20 yaşında genç delikanlı otobüsün camından bakarken birden bağırdı.
-Baba; arabalar, arabaları görüyor musun, bizle geliyorlar.
Babası gülümsedi ve mutlulukla saçını okşadı.
Genç bir süre daha dışarıyı izledi ve sonra birden bağırdı.
-Bulutlar baba, bulutlar harika
Baba gülümseyerek oğlunu izledi.
-Baba ağaçlar dedi aniden delikanlı. Onlar hep geride kalıyor dedi.
Arkada oturan yaşlı adam, bu bağrışmalardan rahatsız olmuş olacak ki;
Babanın omzuna dokundu.
Beyefendi oğlunuzu iyi bir doktora götürmelisin. Problemi var herhalde.
Baba geriye dönerek "o zaten iyi bir doktordan geliyor. Oğlum doğuştan kördü ve ameliyat sonrası gözleri açıldı" dedi...
Herkesin bir hikayesi var. Ne çabuk yargılıyoruz insanları ve ne çabuk tanılar konuyoruz değil mi? O kadar hızlı kararlar veriyoruz ki insanların yaşadığı hikayeler bizim için pek önemli olmuyor.
Ömer Faruk Kılıç / Bir Aynanın İzinden
Sevginin gücünü fazlasıyla hissedeceğiniz, hayatlarımızdaki iyiliğin ve kötülüğün sebeplerine ayna tutacağınız, akıcı, düşündürücü ve farkındalık yaratacak bir hikayesi var kitabın. Aile, arkadaşlık ve aşkın verdiği sınavlar, ego ve kibirin yaşantımızdaki yansımaları, canımızı acıtan gerçekler, yaralarımızı
Biz kadınlar,
Camdan büyük bir fanusun içindeyiz
Korseden sütyene mahpus yaşarız
Namus diye biri karar verir;
başımızı örtmemize,
eteğimizin uzunluğuna.
Pantolon yasaktır bize
Tahrik edermiş erkekleri.
CEZAEVİ YAŞAM REHBERİ
.
Kitabın adını okuyunca belki " Ne gerek var? " dedin, belki " Allah kurtarsın! " ya da "böylesi bir okumaya zaman ayırmak anlamsız geldi. Fakat işin_kitabın iç yüzü hiç de öyle değil malesef.
Ne kadar duymuş, bilmiş olsak da, okurken bile zorlandığım, etkisinde kaldığım yerler oldu. Oradaki yaşam
Okurken ağlanan kitaplar
kürk mantolu madonna diyeyim de oturup
siz de orada bir ağlayın. nerede ağladın diye
soracak olursanz; "BİR RESMİMİZ BİLE YOK,
ÇEHRENİ UNUTTUM." cümlesi kalbime dokundu.
4. En sevdiğim rengi soruyor arkadaşlarım. Mor diyorum, mosmor. "Bir çocuk küçükken en çok neyi görse, sever onu" diyordu anneannem. Büyüyünce nefret edecektir belki. Böylece sevgiyle nefret arasındaki uçurumda yitip gider. O uçurumda sağ kalmaya çalışırken, yeni yeni insanlar tanıdım. Yeni hayatlar dokundu hayatıma. Yeni renkler gördüm ama üzerime en çok mor yakışır benim. Bileklerim, dizlerim hep mordu. Bedenimin bir parçası olmuştu. Küçükken. Senin sayende. Acısını da hissederdim. Renklerin canı varmış diye düşünürdüm hatta. Şimdi düşünürken buruk bir tebessümden öteye gitmiyor. Artık anlıyorum, baba. Sevdiğin için değil nefret ettiğin için vermişsin o desenleri ruhuma. Seni unutmama engel olan şey de bu sanırım. Korkarım ki ne bu dünyada ne de öbür dünyada seni unutamayacağım. Bunu kendime itiraf etmek çok zor ama önemli olan seni nasıl hatırladığım. En azından bunun için teşekkürler.
1. #110296058
2. #111079238
3. #111414703