"Tıpkı gökyüzü gibi, insan da huzuru karanlıkta bulabilir. Yeter ki geceye ulaşmanın yolunu bilsin."
Sayfa 148Kitabı okudu
Semavi kitaplar , onlar Kâinatın Yüce Sanatkârı Allah'ın kul ları için gönderdiği hayat nizamıdır . Her kim ki o kitaplardaki ayetleri kendi düşüncelerine göre başkalaştırırsa , cehennemin hiç sönmeyecek ateşi onlar içindir ... Mucizelerle donatılarak gönderilen peygamberler seçkin kullarıdır Allah'ın . Son Nebi'ye gelince , otuzu aşkın
Sayfa 171 - 172,173Kitabı okudu
Kendini Amerikalı sayan bir Anadolulu, Rum sayan bir Türk, Türk sayan bir Rum, Anadolulu sayan bir Amerikalı, New Yorklu sayan bir göçmen, göçmen sayan bir New Yorklu. Belki de hiç biri. Hem hepsi, hem hiçbiri. Üst üste binmiş kimliklerin çoğaltırken azalttığı, güçlendirirken zayıflattığı bir adam. Adı Elia, adı İlya, İlyas, Aliya; soyadları Kazancıoğlu,Kazan; annesinin kızlık soyadı ise Şişmanoğlu.Evinde sehpanın üstüne gelişigüzel atılmış üç Oscar heykelciğine rağmen hâlâ Amerikalı mıyım diye düşünen, bir an tam bir Amerikalı olduğuna karar veren ama sonra Amerika’nın çok kötü davrandığı ve her zaman da öyle davranacağı bir göçmen olduğunu düşünen, doksan yaşındaki ağaçlara benzeyen, doksan yaşında bir adam. Anadolu’da bu yaştaki insanlara çınar derler, burada ne derler acaba?
Sayfa 16Kitabı okudu
Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca Havı dökülmüş yerlerine yüzümün Büyük bir aşk yamadım
Hayır yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım Gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı Tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım...
Saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı.Aşk diyorsunuz ya
Ben istemenin Allah'ını bilirim bayım
Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca
Havı dökülmüş yerlerine yüzümün Büyük bir aşk yamadım
Hayır yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım
Gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı Tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım ...
Saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı.
Aşk diyorsunuz ya
Ben istemenin Allahını bilirim bayım!
Kızıl Terör
Birkaç haftada, Çeka tek başına, çarlığın doksan iki yılda verdiği ölüm cezalarından -ki yasal yargılama sonucu ölüme mahkum olanların büyük çoğunluğu idam edilmemiş, çalışma kamplarına gönderilme cezasına çarptırılmıştı- iki üç kat daha fazla kişi idam etmişti.
