Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Biraz Uzun Bir Yazı Oldu....
Stockholm sendromu, bir rehine veya istismar kurbanının, kendisini rehin alan veya istismar eden kişiyle duygusal bir bağ kurduğu psikolojik bir durumdur. Bu terim, ilk kez 1973 yılında Stockholm'de yaşanan bir banka soygunu sırasında, rehinelerin soygunculara karşı geliştirdiği sempati ve savunma duygularından türetilmiştir. Bu sendrom,
1 günlük okuma serüveni
Önce Kant'ın Transendental idealizminden Hegel'in Mutlak İdealizmine, oradan Marx'ın Diyalektik Materyalizmine Oradan, bizim coğrafyamıza; Said'i Nursinin Hikmet-i Kuranıyesine/Kuran felsefesine vasıl oldum. İşte çıkardığım notlar -->Hikmet-i felsefe ile hikmet-i Kur’âniyenin hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeye verdiği terbiyeler:
Reklam
Diyalektik Nedir?
Zıt fikirlerin mantık çerçevesinde çarpışması ile doğruyu bulma yöntemdir. (Evrim ağacı) Karşıtlıkları kullanarak gerçekleştirilen akıl yürütme biçimidir. (Vikipedi)
İdealist Dekartçı ve aydınlanmacı entelektüeller mutlak yüceltme ya da yergiye ihtiyaç duyarlar. İdealist şüphecilik katı bir yargılama ile sonlanır, zira kartezyen düşünmeye de bu sebeple başvururlar. Mutlak doğru ve saf gerçekliği ararken başvurdukları arama yöntemi bizatihi bu kartezyen usüllerden türediği için bulgularından da şüphe etmezler. Diyalektik materyalizmden iki bin beşyüz yıl sonra bu devşirme Hristiyan düşünme biçimini tercih etmeleri ise 'şüphecilik' adına son derece ironiktir.
Ben seni seviyorum ve sanırım toplum buna hazır. Umurumda bile olmaz nükleer denemeler. Bıraktım Nietzsche'yi, Kant'ı. kafam hiç karışık değil. Ruhum en güzel yaşında ve sen yeterince büyüksün. Kitaplarda tanıdığım tüm kadınlardan güzelsin.. Ben seni severim ve ikimiz de bundan yararlanırız Şiirler demlerim sana otlar yetiştiririm. Beşiktaş'ın maçı olur mesela, Diğer kanalda da senin sevdiğin dizi. Maç için öbür odaya geçmem, Seninle dizi izlerim.. Ben seni severim ve rabbim buna razı olur. Diyalektik dediğin zaten kanıtlanmamış bir varsayım. Kanıtlansa da fark etmez şu dakikadan sonra. Olsa olsa aşkımıza teorik gerekçe olur. Ben seni severim gülüm hadi bana iş çıkar. İşim gücüm sen ol benim ben seninle çok güzelim. /Ali Lidar/
Cinsiyet ve mesleki cinayetler politiktir.
Mesleklere, kimliklere, tercihlere uygulanan şiddet ve cinayet, mesleğin saygınlığını ve itibarını çürüten tek tipçi siyasi hegemonya normalleşemez. Ancak: normalleştirdiler. Kamu kurumlarında, siyasi partilerde, okullarda, sporda, toplum içerisindeki çürümüşlüğün kaynağı siyasettir. Kendi siyasetiyle ilgilenmeyen toplumlar büyük felaketlerle iç içedir. Tüm siyasetini ayrıcalıklı azınlığın eline veren emekçiler kendi gerçeklerine yabancılaşmış hale gelir. Adaletin yerini torpil, kamuda ki düzenin yerini riyakarlık, eğitimin yerini çürümüşlük, sporun yerini ise fanatizm alarak koca bir toplum cemaat haline gelir. Tüm bunlar küçük bir azınlığın çıkarına işlerken büyük çoğunluk bu sorunları siyasette aramaz ve arayamaz çünkü aramasına izin verilecek sosyal ortam oluşturulmaz. Tüm karşı seslerin bastırıldığı toplumsal düzenlerde emek hayata yabancılaşır, akıl; gayriresmi kavramlar, korkutmalar ile soyutlanarak düşünceler baskılanır. Tüm cinayetler ve siyaseten oluşmuş çürümeler büyük çoğunlukla toplumsal suçlardır. Bunu bireysel bir zemine, etnik kökene indirgemek şu anın siyasetini haklı çıkaracaktır. Ekonomik, sınıfsal ve diyalektik materyalist olmayan her yorum eksiktir.
Reklam
OKUR'UYUZ YAZAR'IN: PEYAMİ SAFA
Kitap incelemelerinin yanında çok kitabını okuduğum yazar incelemeleri (araştırmalarım değil yorumlarım doğrultusunda) yapmak mantıklı geldi ve "Okur'uyuz Yazar'ın" adlı bir seri oluşturmak istedim. Bu seriyi de en sevdiğim yazar olan
Peyami Safa
Peyami Safa
'yla başlatıyorum. Psikolojik tahliller, dış görünüş betimlemeleri ve diyalektik
Din ve diyalektik
Paylaştığım alıntının resimleri
Yooo bence diriltir... Ha yaşama sürecindeki diyalektik durumuna bir şey diyemem...
︎ ♛ K Ü B İ İ ♛

︎ ♛ K Ü B İ İ ♛

@kubrayla
·
07 Mayıs 10:27
Yaşamak öldürür.
Sayfa 18 - Sel yayıncılık
ALES paragraf sorusu... Aşağıdakiler hangi soruya karşılık söylenmiştir?
"Elbette birçok meslekte bu söz konusu. Ancak algıda seçicilik mi desem yoksa karşılaştırmalı diyalektik mi desem bilemedim. Ne demek istiyorum: Daha bir, iki nesil öncesine kadar öğretmenliğin ve okulda görev yapan idari yahut psiko personellerin saygınlığı çok daha yüksekmiş. Ve görevini layığıyla yapanların sayısı oransal olarak daha fazlaymış. Şimdilerde ise öğretmenlik -maalasef- ayağa düştü. Her ünide bir eğitim fakültesi var ve neredeyse herkes öğretmen. Buna mukabil rehber öğretmen/psikolojik danışman ve hatta psikolog sayısı da oldukça fazla. Peki bunların ne kadarı yeterli nitelik ve donanımda? İnsanlar bunu görmüyor mu, görüyor elbette. Hâl böyle olunca derhâl bir önyargı oluşuyor toplum nezdinde. İşini iyi yapanlar, çalışmayı sevenler, maksimum fayda sağlayanlar da umumda gölgeleniyor. Tabii ki lokal olarak değer görüyorlar ama bu da genelde çok sınırlı oluyor. Bunları söylüyorum lakin bu sınırları aşmanın da planlarını yapıyorum. Yolu ve yöntemi belirledim. Şimdi ise önümde sadece çalışmak ve zamana güvenmek var."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.