Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1696 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
1965 yılı Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Rus yazar Mihail Şolohov'un en önemli eseri. Yazar bu eseri 14 yılda yazmış. Tamamen kendi yaşadığı dönemi ve kendi insanlarını anlatır bu 1700 sayfalık eserde. Don Kazaklarının yaşadığı en zor yılları anlatır bu dört ciltlik kitapta. Yirminci asrın ilk çeyreğinde yaşanmış en korkunç yılları anlatır
Durgun Don
Durgun DonMihail Şolohov · Yordam Kitap · 2018232 okunma
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
Reklam
On dördüncü kural: Hakk'ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. "Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. "Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını."
642 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Amerikalı yazar Gore Vidal'ın ABD tarihindeki önemli olayları kurgulayıp romanlaştırarak anlattığı 7 ciltlik Narratives of Empire ( Bizdeki adıyla, Gayri Resmi Amerikan Tarihi ) isimli nehir romanları serisinin dördüncü kitabı. Aynı zamanda serinin Türkçeye çevrilmiş olan ilk dört kitabı içerisinde tercümesi en iyi olanı. Yazar bu kitapta bizi 1898-1905 yıllarına götürüyor ve ABD'nin dünyanın en önemli gücü haline nasıl geldiğinin hikayesini perde arkası olayları ile birlikte kurgulayarak bize anlatıyor. 1898 ABD-İspanya savaşı, Filipinler'in alınışı, Panama'nın Kolombiya'dan bağımsızlaştırılması ve kanalın ABD hakimiyetinde yapımına başlanması, Pasifik ve Asya'ya doğru yayılım, Başkan McKinley suikastı kitapta anlatılan konulardan bazıları. ABD'nin bu dönem sonunda Atlantik ve Pasifikte kesin hakimiyeti nasıl ele geçirdiğini, nasıl dünyanın en büyük emperyalist gücü olabildiğini ve nasıl bir imparatorluk haline geldiğini okuyoruz. Sahte sebeplerle çıkarılan savaşlarla ele geçirilen topraklar, yerel nüfusun bağımsızlık vaadiyle aldatılıp ele geçirilen topraklar ve parayla satın alınan topraklar. Sonuçta emperyalizmin kural tanımayan dünyası. Bugünkü dünya düzeninin tohumlarının atıldığı yıllar. Tercümenin de çok iyi yapılmış olmasıyla muhteşem bir akıcılıkla okunan ve bugünkü dünya düzeninin başlangıcını oluşturan bu kitabı ben büyük beğeniyle ve keyif alarak okudum. Konuya ilgi duyanların da okumasını tavsiye ederim.
İmparatorluk
İmparatorlukGore Vidal · Literatür Yayıncılık · 20117 okunma
On dördüncü kural
Hakk'ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil seninle birlikte aksın. Düzenin bozulur hayatın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını
Kural; 3
Kuran dört seviyede okunabilir. İlk seviye zahiri mânâdır. Sonraki bâtını mânâ. Üçüncü bâtınînin bâtınisidir. Dördüncü seviye o kadar derindir ki kelimeler kifayetsiz kalır tarif etmeye.
Reklam
Merhaba burası 1000felsefe
1000felsefenin ilk kuralı, 1000felsefe hakkında konuşmamaktır. 1000felsefenin ikinci kuralı, 1000felsefe hakkında konuşmamaktır! 1000felsefenin üçüncü kuralı biri “anladım” diye yazar, kabullenir, tartışma sona erer. dördüncü kural, bir tartışmada yalnızca iki kişi tartışır. beşinci kural her seferde birden fazla tartışma gerçekleşebilir. altıncı kural palavra ve sallamasyon yok. yedinci kural, tartışma ne kadar sürmesi gerekiyorsa o kadar sürer. sekizinci kural, eğer bu 1000felsefe'de yeniyseniz kendinizi kanıtlamak için tartışmak zorundasınız. dokuzuncu ve en önemli kural Platon kırmızı çizgimizdir.
Hint felsefesinin dört altın kuralı; İlk kural : "Karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir. Bunun anlamı şudur, hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz. Karşımıza çıkan, etrafımızda olan herkesin bir nedeni vardır, ya bizi bir yere götürürler ya da bize bir şey öğretirler." İkinci kural : "Yaşanmış olan her ne ise, sadece yasanabilecek olandır. Hiç bir şey, hem de hiç bir şey yasadığımız şeyi değiştiremezdi. Yaşadığımızın içindeki en önemsiz saydığımız ayrıntıyı bile değiştiremeyiz. "Söyle yapsaydım, böyle olacaktı" gibi bir cümle yoktur. Hayır, ne yaşandıysa, yaşanması gereken, yaşanabilecek olandır, dersimizi alalım ve ilerleyelim diye. Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de, hayatımızda karşılaştığımız her olay, mükemmeldir." Üçüncü kural : "İçinde başlangıç yapılan her an, doğru andır. Her şey doğru anda başlar, ne erken ne geç. Hayatımızda yeni bir şeyler olmasına hazırsak, o da başlamaya hazırdır." Dördüncü kural: "Bitmiş olan bir şey bitmiştir. Bu kadar basittir.""Hayatımızda bir şey sona ererse, bu bizim gelişimimize hizmet eder. Bu yüzden serbest bırakmak, gitmesine izin vermek ve elde etmiş olduğun bu tecrübeyle ileriye doğru bakmak daha iyidir." Kendine iyi bak. Tüm kalbinle sev. Sonuna kadar hayatın tadını çıkar. Hayatındaki her gün bir hediyedir, kıymetini bil..!
528 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.