Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
508 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Nedim Şener; CIA'nin kucağında olan, komünizmle mücadele derneğinden başlayıp İzmir Kestanepazarı'ndan itibaren büyüyen eli kanlı örgütün 1970'lerden hain darbe girişiminin yaşandığı 2016'ya kadarki sürecini çeşitli dokümanlarla ortaya koyuyor. Dinler arası diyalog kisvesi altında Masonlarla ve Moon Tarikatının üyeleriyle görüşmeler yapan, devlete sızabilmek için başta TSK, eğitim, sağlık, emniyet, Milli İstihbarat Teşkilatı gibi kurumlara 1970'lerin başından itibaren kendi destekçilerini yerleştiren, örgüte yeni üyeleri de beyin yıkama yöntemiyle ikna eden, katalog evlilikleri yaptıran ve aklınıza gelmeyecek türlü sapkınlıkları meşru gösteren eli kanlı örgütü detaylı bir şekilde okuyacaksınız. Nedim Şener'in; mahkeme ifadelerinden, çeşitli raporlardan derlediği bu kitap, son yıllarda Türkiye'nin başına gelen bu felaketin 508 sayfalık özetini sunuyor.
Nedim Şener
Nedim Şener
Mahrem İçinde Mahrem
Mahrem İçinde MahremNedim Şener · Destek Yayınları · 20241 okunma
Dinler arası diyalog
Müslüman, Efendimiz (s.a.v)'in ifadesiyle "Allah'ın yeryüzündeki şahidi"dir ve bu konumun en temel özelliği izafiliğe kapalı oluşudur. Dolayısıyla bir Müslümanın, "Ben hakikatin tek şahidi değilim" demesi eşyanın tabiatına aykırıdır...
Reklam
.... Allah inancı, genellikle dinlerin temelini oluşturan bir kavramdır ve birçok kişi için önemli bir inanç konusudur. Dinlerin ve kültürlerin farklılıkları göz önüne alındığında, bu konudaki inançlar da farklılık gösterebilir. Kimileri için Tanrı veya Allah inancı, derin manevi bir deneyimle ilişkilendirilirken, bazıları için bu kavram daha soyut veya semboliktir. Kişisel inançlar herkes için farklıdır ve bu konuda kesin bir doğru ya da yanlış yoktur. Bazı insanlar için Allah inancı, yaşamlarına anlam katan önemli bir unsur olabilirken, bazıları için bu inanç daha farklı biçimlerde ifade edilebilir veya olmayabilir. Bu tür derin ve kişisel konulara yönelik olarak herkesin kendi inançları ve deneyimleri doğrultusunda düşünmesi ve hissetmesi önemlidir. Din ve inanç konularıyla ilgili daha fazla bilgi edinmek veya içsel deneyimleri keşfetmek isteyenler genellikle dini kitaplar, öğretiler, ya da rehberlerden faydalanabilirler. Dinler arası diyalog ve anlayış da bu konuda farklı bakış açılarını anlamak için önemli bir yol olabilir.
c) "Barış, uzlaşma, hoşgörü" gibi maskelerin arkasına saklanarak "dinler arası diyalog" başlatan Hıristiyan Batı Emperyalizminin, sömürüsünü hoş göstermek ve devam ettirmekten başka, bununla güttüğü ve bu sa-yede gerçekleştirmeyi tasarladığı gizli maksatlarından biri de, İslam dinine içerden nüfuz ederek, "içerden ko-nuşarak" onun niteliğini değiştirmektir. Son zamanlar-da basında ve televizyonlarda sıkça gündeme getirilen ve dindar kesimlerin şaşkınlık ve öfke ile izlediği İs-lam'da "yeni buluşlar, yeni keşifler, yeni icatlar, yeni bid'atler" ve bunlarla ilgili tartışmaların nedeni budur. Uluslararası İlişkiler kürsüsünde öğretim üyesi olan Yrd. Doç Dr. Emin Gürses, buna " İslam'ın Protestan-laştırılması süreci" adını vermektedir.
...Aydınlık dergisinin 5 Mart 2000 tarihli sayısında yer alan bir habere göre, son bir yılda özellikle gençler arasında Hıristiyan olanların sayısı hızla artmaktadır. Hatta bunlar arasında İlahiyat Fakültesi öğrencileri dahi vardır. Nasıl olmasın; Thomas Michel adlı Vatikan'a bağlı Amerikalı bir ra-hip ilahiyat fakültelerinde sürekli dersler verip "dinler arası diyalog" seminerleri düzenlerken en büyük desteği ilahiyat fakültesindeki meslektaşlarından yani ikide bir televizyonla-ra çıkıp kurban kesmeyin, dinde reform gibi hezeyanlarda bulunan azizlerden aldığını açıklıyordu.
Haçını Koynunda Saklayanlar
Milliyet gazetesinin 2-3 Mayıs 1971 tarihli sayılarında Mete Akyol imzasıyla, dönemin Kontenjan Senatörü ve daha sonraki yıllarda Moon tarikatının Türkiye Halifesi Kasım Gü-lek'le yapılmış bir röportaj yayınlanmıştı. Bu röportajda Gü-lek, Papa II. Jean Paul ile iki kez Vatikan'da buluştuğunu an-latıyordu. Haberde, bugün Washington ve Vatikan tarafın-dan takdis edilmiş nurculuğun elebaşısı Fetullah Gülen'in öncülük ettiği Dinler Arası Diyalog"un temellerinin daha o zamandan atıldığı görülüyordu.
