Biz Kızılderililer, yalnızca yaşayabilmek için öldürürüz hayvanları...Tüm hayvanları öldürecek olursanız, nasıl yaşayabilirsiniz? Canlıların yok edildiği bir dünyada, insan ruhu yalnızlık duygusundan ölür gibi geliyor bize. Unutmayın; bugün canlıların başına gelen, yarın insanın başına gelecektir. Çünkü bunlar arasında bir bağ vardır. Şu gerçeği iyi biliyorum: Toprak insana değil, insan toprağa aittir. Ve bu dünyadaki her şey; bir ailenin bireylerini birbirlerine bağlayan kan gibi ortaktır ve birbirine bağlıdır. Bu nedenle de; dünyanın başına gelen her felaket, insanoğlunun da başına gelmiş demektir.
Sayfa 110 - ABD Başkanı Franklin Pierce'in 1854 yılında Kızılderililerin reisine topraklarını satmaları için yazdığı mektuba Reis SEATTLE'ın verdiği yanıtKitabı okudu
~
İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur.
Kabil midir bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünü ilerleyebilsin?
M Kemal Atatürk
Adamına göre muamele o kadar yaygın ki, insanlar birbirlerine,
"Merak etme orada tanıdığımız var, işimizi yaptırırız" diyebiliyorlar. Tanıdık, bildik olmak da ayrı bir güç kaynağı.
“Kültürümüzde çuvalla para versen nimete basılmaz!
Değerin parasal karşılığı yoktur ve yaşayan değerler toplumsal sağlığın bağışıklık sistemini oluşturur.
Yaşayan değerler bir toplumun gizil gücüdür.”
Yine bir DOSTOYEVSKİ kaçamağı yaptım ve her zaman ki DOSTOYEVSKİ bana karışık duygular hissettirdi ama bu konuda en anlamlı söz NABOKOV'UN ''Aynı şekilde,doktor Lujin'e Dostoyevski'den herhangi bir şey verilmesini yasakladı,zira Dostoyevski,doktorun deyimiyle,çağdaş insanın ruhunda baskılı bir etki yaratıyordu,sanki korkunç bir aynaymış gibi- ''