"Savaş herkesi mağlup eder."
İkinci Dünya Savaşı dönemine ait filmler ve kitaplar hep ilgimi çekmiştir.Özellikle de sevdiğim en güzel filmler bu dönemi anlatan filmlerdir.Piyanist, Hayat Güzeldir ve Schindler Listesi gibi oskarlık filmlerde Nazi zulmü ve Holokost anlatılır. Büyük bir dramdır.Dünya tarihinin gördüğü en büyük zulümdür.
"Ölümü alnıma aldım! Şurada tam yüreğimin ortasında bir yangın var. Oyuyorlar gibi yüreğimi. Gitmeliyim. Dayanamam gayri.."
İncelemeye dördüncü kitabı bitirdikten sonra ağzımdan çıkan ilk cümleyle başlamak istiyorum:
"Aga ne kitaptı beeee.."
Maksim Gorki çocukken okuduğu bir kitaptan sonra kitabın sayfalarını ters dönderip
Bazı kitaplar vardır yazarın düşüncelerini, hislerini onunla birlikte yaşarsınız. Erik Ağacı benim için okurken yaşadığım bir kitap oldu. Kitabın kapağını görüp ismini okuyunca bir aşk romanı sanmıştım ama okumaya başladığım da içerisinde bir aşkın olduğunu ve beni başka diyarlara sürükleyeceğinden habersizdim. Biraz kitap hakkında konuşalım :)))
Bu kitabı okurken bir kaç hafta önce izlediğim Piyanist adlı filmin her bir karesi gözlerimin önüne geldi bu sayede unutamayacağım kitaplar arasına girdi diyebilirim.
Erik Ağacı 1938 yılında başlayan İkinci Dünya Savaşında yaşananları bir Alman gözüyle anlatılmıştır. Hitler'in Yahudilere yapıldığı işkenceleri, soykırımları konu edinmiştir.
Ellen Marie Wiseman annesinin yaşadıklarını dinleyerek onlardan esinlenerek yazmıştır.
Alman kızı Christine ve Yahudi Isaac'ın imkansız gibi görünen ama kavuşmaları mutlu sonla biten. Acıların, korkuların, ölümlerin, insan ırkının yok oluşunu ele alan güzel bir kitap.
Dünya Savaşları konu alan kitapları okumayı seviyorsanız eğer bu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum.
İyi ve keyifli okumalar :)))
Erik AğacıEllen Marie Wiseman · Arkadya Yayınları · 20162,965 okunma
2.Dünya Savaşı sırasında yaşananları anlatan bir eser.
Savaş başlamadan önce birlikte geçirdikleri her anın değerini yaşayan Isaac ve Cristine, savaşın şehirlerine uğramaları ile bambaşka bir hayatla karşı karşıya kalacaklardır. Birbirlerinden ayrı geçen her süreyi özlemle, birbirlerini bulma düşünceleri ise her daim umutla devam edecektir. Bir yandan ailelerin başına gelenlerle yıkıcı olayla yaşayan Cristine, Isaac’ı bulmak için her yolu denemekten de vazgeçmeyecektir.
Savaşın herkesi mağdur ettiğini bizlere anlatan bu eser birbirini seven herkesin beraber geçen sürenin kıymetini de bilmeleri gerektiğini anlatıyor. Aşkı, kardeşliği, aile olmayı ve bunların hayatın en önemli parçaları olduğunu belirtmekten de geri kalmıyor.
Erik AğacıEllen Marie Wiseman · Arkadya Yayınları · 20162,965 okunma
Türklerin dileklerini merak edip her ile bir dilek ağacı koymuşlar. 512 bin kişi dilekler dilemiş, sonra da bağlamış kurdelesini. Ortaya bir dilek haritası çıkmış.
Sonuçları burada:
İstanbul, Ankara, Bursa, Eskişehir, Adana ve Antalya'da en çok "aşk" İzmir'de "para" istenmiş.
İnsan kendinde olmayanı istermiş, o yüzden ülkenin güneydoğusu unutmuş aşkı sevdayı barış istemiş. O kurşunlar yağan iller Van, Hakkari, Şırnak, Bitlis, Batman, Diyarbakır, Elazığ ve Manisa "barış" dilenmiş.