"Nereye koşuyorsun böyle, Gılgamış?
Eline geçmeyecek aradığın yaşam.
Tanrılar insanoğlunu yarattıklarında
yalnız ölüm oldu ona verdikleri,
kendi ellerinde tuttular yaşamı!"
Kilise'nin Orta Çağ Avrupası'nda sosyal hayatı kendi çıkarları doğrultusunda düzenlemeye çalışması, düşüncelerinden dolayı insanların yargılanması ve aforoz diye adlandırılan dinden çıkarma işlemleriyle Avrupa'da bir korku toplumu oluşmuştur. Orta Çağ insanı, bilimsel ve sanatsal faaliyetlerini Kilise'nin kurallarına uygun bir şekilde yapmaya çalışmıştır. Bu da tek tip insan ve tek tip sanat modelinin oluşmasına neden olmuştur. Bunun yanında, tüm bu bilimsel ve sanatsal etkinliklerin bir şekilde dogmalara dayandırılarak temellendirilmesi gerekliliği de ortaya çıkmıştır.