Reklam
Yerli Hıristiyan Azizler
Amerikalı Katolik bir rahip olan Thomas Michel, "Hıristiyan Tanrı Bilimine Giriş" adlı kitabında, Vatikan dinler arası diyalog servisinde çalıştığını belirtiyordu. Thomas Mic-hel kitabı yazmadan bir yıl kadar önce Ankara'da kendisini çok mutlu eden bir olay yaşadığını anlatıyor ve şunları söy-lüyordu:..
İlk Kapadokya İstendi
Vatikan'ın Ankara temsilcisi (Büyükelçi) Monsenyör Sebastiani, ilk Türkiye'den " toprak" talebini, işte bu "dinler arası diyalog" çerçevesinde dile getirdi. Sebastiani, görev süresinin dolduğu 1994 yılında Ankara'dan ayrılırken, Dışişleri Bakanlığı'na veda ziyaretinde bulundu. Dönemim Dışiş-leri Müsteşarı ile vedalaşırken, Kapadokya'da önemli Hıristiyanlık merkezileri buunduğunu, Vatikan'ın hali hazırda yıkık dökük durumdaki bu merkezleri "onarıp hizmete sunabilece-ğini", 2000 yılı kutlamaları çerçevesinde buraların önemli zi-yaretçi çekebileceğini, bununda hem "Müslümanlarla Hıristi-yanları yakınlaştıracağını", hem de Türkiye'ye kazanç sağla-yacağını dile getirdi. Sebastiani'nin sözünü ettiği yerler arasında Türkiye'nin turizme açtıklarının yanı sıra, kamuoyunca varlığı fazlaca bilinmeyen bir "mağara Kilise" de vardı.
Aydınlık Dergisi 2.4.2000 tarihinde dinler arası diyalog toplantılarının vazgeçilmez isimlerinden Prof. Dr Niyazi Ök-tem'e şu soruyu sorar: "Dinlerarası Diyalog'un, Papa 6. Paul ile Kasım Gülek dostluğundan, Papa 2. Paul ile Fetullah Gülen işbirliğine uzanması, Gülek'in Gülen için Pentagon'a referans vermesi, hepsinin ilişkisinin ortak paydası olarak dinlerarası diyalog" un gözükmesi, tesadüf mü?" Soruya verecek cevap bulamayan Öktem şu açıklama ile yetinir: "İnsanların kafasında komplo teorisi olursa, öküzün al-tında buzağı ararlar."
"Papa VI. Paul cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinlerarası Diyalog İçin Papalık Konseyi/ PCID misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazı yardımlarımızı sunmak için size geldik ...” (M. Fethullah Gülen / Rabbin aciz kulu / 9 Şubat 1998. Bkz.: Zaman gazetesi, 10 Şubat 1998). Aydınlık Dergisi 2.4.2000 tarihinde dinler arası diyalog
Enes

Enes

@enesbir
·
17 Mart 10:27
...Diyalog maskesini II. Vatikan Konsili'nde ortaya atan ve faaliyete geçiren Papa VI. Paul de diyalogun amacının bu olduğunu açıklamıştı. Yıllardır bilinen ve açıkça beyan edilen bu gerçeklerden sonra Papa'nın ayağına gidilerek "Pek Muhterem Papa Cenapları"na sunulan bir mektuptaki şu ifadelerin ne anlama geldiğini açıklama görevi, elbette ki öncelikle sahibine aittir:...
Reklam
Fundamentals of Rumi's Thought A Mevlevi Sufi Perspective’in Önsözü
academia.edu/116271428/Funda... Aşağıdaki yazı Fethullah Gülen'in Şefik Can'ın yazdığı "Mevlâna: Hayatı, Şahsiyeti ve Fikirleri" (Fundamentals of Rumi's Thought A Mevlevi Sufi Perspective) kitabının İngilizce çevirisine yazdığı önsözle
Fethullah Gülen ve Şefik Can
academia.edu/116271428/Funda... Aşağıdaki yazı Fethullah Gülen'in Şefik Can'nın kitabına yazdığı önsözle ilgili... Abdullah Aymaz'ın kaleminden okuyalım. 1910 yılında Erzurum'da müderris Tevfik Efendi ile Gülşen Hanım'ın oğlu olarak
CIA'nın talimatıyla kurulan Moon tarikatını, yine CIA yönetiyordu. Moon tarikatı "Unification Church" yani "Birleşme Kilisesi" adı altında "hoşgörü, dinler arası diyalog" maskelerini de kullanarak düzenledikleri ve katıldıkları toplantılarda; Insanlara sinsice Protestan Hıristiyanlığı aşılıyordu...
Dinler Arası Diyalog Tehlikesi
İslâm dönemine ulaştığı halde Nebî (sallallahu aleyhi ve sellem)'e iman etmemiş herkes "La ilahe illallah" demiş olsa bile kafirdir. Bu kesinleşmiş olan bir hükümdür. Öyleyse Yahûdiler, Hıristiyanlar, müşrikler ve dinsizlerin hepsi kâfirdir. Kim böyle inanmaz ya da şüpheye düşerse Kur'ân'ı, Nebî (sallallahu aleyhi ve selem)'den gelen mütevâtir rivayetleri ve İslâm'ın kesin olan bir hükmünü yalanladığından dolayı o kimsede ittifakla kâfir olur.
edebifikir.com/fikir/gunes-bat... ABD merkezli dinler-arası diyalog ile başlayan ve tek dünya projesinin siyasi ayağı olan bu zirvelerin liderleri vatandaşlarını nereye sürüklediklerinin farkındalar mı? Evet. Toplum farkında mı? Hayır. İBRAHİM ORHUN KAPLAN
234 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.