Prologue to a Comedy
He made himself a glass violin so he could see what music looks like. He dragged his boat to the mountain’s peak and waited for the sea to reach his level. At night, he got engrossed in railway schedules: the terminals moved him to tears. He grew rozes with a “z.” He wrote one poem to cure baldness, and another on the same subject. He broke the clock at City Hall to stop the leaves from falling once and for all. He planned to excavate a city in a pot of chives. He walked with the globe chained to his leg, very slowly, smiling, happy as two times two is two. When they said he didn’t exist, he couldn’t die of grief, so he had to be born. He’s already out there living somewhere; he blinks his little eyes and grows. Just in time! The very nick of time! Our Most Gracious Lady, Our Wise and Sweet Lady Machine will soon have need of a fool like this for her fit amusement and innocent pleasure.
232 syf.
7/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
10/10’luk bir kitap değil ama şans verilebilir. İçerisinde 10 tane öykü var. Hepsi birbirinden kasvetli. Bazıları vasattı. Kafa beni en çok şaşırtan öyküsü oldu. #214555365 Sonsöz kitabı daha da tamamlamış bence. Dil akıcı, kurgu farklı, kısa sürede okunabilir.
Lanetli Tavşan
Lanetli TavşanBora Chung · İthaki Yayınları · 20232,112 okunma
Reklam
Yavuz Sultan Selim Han küpesi?
Resimde bahsi geçen kişi aslında Yavuz Sultan Selim değildir. Macar bir ressama ait olan tablodaki kişinin Şah İsmail olduğu söylenir. Ayrıca Şah İsmail'in taktığı iddia edilen küpe o dönemde kölelere takılan halka küpeler gibi değil en kıymetli müchevher inci küpelerdendir. Eski İran Şahlarının geleneklerinde kırmızı börk giyme adeti bulunur ve resimde de kırmızı börk görülür. Osmanlı padişahlarında kırmızı börk giyme adeti bulunmaz. Osmanlı padişahlarında taç ve aksesurları iddia edilen resimle uyumsuzdur. Resimde bulunan detaylara göre 12 dilimli taç ve 12 imam anlayışına sahip Şii hükümdar olduğudüşünülür. Yani Osmanlı padişahlarının taç takma adeti bulunmaz. Ayrıca Yavuz Sultan Selim genel olarak şatafatlı giyinmeyi sevmeyen bir insandır. Hatta tarihte oğlu Kanuni Sultan Süleyman giyime ve gösterişe önem verdiği için kıyafetlerine kızmış ve “Bre Süleyman, sen böyle giyinirsen, annen ne giysin?” dediği söylenir. Yine müslümanlığa göre bir erkeğin küpe ve kolye takması caiz görülmez. Parmağına gümüş yüzük takabileceği söylenir. Bunun dışında bir takı takması din kitaplarına göre yasaktır. Yavuz Sultan Selim gibi dinine bağlı bir insanın küpe takması beklenmez. Resmin kökeni ise 1530'larda Erhard Schoen tarafından yapılan garvürlerden gelir. Macar ressamın geliştirdiği resim hala Topkapı Sarayı Padişah ve Resim Koleksiyonu'nda görülür.
ŞİİRİN AMACI- sayfa Devamı
Oysa sanatçı, ipekböceğinin kendi kozası içinde ipeğini örmesi gibi, kendi duygu dünyasının sesini dinlemeli ve bu sesi duyurmaya çalışmalıdır. "Gündelik sanatla uğraşacak adam değildim... Lakin sana. tın da cemiyete ve halka borcu olduğunu düşündüm. Yazdım, konuştum... Belki ileri gittiğim de oldu. Fakat... dil yalancılığı da, kalem yalancılığı da yapmadım!"60 Şairin, "Dil yalancılığı da, kalem yalancılığı da yapma- dım." sözü, günlük sanatla uğraşırken de estetik endişeyi ve sanatçı haysiyetini bir kenara bırakmak istemeyişinin işare- tidir. "Sanatçı, muhatabının kılıbığı olmamaya dikkat ettiği ka- dar, ona sırtını çevirmemeye de dikkat etmelidir. Sanatçı, konusunu muhatabının konusu haline getirmek gücünde olmalıdır. "61 Ârif Nihat'ın şiir anlayışını kendi ağzından özetlemek üzere, bu kitabın "Şiirlerinden Seçmeler/ Sanat ve Sanatçılar" başlıklı alt bölümünde yer alan "Söylemek” adlı şiire bakılabilir. ---------------------------------------------------------------- 60 Berat, Kubbeler, N.5, 1976, s.294 61 Defne D., Şubat-1969 S.62
Bugün yeryüzünde bir sürü dil olmasının nedeni, her yeni grubun dışarıdan gelenleri saptamak için konuştukları lisanı farklılaştırması. Her sosyo-ekonomik grubun kendisine ait belirli ifade biçimlerinde ve yanlış telaffuzlarda ısrar etmesi ya da her yeni kuşağın kendine özgü kelimeler üretmesi (90'lardan örnek vermek gerekirse Altan, kanka, kans, bro, ajan, moruk, corç, coni vs.) de benzer bir eğilim.
Eşidirsənsə, tələs.
Kökləyib qəm məni sənsizliyə, ey incə çiçək, baxışım xırdalanır, Hafizəmdə ən əziz xatirələr tərpənərək yuxusundan oyanır, Dəlilərtək coşub əfqanə gəlir birdən ürək, bədənim parçalanır, İstəyim bircə Xudadan budu, çatsın sənə səs eşidirsənsə tələs. Kaş görünsün yenə o mehriban üz, nazlı baxış, əlinə dəysin əlim. Sən nə hiyləylə məni görməyə
Reklam
1.000 öğeden 871 ile 880 arasındakiler gösteriliyor.