Asım'ın Neslinden Beklenen Gençlik
Cumhuriyet döneminin büyük Türk mütefekkirlerinden olan Nurettin Topçu'nun Türkiye'nin Maarif Davası eseri, daha sonra öğrencileri tarafından derlenen 1939-1973 yılları arasındaki maarif konusuyla alakalı yazılarından ve konferanslarından oluşmaktadır. Maarif kelimesi anlam olarak eğitim ve
Ahmet Erhan, “Yarasanın 21 Şiiri”nde “Mesela alfabenin 14. harfinde ölmek / Yarım kalmış bir ansiklopedinin sayfalarında kalmak / Adamım, / Kendini kıran bir dal kadar yalnızım” diyerek yarım kalmak üzerine düşündürür bizi. Üstat Yahya Kemal de “Bir tel kopar ve ahenk ebediyyen kesilir” dizesiyle insanın bitmek bilmeyen trajedisine dikkat çeker.
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor...
İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Edebiyat; insanın yaşadığı devrin toplumsal, siyasal, ekonomik, düşünsel atmosferinden etkilenerek, bunların etkilerini kendi ruh dünyasında özümseyip farklı bir bakışla estetik bir dokusu güçlü bir ürün ortaya koyması demektir. Yaşadığı devir ifadesi bizi yanıltarak sanatçının sadece kendi devrine odaklandığı hatasına götürmemelidir; zira her
“Hazreti Peygamber’le arkadaşları bu yaşayış tarzı bakımından bütün İslam ümmeti için birebir birer örnektiler. Ve Müslümanlar bu örneğe bakarak O’na uymayı bir vazife sayarlardı.” diyor ve tasavvufun özünü böyle olduğunu da ifade ediyor. Hani bizde var ya, şimdilerde tasavvuf “çuların” tasavvufu satan, satışa çıkan, pazarlamaya çıkanların
Kibir bu devrin hastalığı. Cilâli teknoloji devrindeyiz! İnternette, sosyal ortamlarda bazı insanlar hem kendi kibrini kabartıyor hem de başkalarını cilâlıyor. Bu kez kişiler nefsini pohpohlayan tanımadığı insanlarla zaman geçirmekten en yakınındakini, onu gerçekten seven, zor zamanda yanında olacak kişilere; eşine, dostuna sırtını dönüyor, zaman ayırmıyor, ilgilenmiyor.
Çocuklarımızı da cilalayarak büyütüyoruz. Onlar ders çalışsınlar, sınavlarda başarılı olsunlar diye bütün işlerini biz yapıyoruz. Etraflarında pervane oluyoruz. Bir de sürekli pohpohluyoruz. Sonunda ne oluyor? Bencil, ailesini bile beğenmeyen, kibirli, (psikoloji diliyle "narsist") kişiler ortaya çıkıyor.
insanların kendini olduğundan fazla gösterme çabaları bu devrin en büyük hastalığı, kimse kendini olduğu gibi kabul edemiyor, olmadığını da sahipleniyor.
Bugün Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz. 24 Kasım bizim nesil için bir hayli burukluklarla dolu. Hayata başladığımız öğretmenlerle bugün çocuklarımızın ve torunlarımızın karşılaştıkları eğitim şartları çok farklı. Bizim çocukluğumuzun ve ilk gençliğimizin idealist öğretmeni bugün de var ama eskisinden çok farklı konumda ve sayı azalıyor.
İlber
Spoiler içerir !
Bu kitap Frederic Chopin'in çocukluktan itibaren kısa süren hayatındaki önemli anları,proust,lizst,berliöz ve delacroix gibi farklı alanlardaki bir çok ünlü şahsiyetin chopin ve müziği hakkındaki düşüncelerinin yer aldığı kısa bir otobiyografi kitabıdır ilk kısımda hayatı bir hikaye şeklinde anlatılmaktadır diğer kısımda ise