Aşk filan bunlar saçma, doğrusu bu ki, ben onun zevkine hizmet ediyorum. Müdür bana kıymet verir, kendi işinin çıkarı için! Bankadaki arkadaşların çoğu beni sever gibi görünürler, hiçbiri beni çekemezler. Beni yerimden atmak, arkamdan gülmek için yanlış bir işimi arar dururlar. Küçük memur arkadaşların beni sevmeleri onlara yardım edeyim diyedir. Faika da beni severmiş! Boş laf. Ne onlar beni sever, ne ben onları. Ben Cavide'yi sevdim mi? Turan'ı seviyor muyum? İnsan, sevmenin ne demek olduğunu unutuyor da beni seviyorlar diye kendini avutuyor! Ben yalnız Fahriyi severim, o da beni sever. Severim. Niçin? Bunun niçini yok. O da beni sever, onun sevgisinin de niçini yoktur. İşte sevgi bu. Kalanı yalan. Kalanını biz uydururuz.
Sayfa 121Kitabı okudu
Oruç ayı çıkarken, sahip olduğunuz dünyayla, oruç ayına girerken bu işleme uğrattığınız dünya arasında ne büyük fark var. Daha doğrusu bu iki dünya, bu iki dünya kavrayışı ve tasarımı arasında ne kadar büyük fark olursa, sizin orucunuz o kadar verimlenmiş bir oruçtur.
Sayfa 76 - Diriliş Yayınları
Reklam
Ehhy
"Seni de bir sen seversin." "Abla, sahiden öyle galiba." "Ne sahiden öyle?” Jimi gözlerini devirdi. “Al işte, yine ciddileşiyor, bırak her şeyi ciddiye almayı❞ dercesine. "Son günlerde bunu çok düşünmeye başladım. Benim varlığım yalnızca bana güzel, başkalarına değil. Doğrusu kimi zaman ben de kendime iyi gelmiyorum, yine de katlanılmaz biri değilim aslında..." "Bu dünyada herkes öyle değil mi? Nasıl başkaları için sadece güzel bir anlam ifade edebiliriz sanki? Sırf bu düşünceye tutunarak bu zamana kadar dayanmadım mı ben? Eşime katlanamadığım kadar belki o da bana katlanamıyordur. Biz nasıl karşımızdakini eleştiriyorsak, karşımızdaki de aynı sebeplere dayanarak bizi eleştirebilir."
Sayfa 78 - Athica BookKitabı okudu
552 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Geçtiğimiz senelerde Jane Eyre ve Uğultulu Tepeler’i okumam vesilesiyle Charlotte Brontë ve Emily Brontë ile tanışma şerefine erişmiştim. Mükemmel eserleri hâlâ hafızamda, bazı detayları eksik haliyle tabii. Kardeşleri Anne Brontë ile de henüz tanışabildim. Fakat ablaları kadar okunmaması beni çok şaşırttı öncelikle. Çünkü şu an kitaplığımda
Wildfell Hall'un Kiracısı
Wildfell Hall'un KiracısıAnne Brontë · Can Yayınları · 2023526 okunma
Merhaba kitapseverler #Koku#EmrahAkdeniz#öykü#aşk#dram#hüzün#okudumbitti#ozlemli_kitaplar - İs - Toprak - Salça - Tarhana
Güzel isimlerin manalarını ortadan kaldırmak isimler konusundaki en büyük inkârdır. Allah Teâlâ buyuruyor ki "Allah'ın isimleri hakkında sapanları (inkâra gidenleri) bırakmaz, yapmakta oldukları şeyin karşılığını göreceklerdir." (Arâf,180) Eğer bu isimler bir mana ve özellik taşımasalardı, bu isimlerin köklerinden bahsedilmez ve bunlarla vasıflanılmazdı. Fakat Allah kendisinden bu isimlerin asıllarıyla bahsetmekte, onları kendisine isnâd etmekte, Resâl de bunu ikrar etmektedir. Allah Teâlâ, "Doğrusu Allah, Rezzâk, sağlam ve kuvvet sahibidir." (Zâriyât, 58) buyurur. Bundan anlaşılır ki "el-Kavi", O'nun isimlerindendir. Manası "kuvvetle nitelenmiş" demektir. " Bütünüyle izzet Allah'indir." (Fâtır,10) ayeti de böyledir. Aziz, izzeti olandır. Eger Allah kuvvet ve izzet sahibi olmasaydı, ne Kavi ve ne de Aziz ismiyle anılırdı." Allah onu ilmiyle indirdi." (Nisâ,166), "Biliniz ki o, ancak Allah'ın ilmiyle indirildi." (Hûd, 14), "Onun ilminden hiçbir şeyi ihata edemezler." (Bakara, 255) ayetlerindeki durum da aynıdır.
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.