Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

döngüsel

döngüsel
@dongusel
Dönüp dolaşıp aynı yere gelmiyor muyuz?
Herhangi bir kaya kadar somaki, hayatında dokunduğu her çelik kadar sert taşlar. İnanç mıydı bu? Orada kapana sıkışmış halde açlıktan ölebilirdi. Ama ne tarafından kapana sıkıştırılmış halde? Bu inançtan öte bir şeydi. Mutlak, sorgulanmayan bir ikna durumuydu. En yalın önermeden kaynaklanan bir durum: “Sizinle akıllarımızın içinde ufak bir gezinti yapalım.” “Hipnotize edilemeyeceğimi söylediğimde aklım neredeydi acaba?” diye düşündü Jamie. “Birkaç tatlı sözün peşine düştüm ve zindana kapatıldığıma ikna oldum. Ama nasıl? Orada yalnız bırakılsa da ölmeyeceğini yıllar sonra öğrenecekti. Sonunda uyuya kalacak ve kendisine daha birkaç saat önce tartışmasız gerçek gibi görünen hapsedilmişlik duygusundan sıyrılmış halde uyanacaktı.
Reklam
Olumsuzlama gücü, insanın savaşçı yapısının en doğal dışavurumu; değişen, kendini yenileyen, çürüdükçe canlanan bu güce her zaman sahibizdir, ama cesarete değil; ve zaten yaşamın kendisi bir olumsuzlamadır, dolayısıyla olumsuzlamak onaylamaktır.
İnsanların birlikteliği şuna dayanır: İnsan, kendi varlığının gücüyle aslında kendi içlerinde yadsınamaz olan başkalarının yadsıyormuş gibi görünür; bu da o insanlar için tatlı ve rahatlatıcı, ama gerçeklikten, ve dolayısıyla süreklilikten hep yoksun.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Zayıf dayanma gücü, belirsiz yetişme tarzı ve bekarlık, inançsızı yaratır, ama her zaman değil; inançsızlıklarını saklamak için birçok inançsız evlenir, en azından ideal anlamda bir inançlı olur çıkar.
Sabit fikirli, kafasını tek bir düşünceye takmış her insan, yaşamım boyunca beni çekmiştir. Çünkü bir insan kendini ne kadar sınırlarsa, öte yandan sonsuza o kadar yakın olur; işte böyle görünüşte dünyadan kopuk yaşayanlar, özel yapıları içinde karınca gibi, dünyanın tuhaf ve eşi benzeri olmayan bir maketini kurarlar.
Reklam
"Birinin sözcüğün bu en deyimsel anlamıyla "kendinin bilincinde" olduğunu söylemek, o kişinin başkalarının karşısında elinin ayağının dolandığını belirtmektir: "O bana bakarken öylesine kendimin bilincindeydim ki/mahcup oldum ki doğal davranmamaya başladım..." İlginç bir şekilde bu utangaçlık, başkalarının dikkatlerinin üzerimize çevrilmesine karşı gösterdiğimiz aşın duyarlılıktan kaynaklanır. Başka bir deyişle, başkalarının bizi fark ettiklerinin aşırı derecede farkında olduğumuzda kendimizin bilincinde oluruz/utangaçlaşırız! Nitekim "özbilincin" bu bildik anlamının insanın kendinin bilincinde olmasıyla başkalarının bilincinde olması arasında bir bağlantı olduğunu ima eden sofistike bir anlama büründüğü görülür; ileride de göreceğimiz gibi, bu bağlantı gayet yerindedir."
"Vicdanlı olmak", vicdanı temiz olmak, vicdanında pürüz bulunmamak, ayıplanacak bir şeyine tanık olunmamış veya ahlaki konularda yargısına güvenilecek biri olmak anlamına gelmeye başlamıştır."
Geri111
172 öğeden 166 ile 172 arasındakiler gösteriliyor.