Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Edebiyatın belki de o aristokrat bir uğraşı olduğu yıllardan bu yana -modernizm etkisiyle belki de- soylu bir uğraş olduğuna inanılır. Realist hatta narüralist yazarlar sokağın pisliğini edebiyata yansıtana kadar, kirli işler -yani hayatın kendisi- edebiyat içinde yer almazdı. Ancak gelişen zaman değişen insan, hayatın kendisini de edebiyata almak
Prof. Dr. Doğan AKSAN bu kitabında Türkçenin inceliğini, zenginliğini gerek Kutadgu Bilig gerekse Orhun Yazıtları gibi kaynaklardan örneklerle ve özellikle Anadolu köylüsünün dilini ele alarak ortaya koymuştur. Deyimlerimiz ve atasözlerimiz bu zenginliğin en büyük kanıtıdır. Bugün bilmediğimiz ama öz Türkçede olan birçok sözcüğün ne anlama geldiğini bize Arapça ve Farsça sözcüklerle anlatmaya çalışmak eminim ki AKSAN'ı da derinden üzmüştür. Günümüzde konuşurken ve yazarken birçok yabancı sözcük kullanmamız bünyesinde yine birçok millete yer veren ve çevresindeki milletlerle etkileşim içerisinde olan devletlerin torunları - Osmanlı Devleti, Selçuklular vb. - olmamızdandır. AKSAN'ın da belirttiği gibi Türkçede her anlamı karşılayabilecek bir veya birden çok sözcük vardır ve yeni kavramlara sözcük üretebilecek kültür birikimine Türkçe yeterince sahiptir. Bugün konuşurken Türkçe olmayan sözcükleri çokça kullanıyor olmamız Türkçenin yetersizliğinden değil gereksiz yabancı dil özentiliğindendir.
672 syf.
10/10 puan verdi
Kitap 3056 adet özenle seçilmiş deyimlerden oluşuyor. Birçoğu sıkça kullanılan ama anlamı ya da yan manaları bilinmeyen birçoğu ise unutulmaya yüz tutmuş deyimler.Kitabın bana göre en güzel artısı deyimlerin altına usta yazarların metinlerinden sıkça alıntılar yapılarak cümle içinde nasıl kullanılabileceğini göstermesi. Kitapta not aldığım çok deyim oldu bazısının paylaşarak bitireyim.
-Ateş almaya mı geldin.(Acelesi olanlar için)
-Aya elek asmak(Mantıksız hareketler yapanlar için)
-İpe un sermek(Gereksiz bahaneler üretmek)
-Cami yapılmadan dilenciler dizilmiş (Hazır olmak)
-Okuma bilmez gözü defterdarlıkta(Kendini aşan işler yapmaya çalışmak)
-Olursa yedi mum yakar,olmazsa karanlıkta yatar(Her duruma uyum sağlamak)
Sakaldan kesip bıyığa eklemek(Yardım almadan işlerini yoluna koymaya çalışmak)
-Sezar'ın hakkı Sezar'a(Adilane davranmak)
...
Kitapta dilimizde bulunan toplamda 98 deyimin ortaya çıkış hikayesi anlatılmaktadır. Deyimlerin her birinin ayrı ve dikkat çekici oluşum hikayeleri bulunuyor. Sürekli kullandığımız deyimlerin hiç tahmin edemeyeceğimiz hikayeleriyle karşılaşıp kitabı ilgiyle takip edebiliyoruz.
Kalıplaşmış halde bulunan, uzun zaman dilde kendine yer edinmiş atasözlerimiz, deyimlerimiz dile zenginlik ve anlam gücü kalmaktadır. Sözün daha anlaşılır ve etkili olmasına kaynaklık etmektedirler. Oldukça akıcı ve dikkat çekici bir üslupla hikayelerin sıralanması okuru çalışmanın içine çekiyor. Dilimiz kimliğimizdir. Kimliğini bilinçli bir şekilde kavrayıp kullanmak isteyen herkesin dilin önemli unsurunu oluşturan kalıplaşmış sözlere hakim olması gerekmektedir.
