hasretli göl
sevgili günnük,
hasretli göl yiyebildin mi sen hiç 7-8 yaşlarındayken?
ben küçükken hani denizkıyısından geçerdi o adam,omuzunda taşıdığı o şeyin ipi,ağır ağır ,bağıra bağıra satardı: hasretli gööööööööööööl hasretli gööööööööööööööööööölllllllll............
hadi pam koş, koş önce kıyıdan yola,sonra karşıya geç, siteye doğru koş,4 kat merdiven çık,çık pam çık...nefes nefese...kapıyı çal,annen yine çamaşır gürültüsünden su şıkırtısından 5.çalışından önce duyamasın kapıyı.çal pam çal,deli gibi çal,tekmele kapıyı
-ne var kızım?
-anne hasretli göl, anne nolur alalım bana da
-hasretli göl mü yine?
-anne çabuk,adam gidiyor ,balkona koş koşş..
Yine yetişemedik, senelerce yetişemedik biz o adama, senelerce yiyemedim hasretli gölden.
sonra vazgeçtim.
Zaten öyle her şeylere heves eder bayılır ölür biter sonra da vazgeçerim..
ne zaman ilk yiyebildin dersen Alaska frigoyu,,tam sekiz sene sonra.13 yaşımda anlayabildim:hasretli göl: Alaska frigoymuş diğer insanlara
hayalimdeki gibi değildi ki tadı artık:(