Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
BÜYÜK YEMİN
Dost, dostuna böyle yapar mı? Bunu, kâfir olayım ki kâfir bile yapmaz.
"Kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım."
Reklam
Eximenus <ya da Ksenophanes> dedi ki: Tanrı her şeyi sözle yarattı. Onlara "Ol!" dedi, oldular, ekleyip birleştirdiği diğer dört öğe (top- rak, su, hava, ateş) gibi, ve düşmanlar birbirine karıştı. Nitekim görüyoruz ki ateş suya düşman, su ateşe, bu ikisi de toprakla havaya. Yine de Tanrı onları barış içinde bir araya getirdi, ki artık dost olsunlar. Böylelikle, her şey bu dört öğeden yaratıldı, gökyüzü, taht, melekler, Güneş, Ay, yıldızlar, yer, deniz ve içindeki her şey. Bütün bunlar çeşit çeşit, benzer değil, ve Tanrı bunların doğasını değişik değişik yaptı, yaratıklar gibi.
Bir kadın, bir dost, bir kent, bir kerede terk edilemez. Sonra hepsi birbirine benzer zaten.
"Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allah, sevdiği ve kendisini seven,müminlere karşı alçak gönüllü (şefkatli), kafirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. (Bunlar) Allah yolunda cihad ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu, Allah'ın dilediğine verdiği lütuftur. Allah'ın lütfu ve ilmi geniştir. Sizin dostunuz ( veliniz) ancak Allah'tır, Resulüdür, iman edenlerdir; onlar ki Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılar,zekâtı verirler. Kim Allah'ı, Resulünü ve iman edenleri dost edinirse ( bilsin ki) üstün gelecek olanlar şüphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır."(Maide,54-56)Bu ayetler, Allah'ın kendilerine galibiyet ve zaferle ikramda bulunacağı " Allah'ın askerleri"nin özelliklerinden bahsetmektedir. İşte bu özellikler şunlardır: Birincisi: Allah sevgisi İkincisi: Tevazu Üçüncüsü: Sürekli Cihad Dördüncüsü: İbadet Beşincisi: Dostluk ve kardeşlik
Sayfa 36 - Zafer ve iktidar vaad edilen nesilKitabı okudu
Aziz Dost, Dervişler hiçbir zaman ümitsiz olmamışlardır. En ümitsiz zamanlarda vird-i zebânları "Ya müfettihe'l-ebvâb" ( Ey kapılar açan Varlık...) olmuştur.
Reklam
Yarın için bu ne telaş ey dost! Emin misin? Ağzındaki cümlenin yarım kalmayacağından..
Durmadan Kurulup dağılan bu yerde hiçbir dost arama. Güvenilir bir sığınak hiç!… Bırak, acı yüreğinde konaklasın. Olmaza çare arama. Kimse sana gülmeden sen acıya gülümse, Yaşamana bak!
Etrafımız yalancı yüzlerle dolu, siz mutsuzken aslında içten içe mutlu olan, sizin başarınızla mutsuz olan, kendini yiyen insanlar… Kimin gerçekten dost, kimin ikiyüzlü olduğunu anlamamız ise epey bir zamanımız alır. Gerçek dostlar siz üzgünken üzüntünüze ortak olur, en mutlu anı olsa bile sizinle kederlenir ve kendisi mutsuzken sırf siz mutlu oldunuz diye neşelenir. Umarım hepimizin etrafı böyle insanlarla dolar.
...her ilişki ahlaki ikilemler doğurur. En basit ve doğal yakınlıklar bile problemlidir. Aşk belalı, evlat hayırsız, ebeveyn kifayetsiz, dost bivefadır. Münasebetlerimiz gevşek. İlgi görmenin garantisini kayıtsızlıkta arıyoruz. Dikkatin tüm çeşitleri kıt. Dolayısıyla hepimiz şefkate muhtacız. Gelgelelim, sevinçle iltifat eden insana nadir rastlanır. Sonuç: Ruhen yetersiz besleniyoruz.
Reklam
Dost, dost diye deli derviş gezdiğim, Bir ağladığım, bir güleyazdığım, Adını dağa taşa kazıdığım
Sayfa 130Kitabı okudu
Enver Gökçe, harabelerde açan çiçeklerden güller devşiren bir devrimcidir. Yılan çıyan içinde gürül gürül yatan bir şairdir.
Savaşın suçlusu mu olurmuş? Savaşın kendisi suçtur. Dost da, düşman da savaşta topyekun kurban. Kendinize gelin hakimler! Kimi yargılıyorsunuz? Vicdanı mı? Vicdan hiç yargı­lanır mı? Öldürmenin haklı nedenleri ya da haksız nedenleri olabilir mi ki öldürenleri ikiye ayırıyorsunuz? İyi niyetli meşru ka­tiller ve kötü niyetli katli vacip katiller diye. Tüm katiller kur­bandır. Kurbandır. Kurbandır. Hakimler savaş suçlusu savaşan değil, savaşı çıkarandır! Gücünüz yetiyorsa onları yargılayın bu­rada!
Sayfa 43 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Kitapları da dostlarını seçer gibi seçmeli kişi, öyle değil mi? Ben öyle yaparım. (Yeniden kendine döndü, sevecen görünüşüne kavuştu.) İşte size on dost gibi on kitap verdim, dedi. Bakarsınız, karıştırırsınız, anlarsınız, seversiniz ya da kaldırıp atarsınız, unutursunuz. Tamam. Anladım.
İbrahim Milleti...
Şeyh Süleyman Bin Sehman, Mümtehine Suresi’ndeki ayet ile ilgili olarak şunları söyler: “İşte Allah (subhanehu ve tealâ)’nın, hakkında “Ancak nefsini akılsız hale getiren kimse İbrahim Milleti’nden (dininden) yüz çevirir.” (Bakara/130) buyurduğu İbrahim Milleti budur. Dolayısıyla Müslümana, Allah (subhanehu ve tealâ)’nın düşmalarına düşmanlık yapması, bu düşmanlığı açığa vurması, tamamıyla onlardan uzak durması, onları dost edinmemesi, yakınlık kurmaması ve onlarla haşır neşir olmaması gerekir.”(18)
Sayfa 24 - Beyaz Minare Kitap / (18) Ed-Düreru’s-Seniyye, Cihad Bölümü, 221.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.