1849'da Fyodor Dostoyevski, hapishane hücresinin duvarına Rahip ve Şeytan başlıklı şu öyküyü yazmıştı: "Merhaba küçük, şişman peder!' dedi şeytan rahibe. O zavallı, kandırılmış insanlara bu kadar çok yalan söylemenin sebebi neydi? Cehennemden çıkma hangi işkenceleri anlattın onlara? Bilmez misin ki, dünyevi hayatlarında onlar zaten
Işığı söndürdüm, bilgisayarı kapadım, gün boyu koşturmaktan bitkin düşen bedenimi yatağın üzerine bıraktım. Aklım başka bir yerde kalbim memleketin bir başka köşesinde... Önce sola döndüm sonra sağa sonra tekrar sola. Rutin şeylerdi bunlar, her gün düzenli olarak yaptığım şeylerden bazıları... Uykumu bekledim gelmedi, koyun saydım gelmedi,
Gelecek hafta sonu haziran 2022 Aret V. yaşadığım şehre geliyor ve bir tiyatroda düşüncelerini dile getirecek. Daha önce bir romanını okuyamamış yarım bırakmıştım. 1000kitapta kısa incelesi var. Bu sefer de "Çırılçıplak aşk" kitabını daha önce okuyayım dedim, belki de yeni bir yol, eserlerine yeni bir giriş bulabilirim...
Ancak daha
Eğer açık konuşursam kitabı beğenmedim. Ama bu benim öznel yargım. Bana 1. Sınıftan. 5. Sınıfa kadar okunacak güzel bir kitap ama ben beğenmedim . Yazarımızın ellerine sağlık ama kitabı beğenemedim kusura bakmayın.
Şakir ve arkadaşları her sabah birlikte okula giderler.Zürafa Arif yeni bir oyun almıştı.Hemen sordum.Yeni oyun mu aldın Arif.dedim.Evet ama biraz korkunç bir oyun. Adı korkunç hastane.dedi.bıırrrr.Adı bile korkunç. Arif hemen anladı galiba." Ne oldu şakir korktunmu yoksa".be... ben mi ne korkması.Hiç bişeyden korkmam ben.dedim.Kitabı güzel buldum.Bitti
"Ya!" diye sürdürüyordu konuşmasını,"siz iki insanın birbirini sevmesi, kıra gidip havalı bir yaşam sürmesi yeter mi sanıyorsunuz? Hayır,dostum, hayır. Düşlerdeki yaşamın yanında bir de maddeye bağlı yaşam vardır, en arı kararlar bile gülünç ama demirden bağlarla yere bağlıdır, bunlar da kolay kolay kırılmaz öyle. Marguerite sizi 20 kez aldatmadıysa apayrı bir yaradılışta olduğu için aldatmadı.
...
Sizi sevdiğini şu yeryüzünde hiçbir şey için sizi aldatmayacağını söyledi bana. Bütün bunlar çok güzel çok şiirli ama bu akçe ile ödenmez alacaklıların parası.."
bunu bir aya yayarak okudum. yani aslında kendiliğinden yayıldı. normalde de çok hızlı okuyan biri değilimdir. bunu yavaş yapıyorum ve belki de zevkine böyle varıyorum ama bu eser için bir ayın her saniyesine değdi. yarısını son iki günde okuduğumu varsayarsak nasıl içinden akıp geçtim bilmiyorum. sanki hayal gibiydi. bu incelemeyi kendim için