Bir yazar, dünyanın vicdanıdır.
Sayfa 404Kitabı okudu
… gerçek benliğime ancak yazarak hizmet edeceğime inanıyorum.
Sayfa 333Kitabı okudu
Mon amour, senden kaçtığımda, gerçek aşktan kaçtığımın farkında değildim.
Sayfa 292Kitabı okudu
...gerçekten deli mi acaba? Yok, deli olamaz. Deliymiş gibi davranmıyor ki! Yalnızca kendi dünyasında, öteki insanların değer yargılarının önemli olmadığı dünyasında yaşıyor. Kendinden olanların nasıl şeyler olduğunu unutmuş. İyi ama delilik nedir? İçine dönmek, dünyadan kaçmak değil midir?
Sayfa 214Kitabı okudu
Kız onu neden istiyordu?
"Nasıl bakılacağını bilirseniz
kolayca anlayabilirsiniz?"
"Tastamam doğru" dedi Jansen.
Anneleri tarafından kıskaca alınmış kızların kadim sığınağı...
Kendi kızı kalkmış, "Hayır," diyor, onun mektuplarını yırtıyor, tabana kuvvet kaçıyordu ondan; anneleri tarafından kıskaca alınmış kızların kadim sığınağında son bulan bir kaçış :
'Şey, evlenmemin nedeni, tabii ki annemden kurtulmaktı.'
Sayfa 126Kitabı okudu
İnandığı her şey okuduğu kitaplar tarafindan, onun için kurulmuştu ve o kitaplar o diğer ülkenin yurttaşları tarafından yazılmıştı; çünkü insan kendini nasıl, var olmayan bir şeyden sürgün olmuş hissedebilirdi ki?
Sayfa 127 - Everest yayınları, Çeviri: Süha Sertabiboğlu
Sonra kendine geldi ve kıtlıktan çıkmış gibi kitap okumaya başladı bir tür denge sağlamak için. Okudukları giderek daha kopuk hale geliyor gibiydi ya da daha doğrusu, okuyarak, etrafındaki şeylerle ilgisiz, dışa kapalı bir dünya yaratmış, inandığı şeyler sorunlarından sanki görünmez bir duvarla ayrılmıştı; sanki ona yol gösteren büyük bir bataklık ışığı vardı.
Sayfa 127 - Everest yayınları, Çeviri: Süha Sertabiboğlu
... Aslında o kedinin eşi benzeri yoktu elbette ;çünkü onun kişiliği baştan aşağıya kibarlık,incelik, sevecenlik ve zarafetten oluşuyordu. Peri masallarının ve koca karıların dediği gibi genç ölmesi kaçınılmazdı.
Sayfa 36 - Metis YayınlarıKitabı okudu
.
İnsanların gerçekten ne istediğini biliyor musunuz? Herkes, yani.
Dünyadaki herkes şöyle düşünüyor : Keşke gerçekten konuşabileceğim, beni gerçekten anlayabilecek, bana karşı nazik olacak tek bir kişi daha olsaydı. Doğruyu söylüyorlarsa, insanların gerçekten istediği şey budur.
...
"Okumanın tek yolu vardır, o da kütüphanelerde, kitapçılarda gezinmek, sizi çeken kitapları seçmek, yalnızca onları okumak, sizi sıktıkları zaman bırakmak, sıkıcı bölümleri atlamak ve asla, asla modanın ya da akımın parçası olduğu için okumamaktır. Unutmayın, yirminizde, otuzunuzda sizi sıkan bir kitap, kırkınızda ya da ellinizde size yeni kapılar açabilir ya da tam tersi.
Hiçbir kitabı, sizin için doğru olan zamanın dışında okumayın!"
Tiyatro, tıpkı hayat gibiydi, kişilerle olayları durmaksızın olmadık bağlantılara savuruyordu, sonra da tamam, bitti.
“ Hazlarına bensiz gitmen için seni serbest bırakıyorum. Seni aşkına bırakıyorum. Seni yaşamına bırakıyorum.”
Sayfa 147Kitabı okudu
İkisi dosttular, gerçek dost; ne zaman fırsat bulsalar, yan yana oturuyor saatlerce konuşuyorlardı, birbirine uygun çift olmasalar da.