Kanuni Sultan Süleyman, kızı Mihrimah Sultanı; zekî, hırslı, geleceği parlak bir devlet adamı olan Rüstem Paşa'ya vermek istiyormuş. Rüstem Paşa bu sırada Diyarbakır valisiymiş. Saraya damat olacağı duyulunca hakkında bir sürü dedikodu üretilmiş.Bunların en önemlisi, Rüstem Paşa'da cüzam hastalığı bulunduğu iddiasıymış. Kanuni, sarayın hekimbaşını çağırarak cüzam hastalığının en çok tanınan belirtisinin ne olduğunu sormuş. Hekimbaşı, cüzamlı bir kimsede bit barınamayacağını söylemiş.Bunun üzerine Diyarbakır'a adamlar gönderilmiş. Bunlar gizlice Rüstem Paşa'nın çamaşırlarını kontrol etmişler ve bu sırada bir bite rastlamışlar. Böylece Rüstem Paşa'nın cüzamlı olmadığı anlaşılmış.Bu olay üzerine devrin bir şaîri şu iki dizeyi yazmış: “Olacak bir kimsenin bahtı kavi, talihi yâr kehlesi' dahi mahallinde onun işe yarar.” (Bir kimsenin bahtı açık, şansı da yaver olursa, onun biti bile yerinde, zamanında işe yarar, yükselmesine yardım eder.)
220 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Hangi taşı kaldırsam / Anamla babam / Hangi dala uzansam / Hısım akrabam / Ne güzel bir dünya bu / İyi ki geldim / Süt dolu bir torbayla / Şöylece çıkageldim / Kime elimi verdimse / Döndürüp yüzümü baktımsa / Kısmet kapıyı çaldı / Kör pınara su geldi / Ben şakıyıp durdukça öyle / Gülün kokusu geldi / Bebesi olmayana / Bunalıp da kalmışa / Acılarla
Ezgili Yürek
Ezgili YürekRuhi Su · Everest Yayınları · 200686 okunma
Reklam
Tatvan’da, sene 1999, Tank Bölük Komutanıyım. Bitlis, Muş, Tatvan arasında, terörist geçiş yollarına hakim yüksek bir tepede görevli olan tankımdan arızalandı mesajı aldık. Teknisyen ve bakım ekibimle gittik, tankın yanına. 400-500 metrekarelik bir alanda, tel örgülerle çevrili, iki barakanın ve bir televizyon vericisinin olduğu bir yer. Bakım
Ortaçağ'da Tıbbî Haller :D :D
(Devrin büyük tabiplerinden Harranlı Sinan'a) bir tabip geldi. Yaşlı bir adamdı ve muhteşem bir elbise giyiyordu. Sinan onun dış görünüşüne bakarak izzetü ikramda bulundu. Sonra onunla bir takım meseleleri konuşmak istedi. Fakat ihtiyar adam, içi fazlaca altınla dolu bir kese çıkararak "emin ol ki" dedi, "ismimi yazmayı dahi bilmem. Ömrümde bir şey okumadım. Fakat evimde yaşayan kimseler var ve bunlar benim kazancımla geçiniyorlar. Sizden ricam bunların ekmeğini kesmemektir". Sinan güldü ve "peki" dedi. "Yalnız şu talimata riayet etmen icap eder: ciddî hiçbir hastalığı tedavi etme ve sakın bir damarı açmaya teşebbüs etme. Sonra, ishal edici hiçbir ilaç verme". İhtiyar adam yemin ederek hiçbir vakit Oxymel'den daha kuvvetli bir ilaç vermeyeceğini temin etti, Sinan da onun tabiplik etmesine müsaade etti. Sonraki gün yine tabiplik eden yakışıklı bir genç geldi ve Sinan ona sordu: "tıbbı kimden öğrendiniz?". Genç cevap verdi: "Babamdan". Sinan tekrar sordu: "Babanız kim?". O da cevap verdi: "dün sizinle görüşen ihtiyar adam". Sinan güldü ve ona şu sözleri söyledi: "babana verdiğim talimata riayet şartı ile sen de git çalış".
Sayfa 252 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Sekiz yaşındaki kızı Fatıma'ya ahiret gününden haber verirken; "Babam peygamberdir diye güvenme" diyen bir medeniyetten, "Sen benim kim olduğumu biliyor musun" diyerek Allah'a değil, güce güvenen bir devrin hastalığı var zihinlerimizde...
392 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Platon, siyasetname tarzındaki bu eserinde ideal toplum düzeninin, adaletli bir devletin nasıl olması gerektiğini anlatmaktadır. Dünya tarihinde ilk ütopyadır. Platon'un yaşadığı dönemde Yunanistan'daki demokrasi sona ermiştir. Platon, yaşadığı devrin özelliklerinden de etkilenerek, adaletli bir devletin nasıl olması gerektiği üzerinde araştırmalar yapmıştır. Bu eserde, filozof, ideal devletin özelliklerini ortaya koymaya çalışmıştır. Kitap Özeti: Kitabın başlarında Sokrates ve arkadaşları iyi ve kötüden hangisinin daha avantajlı olduğunu sorgulayarak başlıyor.Daha sonra kötünün kaynağını bulabilmek için en temele yani toplumun en baştan oluşturulması ile başlıyor ve bir Devlet oluşturuluyor.Bu devlet yapısında bekçisi,aile yapısı,Kadin-Erkek görevleri,uygulanacak sistem dahi her yönü ile irdelenerek inceleniyor.Kitaptan öğrendiğim ise Bir bireyi yetiştirmek yeterli değildir.Çünkü siz bireyi yetiştirir iken eğer bulunduğunuz toplum bozuk ise ugraslariniz boş bir çabadan ibarettir.Bunu hastalık olan eve sürekli gönderdiğiniz çocuğunuz olarak düşünebilirsiniz.Siz ne kadar özen gösterseniz de sürekli sizden ayrılıp o eve giden çocuk ister istemez bir gün o hastalığı kapar.Iste bu yüzden toplum en baştaki siyasetçiden en altta ki bireye kadar düzelmeli ki verilen eğitim işe yarar bir eğitim olabilsin
Devlet
DevletPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201927bin okunma
Reklam
65 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.