Henüz kitabı bitirmedim lakin okuduğum kısmın bendeki etkisi beni buraya bu yazıyı yazmaya itti.
Karakterimiz Makar Devuşkinin kuvvetli tasviri en çok etkilendiğim noktalardan oldu. Tanıdığımdan beri Makar Devuşkin'i düşünmekle meşgul oluyorum. Makar Devuşkin'de bütün Dostoyevski romanlarındaki karakterlerin izleri var gibi. Belki de Yeraltından Notlar Makar Devuşkini anlatmaktadır, henüz nihai kanaatim oluşmadı lakin şunu söyleyebilirim ki Makar Devuşkin adeta yaratılışın sonuçlarının canlı örneği.
Hiç bir konuda dikiş tutturamayan, ünlü bir yazarın kendisiyle konuşmasını dahi bir lütuf gören, hiçbir şeye yeteneği olmadığını düşünen, safalet içinde yaşayan bir adam lakin bunların hiçbirisinin suçu Devuşkine ait değil. Dedim ya, yaratılışın somut örneği diye... ona biçilen rol bu belkide ve bundan kaçış yok. Bu durum, başaramadığım konularda kendimi Makar Devuşkine benzetmeme sebep oldu. Bunun suçu bana ait değil, bu benim yaratılışım ve bundan kaçış yok... Sınırlarım var. Başarısızlık yaratılışma göre mutlak. Biçilen rolü oynuyoruz. Başarılı birisinin sırrı kendisinde değil yaratılışındadır. Dostoyevski abimiz de yaratılış olarak tamamen aşağılık bir karakteri soğukkanlılıkla önümüze koyuyor. Kasvetli havası ile beraber benim de kendimi aşağılık hissetmeme sebep oluyor. Yapamadığım onca şeyin arasında, her defasında sınırlarıma takılıp kalmamda Makar Devuşkin'i buluyorum.
Makar Devuşkin aslında benim karanlık tarafımı, gizlediklerimi, utandıklarımı, içten içe isyan ettiğim yaratılışımı temsil ediyor.