı. Ömrümüz çelimsiz, kısa. Çabamız korkunç ama. Ayaklarımızı bastığımız toprağın, kokladığımız havanın, şunun bunun en ibne, en akla gelmez derdini dert edinmek. Kendimizi duymaya, yaşamaya yönelmek bile yasak.
Sayfa 36 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Ömrümüz çelimsiz, kısa. Çabamız korkunç ama. Ayaklarımızı bastığımız toprağın, kokladığımız havanın, şunun bunun en ibne, en akla gelmez derdini dert edinmek.
Sayfa 37Kitabı okudu
''Aynı dert ile dertlenebilecek arkadaşlar edinmek...''😌
EFSA
Çabamız korkunç ama. Ayaklarımızı bastığımız toprağın, kokladığımız havanın, şunun bunun en ibne, en akla gelmez derdini dert edinmek.
... Asıl önemli olan bir ‘dert’ edinmek, yaşadığınız dünyaya, hayatınıza, zamanın- aşkın- ölümün - devrimin anlamı ve trajedisine ilişkin bir sıkıntınız yoksa, ne kendinizi ne bir başkasını yorun...
Şükrü ERBAŞ
Kasım - 2020Kitabı okudu
Ahmed Arif’in, Leyla Erbil’e olan mektupları 9
Büyük usta hiçbir zaman özlemekten de vazgeçmedi ve bunu yazmaktan da:
""Özlemektir seni, geberesiye. Ses etmektir, haykırmak ‘Leyla!’ bir tenha saatte geceler yarı. Ömrümüz çelimsiz, kısa. Çabamız korkunç ama. Ayaklarımızı bastığımız toprağın, kokladığımız havanın, şunun bunun en ibne, en akla gelmez derdini dert edinmek. Kendimizi duymaya, yaşamaya yönelmek bile yasak.”
Leylim Leylim
Delirmek istedim en çok. Delirip dünyayla tüm bağımı koparmak, örneğin bir ağacın eğri büğrü dalını, kaldırımda bir taşı veya yere dökülen suyun toprakta yavaş yavaş ilerleyişini dert edinmek istedim.
Deliremedim.
iletişim yayınlarıKitabı okudu
Tutuşmayan İnsan, insan sayılmaz.
.....
Akıl gösterdiği çabaya rağmen anlayamasa yine de ısrar eder, çünkü çaba göstermeyi bırakırsa artık akıl, akıl olmaktan çıkar.
Akıl demek, kavranılmaz olmasına rağmen Yüce Allah'ı kavramak için gece gündüz durmadan tefekkür, gayret ve girişimlerle meşgul olmak ve bu hususu kendine dert edinmek demektir.
Akıl, pervane (gece kelebeği) gibidir, Sevgili ise yanmakta olan muma benzer. Pervane mumun alevine atıldıkça yanar ve yok olur. Fakat pervane odur ki yanmasına ve azap çekmesine rağmen alevden uzaklaşmaya dayanamaz.
Eğer pervane gibi mumun alevine âşık olan ve o aleve atılan bir varlık varsa, o da bir pervanedir. Pervane mumun alevine atılır da yanmazsa, o mum, mum değildir.
Allah aşkıyla tutuşmayan ve (O'na ulaşmak için) gayret göstermeyen insan da insan sayılmaz.
Eğer insan O'nu anlayıp kavrayabilseydi, O da Allah olmazdı.
İnsan, çaba göstermekten hiç geri kalmayan ve İlâhî Haşmet'in nurunun etrafında dur durak bilmeden dönen kimsedir.
Allah ise insanı yakıp yok eden ve hiçbir aklın kendisini kavrayamadığı Yaradan'dır.
Sayfa 63 - Türk edebiyatı vakfı, 1. Baskı, 2015Kitabı okudu
"...en iyisi sana imdat etmektir.. özlemektir seni, geberesiye.. ses etmektir, haykırmak "leylâ!!" bir tenha saatte geceler yarı.. ömrümüz çelimsiz, kısa.. çabamız korkunç ama.. ayaklarımızı bastığımız toprağın, kokladığımız havanın, şunun bunun en ibne, en akla gelmez derdini dert edinmek.. kendimizi duymaya, yaşamaya yönelmek bile yasak..."
Günde 24 saatin 8 saatini uyuyoruz; sonra kitap okurken de uyuyoruz. Kitapta aradığımız bir şeyler yok, bir arayış içerisinde değiliz. Bir şey arayacak olsak uyuyamayız. Bir şey aramak için de insanların derdini dert edinmek lazımdır.
Sayfa 41Kitabı okudu
