Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sultan Murad'ın ruh sağlığının günden güne kötüye gitmesi üzerine Damad Mahmud Paşa, diğer kayınbiraderi Şehzade Abdülhamid Efendi'nin tahta çıkması için çalışma ya başladı. Devrin önde gelen birçok ismiyle temaslar kuran paşa, Abdülhamid Efendi'nin tahtta çıktığında yapacağı icraatları anlatarak birçok kimseyi ikna etmiş hatta yeri geldiğinde Sadrazam Mütercim Rüşdi Paşa'yı tehdit etmekten dahi geri kalmamıştır. Şeyhülislam Pirizade Sahib Molla'nın kaydettiğine göre, Yenikapı Mevlevihanesi'ne gidip "veliaht tarafında gizli tebligatta bulunacağını" söyleyerek dergahın şeyhi Osman Efendi ile görüşen Damad Mahmud Paşa: "İşler gittikçe ehemmiyet kesbediyor, saltanat makamındaki zatın hastalığı da ortada duruyor. Bundan dolayı süratle tedbir almak elzem görünüyor ve artık Şeyh Efendi babamızdan gerekenin yapılmasına yardımcı olması bekleniyor." demiş ve Abdülhamid Efendi'nin tahta çıktığında ne gibi icraatlar yapacağını anlatarak herkesi ikna etmeye çalışmıştır.
160 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
O Zaman Dans...
Servet-i Fünun Döneminde yazılmış olan
Safveti Ziya
Safveti Ziya
’nın ilk romanı olan
Salon Köşelerinde
Salon Köşelerinde
kitabını bazı eksik yönleri olsa da beğendim. Bu aralar nedendir bilmem… Dönem edebiyatı kitaplarını okumayı, alıntılamayı, yazarlarının hayatını merak edip okumayı sever oldum. :) Kitap maalesef dönemde çok görülen sansür etkisine uğramış önceleri tefrika edilirken daha
Salon Köşelerinde
Salon KöşelerindeSafveti Ziya · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,167 okunma
Reklam
“İslamcılık, İslam’ın hastalığıdır.” Tıpkı yobazlığın bütün dinlerin hastalığı olduğu gibi. Yobazlık, mutlak hakikate sahip olma iddiasıdır. Dolayısıyla da bu hakikati, yakıp yıkarak bile olsa, herkese zorla kabul ettirmesinin kendisinin sadece hakkı değil, görevi de olduğuna inanmaktır. -İslamcılık; şeriatı, mevzuat ile karıştırıyor. (Şeriat, bütün peygamberler tarafından Allah adına açık, ebedi ve evrensel ahlak yolu) (Mevzuat, şeriatın her devirde o devrin sorunlarını çözmek için ilham edilen kurallar)
05-maide süresi Demek ki iki yüzlülük ve korkaklık hastalığı her devrin adamı olmak ile doğru orantılıdır. Güç kimse ise onun yanına sokulmak bu karakterin temel vasfıdır. Devir değişti hangi çağda yaşıyoruz diyerek ait olduğu dünyayı onca yoksulluk ve çaresizlik içinde yüzüstü bırakıp şimdi güç onlarda anlayışıyla egemenlere sokulanlar, bu ayeti gece gündüz okusalar yeridir.Onlara karşı gelirsek bizi yaşatmazlar diyenler Allah'a dayanmanın ne demek olduğunu bilmeyenlerdir.Çünkü tarihi yapan şey korkakça devrilen egemenlik gücüne sokulmak değil sarsılmaz bir iman ve devrimci cesaret de Büyük hayaller ve insanlık ideallerine sahip olabilmektir.
Sayfa 265Kitabı okudu
67 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
halk müreffeh, müstakil, zengin olmak istiyor. komşularının refahını gördüğü halde fakir olmak pek ağırdır. -ön bilgi- -18 eylül 1922de türk ordularının kesin zaferi ile sonuçlanan büyük taarruz sonrası milli mücadelenin/kurtuluş savaşının silahlı mücadelesi itilaf devletlerinin tbmmye
Atatürk Zamanında Türk Ekonomisi
Atatürk Zamanında Türk EkonomisiFeridun Ergin · Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Yayınları · 03 okunma
_Küçük kılıbık adam. Korktuğun için bağırıyorsun. _Ben kim oluyorum ki kendi görüşüm olacakmış. reis ne derse o’dur. _Düşüncelerinin yanlış olup olmadığını sormadın kendine hiç? _20 yıllık olayları anımsayacak beynin yok, bu nedenle, iki bin yıl öncesinden aptalca dini sözlerini tekrar söylüyorsun. _Beni ahlaksızlıkla suçlarken doğrudan
Reklam
Sultan Muhammed Tapar
Uzun süren hastalıklarla mücadele etmişti. En son ata binemez hale gelecek derecede hastalanmış ve bu hastalığı uzun süre devam etmişti. 18 Nisan 1118 tarihinde emirler çağrılarak Sultan Muhammed Tapar'ın öldüğü bildirildi. Vefat ettiğinde otuz altı yaşında idi.
Sayfa 298Kitabı okudu
Her devrin hastalığı; “FOMO”
Yoksa her şey ben olmadığım zaman, benim olmadığım yerlerde mi oluyordu?
Sayfa 11 - YKYKitabı okudu
Atatürk
_Bir gün ressamlar Türk'ün simasını kaybederlerse, yıldırımı alıp yapıversinler. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne en aşağı 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Bu beşik tabiatın
_Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Gururları çok yüksektir. Gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır. Hem sert ve dik başlı hem de yumuşak ve sabırlıdır. Yırtıcılığı İskitlerden, yumuşaklığı da Yunan'dan almışlardır. Fetihçi ve cahil olduklarından bütün uluslara tepeden bakarlar. Aralarında
Reklam
Devrin hastalığı.
Duygulara, hislere dair gerçeklik algısını yitirecek kadar, kendine kulak vermemek.
Bir önceki devrin alışılmış idarecilik tarzıyla çıktığı anda hastalığı derhal kökünden tedaviye dikkat göstermek değil, üstünkörü örtbas etmek usulüyle kapatmak yoluna gitti.
212 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Asım'ın Neslinden Beklenen Gençlik Cumhuriyet döneminin büyük Türk mütefekkirlerinden olan Nurettin Topçu'nun Türkiye'nin Maarif Davası eseri, daha sonra öğrencileri tarafından derlenen 1939-1973 yılları arasındaki maarif konusuyla alakalı yazılarından ve konferanslarından oluşmaktadır. Maarif kelimesi anlam olarak eğitim ve
Türkiye'nin Maarif Davası
Türkiye'nin Maarif DavasıNurettin Topçu · Dergâh Yayınları · 20224,662 okunma
102 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.