Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
302 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Ay Sarayı Paul Auster'ın 1989'da yayınladığı 4'üncü (Farklı isimde çıkardığı bir kitabı daha vardı hatırlarsınız) kitabı. Hayatını anlattığı kitap dışında ,
New York Üçlemesi
New York Üçlemesi
ve
Son Şeyler Ülkesinde
Son Şeyler Ülkesinde
'yi okumuştum bundan önce, yazar hakkında da detaylı bilgi vermiştim o
Ay Sarayı
Ay SarayıPaul Auster · Can Yayınları · 2014653 okunma
KISMET İSE GELİR HİNT'TEN YEMEN'DEN...
Bugün yine 2017'de yaklaşık iki ay kaldığım yer olan Gebze'deyim. 2017'de Gebze Pelitliköy'de Asya Çikolata firmasında tercüman ve proje yönetmeni olarak çalıştığım zaman Gebze Center'in tam karşısında Turkuaz Otel'de kalıyordum. Bugün tekrar Turkuaz Otel karşıma çıkınca içeri girip anılarımı tazelemek istedim. Biraz tuhaf değil mi? Sebepsizce
Reklam
Korkunç deyip, görünce yolunu değiştirdiğimiz adam, yalnızlıktan bunalmış, bir dost sıcaklığını arayan, sevgiye aç kendi halinde biri aslında...
288 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Ve sen Tender Branson Kimsin sen? Nesin? Benden ne farkın var? Bütün günüm insanları memnun etmeye çalışmakla geçiyor. Creedish kilise topraklarında doğmadığım için senden daha şanslı olduğumu mu sanıyorsun? Yanılıyorsun dostum!!! Modern çağda biz de yeterince eziliyoruz . Anlatmak istemiyorum aslında, kim beni nasıl görmek istiyorsa o kılığa bürünüyorum,çünkü bu kendim olmaktan ve insanlara bunu kabul ettirmekten daha kolay. Itaat etmek hoşuma gidiyor,birinin bana sürekli yapmam gereken şeyleri söylemesine de itiraz etmiyorum çünkü böylece kendim karar vermek zorunda kalmıyorum. Yorulmak istemiyorum!!! Beynimin içinde onbinlerce düşünce var ve bunları dile getirmek istemiyorum çünkü sahip olduğum kelime dağarcığı düşüncelerimi dile getirebilecek kadar geniş değil. Ve haklısın dostum uzun vadede hepimizi bekleyen son aynı Ölüm!!! Ipuçları vermeden kısaca kitap hakkında malumat vermek gerekirse Creedish kilise doktorinin uyguladığı katı, insanlık dışı kurallar ile modern dünyanın doymak bilmeyen arzuları yani "iki zıt kutup" birlikte işlenmiş ve ortaya GÖSTERİ PEYGAMBERİ orjinal adıyla SURVIVOR çıkmış (orjinal adı çok mu havalı ne):)) Mükemmel bir kitap okudum Yeraltı edebiyatı değil de dünyaya kuşbakışı bakma edebiyatı diyelim bence :)) Günümüz insanın önceliklerini, değerlerini, açlıklarını, eksikliklerini gayet merak uyandırıcı bir romanla karşımıza çıkarmış yazar. Sanırım bu tür okumam bu kitapla sınırlı kalmayacak :) Etkinlik sağolsunnnnn Muhakkak ki tavsiye edilir
Gösteri Peygamberi
Gösteri PeygamberiChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20205,6bin okunma
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
#okudumbitti
Kitabın ojinal adı; Roseanna. Biz de çevirimi ve baskısı, Kanaldaki Kadın. Kahramanımız Martın Beck, 1965’ler de cereyan eden, o koşullarda ve o imkanlar dahilinde çözülmeye mahkum olan bir cinayet vakasıyla karşıladı beni. Polisiyenin de dönem kitabımı olurmuş efendim? demeyin, elbette olur. Adından da anlaşılacağı üzere, gemilerin seyahat rotasındaki bir kanalda, bir kadın cesedi bulunuyor ve böylece başlıyor maceramız. Ama ne macera. Olasılıklar öylesine geniş bir portföye yayılmış ki, nasıl çıkacağız işin içinden. Çünkü hiç kanıt yok. Peki kim bu kadın? Kaç yaşında? Turistmi? Yolcumu? Neden hiç merak edeni yok? Merakla çevirdim sayfaları. Beck, yapı olarak biraz depresif, hafiften de karamsar ve umutsuz bir karakter. Son zamanlarda o kadar çok havalı, artist, kibirli ve egolu dedektifler okudum ki (kötü anlamda söylemiyorum onlarında yeri ayrı) Beck çok yakından tanıdığım bir abim, bir dostum gibiydi. Çok yalın, çok bizden, içimizden. O samimiyeti aldım ya ben, kitap boyunca attığı her adımda yanındaymışım gibi hissettim. ️️Kitabı okurken ister istemez bu türdeki diğer eserlerle kıyaslama yaptım. Elbette beni şok üstüne şoka uğratan, çok daha “waow” kitaplar okudum. Ama Beck gerek geçtiği dönem gerekse samimiyetiyle gönlümü kazandı Bu seriyi okuyacak olanlar yazıldığı dönemi göz önünde bulundurarak okusunlar. Ayrıca bu güzel serinin dizisi, filmi her şeyi mevcut. Martın Beck için bir yerlerde şu söze rastlamıştım; “Öyle bir adam ki, hafızasını kaybetmiş birini sorgularken, önce hafızasını geri kazandırır, sonra suçunu itiraf ettirir.”
