Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1950’li yıllarda İskoçya’ya yük taşımak için Reefer tipi bir gemi yanaşır. Demir attığı limanda yükünü aldıktan sonra, gemide çalışan denizcilerden biri acaba unuttuğumuz bir yük kaldı mı diye bakmak için soğuk hava deposuna girer. Onun içerde olduğunu fark etmeyen başka bir denizci ise, kapıyı dışardan kapatır. Soğuk hava deposunda mahsur kalan denizci, var gücüyle bağırır, çelik duvarları yumruklar, ama kimseye duyuramaz sesini. Çakısıyla içerden açmaya çalışır kapıyı, lakin mümkün değildir. Gemi hareket eder ve denizciyi unuturlar. Mahsur kalan denizci, depoda açlıktan ölmeyecek kadar yiyecek bulur. Ama deponun dondurucu soğuğuna fazla dayanamayacağını anlamıştır. Kapıyı açamayan çakısıyla, çelik duvarlara kendisini bekleyen ölüm sürecini yazmaya, daha doğrusu kazımaya başlar. Günbegün, adeta bilimsel bir titizlikle soğuğun vücudunu nasıl uyuşturduğunu sonra yavaş yavaş öldürücü etkilerini, el ve ayaklarının nasıl duyarsızlaştığını, donan burnunu ve buz gibi havanın verdiği acıyı anlatır. 3 gün sonra soğuk hava kapısını açan başka bir denizci, zavallı adamın cesediyle karşılaşır. Duvarlara kazıdığı acılı sonunu okur ve.. kendisi de hayretten dona kalır. Çünkü soğuk hava deposunun derecesi 19’dur. Çünkü soğutma sistemi zaten çalıştırılmamış olup, kendi haline bırakılan deponun sıcaklığı normal bir dereceye yükselmiştir. Yani biçare denizci donarak ölmemiş, donduğunu sandığı için ölmüştür. Bu hikaye bilinçaltını doğru kullanırsak ne kadar güçlü olduğunu, yanlış kullanırsak da bizi ölüme dahi götürebileceğini göstermiştir.
Şimdi Kamp Vakti, Burgazada’ya Sait Faik’e Gidiyoruz!!!!!
Hişt hişt.... desek gelir misin? directupload.net/file/d/5252/jx4... Kamp Programımız; docs.google.com/spreadsheets/d/... Bizim gene bitimiz kanlandı, afyonumuz patladı duramıyoruz dedik, kamp lazım geldi. İşte karşınızda bir numaralı “Lüzumsuz”lardan; (
Reklam
Duygusal yaklaşım hakikaten mantığı öldüren bir yaklaşım. İnsanı sağlıklı düşünmekten alıkoyan Allah’ın belası bir yaklaşım. Var olan cepheden çıkıp biraz dışardan bakmak lazım.
Burası Dünya! - Temmuz ayı hikaye yazma etkinliği
Üzerinde iki ceylanın burunlarını dokundurdukları tasvir edilmiş duvar halısının altındaki, yeri uçtan uca kaplayan minderin üzerine oturmuş, rahlesinde bulunan ibranice bir metni duyulabilecek bir tonda okuyordu. O kadar dalmıştı ki yağdan düşmüş, cızırdayan kapıyı açıp içeri girdiğimi fark etmedi bile. Yüzündeki ifadeden okuduğu şeyi yaşadığını
Dışardan değil içerden bakmak lazım
Kötülüğün içinde iyiliği Karanlığın içinde ışığı Aramadıkça Hep sahte yüzlerine Mahkum olursun insanın Anlayamazsın..✍️
ÇARESİZLİĞİN METAFİZİĞİMSİLİĞİ | Mart ayı öykü etkinliği
#158444292 Uykusuzluğun kitabını yazabilecek kadar uykusuz kaldığı fakat o kitabı yazabilmek için biraz uyuması gerektiğini biliyordu, yatağında kafasının yerini değiştirdiğinde düşüncelerinin bir önceki yerde kalacağını düşündüğünden koca yatakta kafasını koymadığı tek bir karış kalmamıştı. Fakat bunun bir işe
Reklam
Hafızayı Kuvvetlendirme ve Ezber Yapma Yöntemleri