Zengin ve köklü dilimizin inceliklerini kavramak için merakı olan herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Vakti olan bir kişi hiç sıkılmadan kısa sürede kitabı bitirebilir. Kitaptan edindiklerinden hayatı boyunca istifade edebilir. Bu kadar hikayeye vakıf olabilmek iyi bir kazanımdır.
İyi okumalar dilerim.
300 syf.
·
Puan vermedi
Hep içinde olduğumuz ama bazen farkında bile olmadığımız o şey zaman... Ne kadar kıymetli değil mi? Hep söylerler bize, öğüt verirler zamanla ilgili deyimlerimiz atasözlerimiz bile var. Ama hangimiz kana kana içiyoruz o zaman pınarından hangimiz iliklerimize kadar hissediyoruz onu? Ancak kaydettiğimizde anlayacağız, ondan geriye hiçbir şey kalmadığında. Geri isteyeceğiz çok isteyeceğiz ama nafile.
İşte kitap bunu anlatıyor: zamanımızı. Güzel, akıcı, heyecanı canlı tutuyor. Okunmalı çok şey katacak okuyana çok!!
İKİ AYRI KİTAPTA İZMİR HİKAYELERİ...
Bu inceleme pek olumlu olmayacak maalesef.. Sayın Talat Ulusoy un Saklı İzmir Masalları ve Saklı İzmir Mekan Hikayeleri isimli kitaplarını okudum ve içtenliğimle ifade etmek isterim ki yazarın kalemine alışmaya , anlattığına odaklanmaya çabaladım . Ancak tarihi unsurları , okura anlatırken ki dili, anlatımı ve ( belli ki hayata bakışımız aynı yerden değil ) olaylara bakışı, tarihsel süreci aktarımı beni memnun etmedi. Tabi ki aktif bir okur olarak bilgi alabilmek adına tüm sayfaları cümleleri dikkatle okudum inceledim notlar aldım.
İZMİR MASALLARI na ayrıca değinmek gerekirse; Kitap Fuarından İzmir Kent Arşivi standından aldığım bir kitap . İzmir'in farklı mekanlarını Yunan atasözleri , İzmir deyişleri ve deyimlerimiz ile ilgi çekici hala getirmeye çabalamış yazar. Ancak kurgu bazı öykülerde kesik, yarım , oturmamış. Bu yönden maalesef sıkıcı birkaç sayfa da var. Ayrıca basım hatası var ki bazı sayfalar basılmamış bu durum itiraf etmeliyim ki kitap karşısında ki heyecanımı inanılmaz azalttı ve üzülmeme neden oldu . Son cümlelerim sizleri yanıltmamak ve dikkat etmeniz gereken noktaları belirtmek amaçlıdır. Kitaba, yazara, yayınevine ,verilen emeğe ve tabi ki yazmak ve okumak için ayrılan zamana verdiğim değer çok yüksek.
İZMİR MASALLARI ile farklı bir İZMİR göreceğinize emin olabilirsiniz .
"Ludovico Yöntemi" Kitapta bahsedilen suç işlemiş kişilerin tekrar topluma kazandırılması için kullanılan yöntem.Sizce böyle bir şey mümkün mü?Suç işleyen ve suça her zaman meyilli olan biri ıslah olabilir mi? Yaptıklarından pişman olup tabiri caizse tövbe eder mi?Bu sorulara kitabı bitirmiş olamama rağmen hala cevap veremedim sanırım bir süre daha da cevap veremeyeceğim.
Atasözlerimiz,deyimlerimiz vardır bu konuyla ilgili
"Bir insan yedisinde neyse yetmişinde de odur.
Huylu huyundan vazgeçmez...
Acaba atalarımız bu konu hakkında ne kadar haklı?