Kanaldaki Kadın
Kanaldaki KadınMaj Sjöwall · Ayrıksı Kitap · 2019163 okunma
Bıkkınlığın Anatomisi
Işığı söndürdüm, bilgisayarı kapadım, gün boyu koşturmaktan bitkin düşen bedenimi yatağın üzerine bıraktım. Aklım başka bir yerde kalbim memleketin bir başka köşesinde... Önce sola döndüm sonra sağa sonra tekrar sola. Rutin şeylerdi bunlar, her gün düzenli olarak yaptığım şeylerden bazıları... Uykumu bekledim gelmedi, koyun saydım gelmedi,
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
Eğer açık konuşursam kitabı beğenmedim. Ama bu benim öznel yargım. Bana 1. Sınıftan. 5. Sınıfa kadar okunacak güzel bir kitap ama ben beğenmedim . Yazarımızın ellerine sağlık ama kitabı beğenemedim kusura bakmayın.
Dostum Bu Çok Havalı!
Dostum Bu Çok Havalı!Kolektif · Eksik Parça Yayınları · 2019557 okunma
( kitabın ozeti niteliğinde) “-mustafa mond üçüyle de el sıkıştı; fakat konuşmasına vahşi'ye hitap ederek başladı. "demek uygarlıktan pek hoşlanmadınız, bay vahşi," dedi. vahşi, denetçi'ye baktı. kendini yalan söylemeye, kabadayılık taslamaya, somurtkan bir biçimde tepkisiz kalmaya hazırlamıştı; fakat denetçi'nin yüzündeki güleryüzlü
Sayfa 225
Ne güzel, yaşlı ve yalnız birinin dışlanmasına engel olup, yeniden mutlu ve keyifli günler geçirmesini sağlayacaktık.
208 syf.
·
Puan vermedi
Şakir ve arkadaşları her sabah birlikte okula giderler.Zürafa Arif yeni bir oyun almıştı.Hemen sordum.Yeni oyun mu aldın Arif.dedim.Evet ama biraz korkunç bir oyun. Adı korkunç hastane.dedi.bıırrrr.Adı bile korkunç. Arif hemen anladı galiba." Ne oldu şakir korktunmu yoksa".be... ben mi ne korkması.Hiç bişeyden korkmam ben.dedim.Kitabı güzel buldum.Bitti
Dostum Bu Çok Havalı!
Dostum Bu Çok Havalı!Kolektif · Eksik Parça Yayınları · 2019557 okunma
Reklam
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
"Ya!" diye sürdürüyordu konuşmasını,"siz iki insanın birbirini sevmesi, kıra gidip havalı bir yaşam sürmesi yeter mi sanıyorsunuz? Hayır,dostum, hayır. Düşlerdeki yaşamın yanında bir de maddeye bağlı yaşam vardır, en arı kararlar bile gülünç ama demirden bağlarla yere bağlıdır, bunlar da kolay kolay kırılmaz öyle. Marguerite sizi 20 kez aldatmadıysa apayrı bir yaradılışta olduğu için aldatmadı. ... Sizi sevdiğini şu yeryüzünde hiçbir şey için sizi aldatmayacağını söyledi bana. Bütün bunlar çok güzel çok şiirli ama bu akçe ile ödenmez alacaklıların parası.."
Sayfa 159 - gerçekler..Kitabı okudu
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.