Richard Bach'ın Martı Jonathan Livingston adlı meşhur kitabından sonra okuduğum ikinci kitabı. Konu olarak her iki kitap birbirinden farklılık arz etse de yazarın uçmaya olan tutkusunu bu eserinde de görebiliyoruz.
Martı Jonathan Livingston'ı okuyan okurlar yazarın uçmaya, kuşlara ve gökyüzüne olan derin tutkusunu mutlaka hissetmiştir. Ben bu kitabı okurken de aynı tutkuyu hissettim. Sonuçta, hipnozcu kitabının ana karakteri olan Jamie Forbes bir pilottur ve kitabın ana konusu Jamie Forbes'un havada bir başkasını hipnotize etmesiyle başlar.
Kitapta, hayat, zaman, mekan, kısacası etrafımızdaki bütün gerçekliğin, aslında, doğduğumuz andan itibaren maruz kaldığımız milyarlarca küçük önerme (hipnoz seansı) sonucunda beynimizde oluşan yanılgılardan ibaret olduğu önermesinde bulunuluyor. Bana kalırsa, bilimsel veya doğa üstü bilgiler vermeye çalışılırken kitap sıcaklığını yitiriyor. Martı kitabının sıcaklığını ve içtenliğini bu kitapta maalesef bulamadım.
Uçmaya, uçaklara ve hipnoza ilgisi olan okurların okuması gereken; fakat büyük beklentiler taşımadan bitirmesi gereken bir kitap.