"Doğrunun ne olduğunu biliyor onu onaylıyor gene de eğriyi yapıyorum"
Kitaptan bir cümle okurken dikkatimi çekti ve bir süre düşündüm üzerine.Benim de böyle davrandığım zamanlar oluyor muydu?Hakkikati bildiği halde insan neden yanlış olanı yapar?Belki de doğru olanı kabul etmek istemediğimizden,kendimize uygun görmediğimizden
Çok sorularlarla dolu bir inceleme oldu.Son olarak bolca argo kelimenin ve temsili kelimelerin bulunduğu bir kitaptır.Belki mideniz bulanabilir çok fazla "midem bulandı"kelimesi okuyacağınız için ama farklı bir bakış açısı kazandıracağına inanıyorum.
Deyim kısaca, “gerçek anlamından az çok farklı anlamlar taşıyan ve iki ya da daha çok sözcükten oluşan kalıplaşmış söz olarak tanımlanır. Atasözleri gibi, deyimler de halkın bir konudaki dünya görüşünün bir iki cümleye sığdırılmış özetidir; ulusal benliğinin aynasıdır. Deyimlerde de ulusun yüzyıllar öncesinden günümüze kadar ulaşan düşüncesi,
Yine bir İskender Pala şaşırtması diyorum muazzam ya Deyimlerimiz bu kadar mı güzel anlatılır tam bir baş ucu kitabı dostlarım Bu kitap sayesinde anlamını bilmediğim deyimleri de öğrenmiş oldum kesinlikle içeriği zengin bir kitap ️
"Deyimler dilin zenginliğidir."
konuşurken deyimlerden faydalananlar dikkatimi çekiyor, hele de ilk defa duyduğum bir deyim ise daha çok dikkatimi çekiyor. İnsanın konuşmasına zenginlik katıyor deyimlerimiz ve atasözlerimiz. Ama her konuda olduğu gibi bu konuda da önemli olan çok fazla deyim kullanmak değil, doğru ve yerinde kullanmak.
Yıllardan beri dilimizde dolanan, durumuna göre söylediğimiz ama nereden geldi, nasıl ortaya çıktı diye merak ettiğimiz deyimlerin 99 tanesinin hikayesini ve doğru kullanımını anlatan bir kitap bu.
Deyimlerimiz hakkında merak ettikleriniz bu kitapta. Ben beğendim çok güzeldi. Keyifli okumalar.
332 syf.
6/10 puan verdi
Kitap Dünyamın günceli keşfet maratonunda okuma grubuyla okuduğum bir kitaptı. Hatta biraz geç bitirdim. Kitapta çok fazla karakter var. Yazar aslında çocukların kaçırılması, kadın cinayetleri, çocuk ticaretini işlemişti. Konusu, vermek istediği mesaj oldukça güzeldi. Ancak yazım konusunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Fazla karakteri olan kitaplar
Herkese yeni yılı hayırlara vesile olsun inşallah.
Bende yeni yıla geçerken bu seneki son kitabımı huzurunuzda bitirmiş bulunmaktayım.
İskender Pala'nın bu kitabı hayatımda severek okuduğum nadir kitaplar arasında yerini aldı. Ağzımdan illa ki deyimler çıkıyorda bu deyimler bize nerden geliyor hiç düşündünüz mü? Ben de o kadar kafa yormamıştım aslını isterseniz, bu kitapla yolum kesişince anladım ki yozlaşmış deyimlerimiz ve yaşatılması gereken yaşantıları var hepsinin. Umarım bir gün yolunuz kesişir ve hayatınıza öyle devam edersiniz. Herkese keyifli okumalar dilerim...
Söyleyiş güzelliği, anlam yoğunluğu, kavram zenginliği ile yüzyıllar boyunca dilden dile söylene geldiler. Atasözleri ve deyimlerimiz, kültürel kimliğimizin yapı taşları olarak atalarımızdan bize emanet kaldı. İnsani ve ahlaki değerlerimizi veciz bir şekilde dile getirdiler. Diyanet İşleri Başkanlığından çıkan “Atasözleri ve Deyimler” isimli eserde atasözlerimiz ve deyimler Sevgili Peygamberimizin yaşantısından kesitler ve Kur’an’dan ayetlerle açıklanmış, milli ve manevi değerler çerçevesinde okurların istifadesine sunulmuştur.
