Ölümünü hiç unutmayacağız sanmıştık. Yirmi dört yaşındaydı ve yaşamdan daha pek şey bekliyordu. Ne bulacaktı yaşasaydı? Yaşlılığını nasıl karşılayacaktı Ölümle ilk karşılaşmamdı ve ne çok ağlamıştım. Sonra gittikçe daha az ağlamaya başladım : annem, babam, kayınbiraderim, kayınpederim ve dostlarını. Bir bakınıa yaşlanmak işte buydu. Geçmişte bıraktığınıız ağlanmış, unutulmuş ne kadar çok ölü vardı. Çoğu kez gazete okuduğumda yeni bir ölüm haberiyle karşılaşırdını sevilen bir yazar, birlikte olduğumuz arkadaşlar, gözden kaybolmuş bir dost
Yediğim dost elinden bir kalleş bıçak,
Sayfa 114 - Adam YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Dawî nîne. Dawiya tiştekî nîne. Ne ya şeran, ne ya mirinê, ne jî dawiya kirêtiyan mirovan. Hebûn bêdawî ye.
Sayfa 144
Bu gurbetten “dost” deyip gitmezsen âhirete. Döner o vuslat günü ikinci bir gurbete... Rahmetî
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.