• Yaptığımız iş için önce "niçin" sorusunu sormalıyız. Ezberde hedef: Hikmettir. • Dikkatimizin dağılmasına izin vermemeliyiz. Lüzumsuz şeylere bakmak dikkati dağıtır. Hayatımızdan lüzumsuz işleri çıkarmalıyız. Dolu kafa önüne bakar: "Nazar ber-kadem" • Günah kalbi karartır, hafızaya ziyan verir. İsyanı çok olanın nisyani çok olur. "Hocama dedim ki: Unutkan oldum. Cavap: O halde günahı terk et." "İlim nur-i ilahidir. Allah (c.c) bu kıymetli emaneti asi kalbe koymaz." • Kuru üzüm ve kereviz tüketebiliriz. • Seher vaktini değerlendirilmeliyiz. 05.00 - 08.00 arasındaki herhangi "bir" saati hangi gayeye tevcih edersek o alanda söz sahibi olabiliriz. • Bol bol Kur'an-ı Kerîm okumalıyız. • A'lâ suresini namazlarda okumalıyız bilhassa vitir namazında ısrar etmeliyiz. ▪ Bu sözlerin muhatabı olanlar toplumun geneli değildir. Toplumun geneline baktığımızda %90'ı başkaları tarafından hazırlanmış gündemlere esir olmuş kalabalıklardır. Kalan %10 içinde bir %9 vardır ki, dışardan oluşturulan gündemlerden bağımsızlığını ilan etmiş, kendi gündemlerini oluşturmak için bir direnç gösterirler, ne ile meşgul olacaklarına karar verirler bu sebeple bazen yalınızladırlar. Kalan %1 liderdir, topluma gündem hazırlarlar. (Herkes %1'lik kısımda olamaz. Kabiliyete göre %9'luk kısımda olmaya çalışmalıdır.) youtu.be/wiaprIlLyS0
Hayati İnanç
Hayati İnanç
Bazen kendine dışardan bakmak istersin... 🌵
beni bana anlatan insanlara bayılıyorum. kendine dışardan bakmak gibi. bir de bir yerlerde küçüklük fotoğrafıma denk gelmeye :) uzun zaman sonra amcamlara gittiğimde küçüklük fotoğrafıma yengemin buzdolabında rastlamıştım ve benden mutlusu yoktu o gün :)
Sonuçta İnsan Bu Herşeye Alışıyor Zamanla…
İlgili Resim : hizliresim.com/ODy42Q (bence tek cümleyle "Cam Kenarında Dışarıya Bakıyordu Genç Kız" ) Beyninde sözlerini, müziğini bilmediği belki bir gün bir yerlerde dinleyeceği içten şarkı çalarken elinde iki gündür hasret kaldığı bilindik bir soğuk algınlığı ilacının reklamını yapan kupasındaki Türk kahvesiyle ayakta
Reklam
ATSIZ ve ABDÜLHAMİD HAN (GÖK SULTAN)
- "Toplumun en büyük haksızlığına uğramış tarihî şahsiyetlerden biri, II. Abdülhamid’dir. Kendisinden önceki devirlerin ağır yükünü omuzlarında taşıyan, en güvenebileceği adamların ihanetine uğrayan ve dağılmak üzere olan içi dışı düşman dolu bir imparatorluğu 33 yıl sırf zekâ ve hamiyeti ile ayakta tutan bu büyük padişah kaatil, kanlı,
Yaşamak çok ürkütücü bişey aslında. Hele ki bu çağda yaşamak.. Düşüncesi bile insanın nefesini kesiyor sanki. Hayatlarımıza biraz dışardan bakmak insana çok farklı bakış açıları kazandırıyor.
. Toplumun en büyük haksızlığa uğramış tarihî şahsiyetlerinden biri, II. Abdülhamid’dir. Kendisinden önceki devirlerin ağır yükünü omuzlarında taşıyan, en güvenebileceği adamların ihanetine uğrayan ve dağılmak üzere olan içi dışı düşman dolu bir imparatorluğu 33 yıl sırf zekâ ve hamiyeti ile ayakta tutan bu büyük padişahı katil, kanlı,
İçine çok girdiğiniz her hikayede eksik kalırsınız. Bazen bir kaç adım geri atıp, dışardan bakmak gerekir...
😥😥😥 Ben köyde ailemden sevgi görmeden büyüdüm. Ailem hep erkek çocuk beklemiş . Beşinci kız çocuk, yani ben olunca herkes ağlamış. Babam iki gün eve gelmemiş. İtile kakıla büyüdüm. İlkokuldan sonra ne okula gönderdiler ne hocaya. Evde hep hırgür, dayak. Kışın halı dokur, yazın bahçede tarlada çalışırdık. Bu yüzden benden büyük ablalarımı babam
78 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.