"Sen gerçekten bir karga mısın?" diye soru Bran.
Ya sen gerçekten düşüyor musun? diye sordu karga
"Bu yalnızca bir rüya," dedi Bran.
Rüya mı? diye sordu karga.
"Yere çarptığında uyanacağım" dedi Bran, kuşa.
Yere çarptığında öleceksin, dedi karga.
Gözlerini kapadı ve ağlamaya başladı.
Sana söyledim. Tek çözüm uçmak, ağlamak değil. Hem ne kadar zor olabilir ki? Ben yapabiliyorum.
"Senin kanatların var,"
Belki seninde vardır, bazı kanatların farklı biçimleri vardır.
"Düşüyorum"
Her uçuş, düşüşle başlar, dedi karga. Aşağı bak.
"Korkuyorum..."
AŞAĞI BAK!
Bran aşağı baktı.
Artık biliyorsun, dedi omzuna oturan karga. Neden yaşamak zorunda olduğunu artık biliyorsun.
Bran, "Neden?" dedi anlamayarak. Düşüyordu.
Çünkü kış geliyor.
"Bir adam korkusuna rağmen cesur olamaz mı?" dediğini duydu kendi sesinin.
Ve babası cevap verdi. " Bir adamın gerçekten cesur olabileceği tek andır korktuğu an. "
Şimdi Bran, dedi karga aceleyle. Seçimini yap. Uç ya da öl.
Ölüm çığlıklar atarak ona doğru geliyordu
Bran kollarını açtı ve UÇTU.